~3~l

1 0 0
                                    

Jungkook

Sonunda taehyung hyung ile buluşma saatimiz gelmişti. Onu ilk gördüğüm yerde yani kayalıklarda bekliyordum.

Aradan bir 15 dakika geçtiğinde onu gördüm. Üstünde siyah bir kazak ve siyah kumaş pantolon vardı, onların üstünde ise siyah bir kaban. Yanıma geldi ve usulca oturdu.

"Selam jungkook"

"Selam taehyung hyung"

"Nasılsın?"

"İyiyim hyung,sen?

"Bende iyiyim. Hazır mısın bakalım?"

"Pek değil hyung. Hala çok korkuyorum."

"Seni anlıyorum Jungkook. Ancak bu korkunu yavaş yavaş yenmeni sağlayacağım. "

"Teşekkürler hyung "

Gülümsedi bana ve biraz sessiz kaldık. Galiba hazır olmamı bekliyordu. Ben denizi izliyordum her zamanki gibi,ona nasıl korkmadan gireceğimin hayallerini kuruyordum. Ancak sonlar hep aynıydı. Kötü. Taehyung hyung'a baktım. O da denizi izliyordu ancak ona baktığımı anlayınca bakışları bana döndü.

"Hazır mısın bakalım?"

İçime derin bir cesaret nefesi çektim ve kafamı salladım. Sonra ayağa kalktı ve pantolonunu silkeledi o güzel elleriyle sonra bana uzattı onları. Tutundum ve ayağa kalktım bende.

...

Hyungla beraber bir süredir deniz kenarında yürüyorduk. Ona nereye gittiğimizi sorsamda sürpriz olduğunu söylüyor ve beni geçiştiriyor. Bende mızmızlanıp önüme dönünce gülüp saçımı okşuyordu.

Bir süre sonra artık gelmiştik. Burası bir sahildi. Gerçekten çok güzel. Taehyung hyung bana baktı ve elini uzattı. Anlamaz şekilde baktığımda güldü ve uzanıp elimi tuttu. Utandım aslında biraz ama sonra salaklığıma yakındim. Salak mısın jungkook el başka ne için uzatılır ki.

Yürüyerek denize yaklaştık bir kaç adım kala durduk.

"Evet işte geldik. Çıkar ayakkabılarını"

"Ne?"

"Ayakkabılarını ve çoraplarını çıkar sonra da paçalarını sıyır jungkook. İlk sığ bölgelerde başlayalım ki kolayca korkunu yenebilesin. "

Şimdi anlamıştım. Hyung cidden akıllıydı. Anladığımı belirten bir heee sesi çıkardım ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. Hyung un ise güldünü duydum.

"Ne oldu hyung komik bir şey mi oldu?"

"Yo hayır. Çıkardığın ses ve tepkin çok tatlıydı. Ona gülüyordum

Bir süre hyung'a bakıp sonra kafamı salladım ve işeme döndüm. Utandım be.

Ayakkabılarımı ve çoraplarımı çıkarıp paçalarımı da sıyırınca hyung'a baktım.
O da aynı şeyleri yapmış beni bekliyordu.

Bana yine elini uzattı ve bende bu sefer tuttum ve yavaşça denize doğru yaklaştık. Ben denize yaklaştıkça titremeye başladım ki hyungda bunu fark ederek bana baktı.

"Sakin ol jungkook. Anlıyorum seni ama çok sığ sularda oluccaz. Aynı su birikintileri gibi . Su bileklerini geçmicek söz veriyorum."

Ona baktım ve kafamı salladım. Hyunga güveniyorum. Yavaşça denize yaklaştık ve yaklaştık. En sonunda ayağım suya değdi ve titredim. Su aynı suydu ama asla aynı hissi vermiyordu. Biraz bekledim. Titremeye başladım yine. Taehyung hyung destek olduğunu belirtircesine elimi sıktı. Ona baktım. Yine bana gülümsüyordu. Ama farklıydı. Nasıl bir gülüştü anlamadım ama destek verircesine ve gururla bakıyordu. Yürümeye başladı hyung yavaşça. Ben ise ondan daha yavaş yürüyordum. Gözlerim sudaydı. Eğer bileklerimi geçerse diye bakıyordum. Su bileklerime geldi.

"Hyung dur!"

"Ne oldu Jungkook"

"Su bileklerimi geçti"

Elimle suyun altındaki ayaklarımı gösterdim.

"Hadi çıkalım hyung"

"Ama jungkook daha yeni girdin bir dakika bile olmadı. Az daha kal."

"Olmaz hyung bak bileklerimde su hadi çıkalım."

"Jungkook alışman için kalman lazım güzelim. Hadi kırma beni."

O korku ve telaşla bana sesleniş şeklini duymadım. Biraz daha hyung'a ısrar ettim. En sonunda kabul etti. Ben koşarak çıktım sudan. Çok hızlı nefes alıyordum. Ellerim titriyor ve kalbim çok hızlı atıyordu.

...

Taehyung hyung ile ayakkabılarımızı giyip çıktık sahilden ve sohbet ederek geri kayalıklara döndük. Taehyung hyung gerçek komik ve tatlı biriydi. Yol boyunca benimle sohbet etmiş ve espiriler yapmıştı.

"Hava kararıyor jungkook. İstersen seni evine bırakayım."

"Zahmet olmasın akşam akşam hyung."

"Olmaz olmaz, hadi."

"Peki o zaman hyung."

Arabaya doğru ilerledikçe arabasını gördüm. Hyung un range rover'i olduğunu anladım ve ben range rover'a aşıktım.

"Hyung range rover'ın mi var?

"Evet , çok sevdiğim bir markadır."

"Ben bayılırım hyung."

"Öyle mi? O zaman seni eve bırakmaktan daha çok gurur duyucam."

Dedi ve kıkırdadı. Bende kıkırdadim ve arabaya bindik.

Arkada biraz sessiz bir caz müzik çalıyordu , Taehyung hyung da eşlik ediyordu. Sesi çok güzel ve derindi. Şarkıya çok yakışıyordu. Yol taehyung hyungun sesini dinleyip hayran kalmamla geçti.

Evimin önüne gelince durduk. Hyunga döndüm ve gülümsedim.

"Bugün için teşekkür ederim hyung,sayende korkumu çok ama bak çok hafif yendim."

Güldü ve cevap verdi.

"Önemli değil jungkook. Hem ben bugün çok eğlendim."

"Bende çok eğlendim hyung. Tekrardan teşekkürler, görüşürüz hyung."

"Görüşürüz jungkook."

El sallayarak indim ve eve girdim. Hemen Koşarak annemlerin sorularını geçmiştirdim ve odama girdim. Üstümü çıkarıp duşa girdim.

Çıktığımda saat epey geç olmuştu. Duşa girdiğimde kolay kolay çıkmazdım. Pijamalarımı giydim ve saçımı kuruttum. Telefonumla biraz zaman geçirdim sonra şarja takıp ışıkları söndürüp yattım.

Bugün olanları düşünürken bir şey dank etti ve bağırdım.

"Bana güzelim dedi!"

•♪•

Selammmm yine meeee

Uzun bir aradan sonra ilham geldi ve yazdım

Jungomuz denize girdi ay
Aslında tam girmedi ama bu da büyük bir adım bence

Umarım beğenmişsinizdir
İyi günler, sabahlar öğlenler, akşamlar, geceler diliyorum.

Bayyy 💚💜

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

love of the sea Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin