28/05/24/pazartesi
Sandy:
Onca yıl aynı sınıfta okuduğumuz yetmemiş gibi bide utanmadan Bibi ile aynı üniversiteye geldim,dersleri pek iyi olmadığı için buraya girmek o kadar da zor olmadı.
Aynı üniversite evet ama tabi ki farklı bölümlerdeyiz.Ben küçüklüğümden beri hayalim olan mühendislik bölümüne yüksek dereceyle girmeyi başardım,Bibi ise canlı anatomisi ve akademisyenlik bölümüne girdi.
Dalga geçmeyin,dış görüntüsüne kıyasla daha fazla canlı vücudu ve biyoloji ile ilgileniyor.Neyse,dönemin bitmesine çok az kaldı aslında;1 ay içinde okul kapanmış olacak ve yaz tatiline girmiş olacağız.Bütün yıl çok yorucuydu ve çoğu zaman hayal kırıklıkları ile doluydu ama en azından tek parça halinde bitirebildim.
Şimdi pazartesi sendromunun en kapsamlısını yaşayan biri olarak arkamda sırt çantamla otobüste okula gidiyorum.
Uykuyu çok seven biriyim ve eğer sizde uykuyu çok seviyorsanız muhtemelen benim gibi pazartesilerden nefret ediyorsunuzdur.Evet konumuza dönelim.
Otobüs inmem gereken durakta durduğunda kısa süreli yaptığım şekerlememe son verip otobüsten kaldırımın kenarına atladım.
O zaman başlasın.
"Sally!Heyoooo,günaydııııın"
Duyduğum tanıdık sesle bütün negatif enerjim yok oldu ve yerine yüzümde bir sırıtış belirdi.
"Heyo bibs,sanada günaydın"
Elimi asla taramadığı saçlarına geçirip biraz karıştırdım,her zaman yaptığım bir şeydi ve her zaman yaparken kalbim deli danalar gibi çarpardı.
"Haftaya perşembe yaz balosu var biliyorsun değil mi?Kiminle gideceksin,kim o zavallı kişi😰"
Sen,demeyi çok isterdim,çok hemde.
Ama diyemedim;çünkü en başta dediğim gibi korkağın tekiyim."Bilmiyorum daha kendime uygun birini bulamadım,tabi böyle bir yakışıklılığın peşinde çok kız var"
Pfff cidden mi Sandy?
"Aaa evet evet tabiii baya kişi var"
"Ya sen,gidecek birini buldun mu?"
"Pek sayılmaz,biliyorsun Edgar muhtemelen Colette ile gidecek,hatta muhtemelen değil kesinlikle onunla gidecek."
İçim rahatladı.
"Uh üzüldüm,istersen sana birini bulabilirim mesela Leon'a ne dersin?"
"Iy hayır kendi arkadaşlarını kendine sakla mal mısın"
"Peki peki,o zaman yalnızlığınla beraber çürümeye devam et çünkü seni isteyecek birini bulmak zor olur"
Kahretsin seni ben istiyorum.
"Ya ya aynen,git lan"
"Puf hadi binana geri dön molada yanına gelirim"
"Peki görüşürüz bir şey olursa yazarsın"
"Yazarım"
Evet kısacık bir diyalog bile beni bu kadar mahvediyorsa birde Bibi'nin bana dokunduğunu düşünün,bana sarıldığı zamanlar kendimde değilmişim gibi hissediyorum sanki bütün ruhum o an bedenimden kaçıyor.
O kadar heyecanlanıyorum ki sarılıp sarılmadığını bile sorgulamaya başlıyorum.Kafamı düşüncelerle meşgul ederken sınıftan içeri girdim ve yerime geçtim,Nita ve Leon ön sıradan bana el sallıyorlardı ama görmezden gelip telefonumu çıkardım.
Hayır hayır onları sevmediğimden değil,onlar benim gerçekten yakın arkadaşlarım(Bibi kadar olmasalar da)ama onları görmezden gelip sinir etmek her zaman çok hoşuma gitti.İkisi bana bağırıp küfür etmeye devam ederken mesajlara girdim ve Bibi'ye tıkladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
and you never knew || bibi x sandy
Romanceen yakın arkadaşına yıllardır aşık olmak zoruna gidiyor insanın