Sadece 15 gün

3.Bölüm

(Tolga'nın ağzından)

Ahsen'e olanları anlatma  fikrinde kararsızdım ya karşı gelirse diye düşündüm sevdiğim kadını tehlikeye atamazdım.

Şimdilik onu geçiştir miştim  ama eve gidince ne diyecektim nasıl anlatıcaktım.Ahsen'e iş hayatımla ilgili çok detay vermezdim o tehlikeye girmesin diye çünkü eğer onuda bu işe sürüklersem onun canını yaka bilirlerdi. Ben ona kıyamazdımki o benim aşık olduğum kadındı.

Olayları en başından anlatmak gerekirse   teröristler sınırda karışıklık çıkarıyorlardı ve aralarında 5 yıl önce  pençe kilit bölgesinde çatışma sırasına sağ gözünü bıçakladığım ölmezde vardı.

İşte sorunda buydu ölmez teröristlerin başıydı herşeyden haberi vardı bu yüzden Ahsen'le evlenirken bile evlen diğimizi   çoğu kişiye söylememiştim.

Nasıl olduysa  biri ölmeze evlendiğimi söylemişti şimdide ölmez benim cenımı yakmak için benle değil karımla uğraşıcaktı. İşte askerlerin çoğunun en büyük korkusu    bu teröristlerin  sırf  canını yakmak için ailesini kaçırmak  ve tehdit etmekti. Bende bundan korkuyordum. Zira ben ölmezin canını çok yakmıştım . Ben ölmezin sağ gözünü bıçakladıktan sonra sağ gözü kör olmuştu ama bu ona engel değildi şimdi daha çok can yakacaktı .

Tekrardan eve geldiğimde Ahsen'e ne diyeceğimi düşünmeye başladım 

En sonunda Ahsen'i tehlikeye atmamak adına ona hiçbirşey söylememeye karar verdim. Sadece görevim olduğunu ve 15 gün boyunca buralarda olamiyacağımı söyliyecektim. Bilmemesi en doğru karardı...

Saat 20.43 geçiyordu önemli evrak işlerinizde bitirmiştim artık eve gitmem gerekiyordu. Arabama bindim  elime telefonumu aldım ve Ahsen'i aradım telefonumu açmadı büyük ihtimalle birşeylerin ters gittiğini o da farketmişti onu üzdüğümün farkındaydım ama yapıcak hiçbirşey yoktu herşey onun iyiliği için saklamıştım.

Evin kapısına geldiğimde cebimdeki evin anahtarını aldım ve kapıyı açtım belkide Ahsen uyumuştur diye yavaş açtım kapıyı .

Uyumamıştı koltukta oturmuş beni bekliyordu içeri girdim ve ona sarıldım uzun zamandır pek vakit geçiremiyorduk işten eve geldiğimde yorgun olduğum için hemen yatıp uyuyordum .

Ben ona sarıldığında gözlerinden yaşlar süzüldü . Ona "ne desen halısın ama seninle konuşmam gerek lütfen" dedim.

Oda oturuşunu düzeltti ve bana "benimde sana soracaklarım  var"dedi . Bir anda o yaş akan gözlerinin içinde bana sinirli olan biri  belirdi.

Bi kaç süre ikimizde konuşmadık . Sessizliği ben bozdum ve "sınırda karışıklık çıkmış 15 günlüğüne evde olmam haberin olsun" dedim . Biliyorum biraz hızlı söylemiştim ama onun içindi...

Bana kaşları çatık bir şekilde "benden ne saklıyorsun?" dedi. Benden şüphe duyması doğaldı ama ona hiçbir şey söyleyemedim. "Konuşsana" diye bağırdı . Bana öfkeli olduğunu biliyordum ama bu kadarda olduğunu  tahmin atmemiştim .

En sonunda "Hiçbirşey yok devlet işleri işte bu aralar işler hiç yolunda gitmiyor . Seni üzücek ya da şüpeye düşürücek birşeyler yaptıysam özür dilerim hayatım"dedim. Onun aksine ben sakindim çünkü eğer bende sinirli bir şekilde karşılıl verirsem aramızın bozulacağını biliyordum.

Benim sakin tavrımı görünce sanki bana birdaha sinirlenmişti ayağa kalktı "ne oldu bize?" Diye tekrar bağırdı . Bende ayağa kaltım ve sakinleşmesini dileyerek ona tekrar sarıldım. "Özür dilerim"dedim diyebileceğim tek şey buydu. Beni sertçe itti ve "özür dileme çünkü geçmiyor dahada batırıyosun "diyip oturma adasından çıktı muhtemelen yatak odasına gitmişti. Bende onun arkasından yatak odasına gideceğini tahmin ederk yatak odasına gittim kapıyı açtığımda yatağa yatmış ağlıyordu. Ben ona kıyamazdım yanına yattım ve ona tekrar sımsıkı sarıldım "senle küs bir şekilde oraya gitmek istemiyorum " dedim. Ardından "lütfen" dedim .

Ona sarıldığında bana arkası dönüktü ,  yavaşça bana doğru döndü ve o da bana sarıldı ve ağlamaya devam etti.
Ona daha sıkı sarıldım benim yüzümden hayatı tehlikeye girmezdi buna izin veremezdim . Bir süre sonra  birbirimize sarılmış şekilde uyuya kaldık .

Sabah uyandığımda hala birbirimize sarılıyorduk . Yavaşça onu uyandırmadan telefonumu elime aldım ve saate baktım saat 07.12  geçiyordu telefonumu kapattım ve Ahsen'e baktım gözleri aralanmıştı . "Uyandırdımmı?"diye sordum. Bana cevap vermedi  hafif kalkarak yatağın başlığına kafasını yaslayıp ayaklarını uzattı  ve "ne zaman gidiceksin? "diye sordu.

"Gece yola çıkacağız "dedim ve uzattığı ayaklarına kafamı koydum...