Fill The Void

Feel numb while we're intertwining

(Uzun soluklu kurgu yazmak istiyorum lakin ayda bir bolum atacagım icin bana kızarsınız diye yazamıyorum...

Cok hosuma giden bir cift diye yazmak istedim oy ve yorumlarınızı bekliyorum

!Yetiskin icerik!

Keyifli okumalar

--

Dries elindeki bardağı sinirine hakim olmaya çalışarak masaya bırakmış ve diğer arkadaşlarına gülümseyip tuvalete gidip geleceğim demişti. Ayaklanıp Nicolo'ya sinir dolu bakışları ile baktıktan sonra tuvalete adımlamış ve arkadaşlarının radarından çıkınca öfkeyle duvara geçirmişti elini. Normalde asla sinirlenmeyen ve her daim güler yüzlü olmaya çalışan Dries gördüklerine dayanamayacak gibi hissetmişti

Nicolo'nun sırf kendisini kıskandırmak için başka kadınlarla flört etmesini, onlara temas etmesini kaldıramamıştı sinirleri

Gerçekten anlayamıyordu bazen onu, evet kendisinden gençti ama olgun duran birisi idi, Dries'a göre daha olgundu hatta, ki Dries yeri geldiğinde evrenin en çocuksu insanı olurdu, ama bu hareketlere anlam veremiyordu. Hem onunla aylarca flörtleşip hem de daha 2 gün önce bedenleri harap olana kadar sevişmelerine rağmen onun bu hareketleri kırmıştı işte Dries'ı

Gözünden süzülmeye hazır olan yaşlara izin vermeden eliyle gözlerini ovuşturmuş ve tuvalete girip ellerini fayansın iki yanına yaslamıştı, aynadaki yüz ifadesine bakınca duygularını ne kadar çok açığa vurduğunu anlamıştı bile. Sinirle saçlarına geçirdiği elleri yüzünden zaten dağınık olan saçları daha da dağılmış, gözleri kızarmış ve normal gülümseyen ifadesi yok olmuştu resmen. Dries bunlara karşın sakinleşmek adına derin bir nefes almış ve yaratıcıdan sabır dilemişti

Az da olsa sakinleşir gibi hissederken musluğu açmış ve yüzünü soğuk suyla yıkamıştı, kendine geldiğini hissederken yüzüne sahte de olsa bir gülümseme yerleştirmiş ardından peçeteyle silmişti yüzünü. İşinin bittiğine ve sakinleştiğine kanaat getirince tuvaletten çıkacaktı ki kapıdan giren uzun bedenle durmuştu birkaç saniye de olsa

190 boyundaki herif yüzünde alaycıl bir sırıtışla ona bakarken daha az önce sakinleşen bedenine yeniden sinir yükleniyor gibi hissediyordu

Daha fazla gerilmemek adına oradan çıkmak için adım atmıştı ki Nicolo kolunu sıkıca kavramış ve onu tutup bir tuvalet kabinine sürüklemişti. Dries konuşmak, bağırıp çağırmak desek daha doğru olur, için ağzını araladığı sırada Nicolo elini onun ağzına bastırmış ve konuşmasına engel olmuştu. Dries öfke dolu gözlerle bakarken Nicolo'nun hala alaycıl ifadesinde oluşu cidden sinirini hoplatıyordu artık

"Ağzını açacağım ama bağırmak yok, sana sinir yakışmıyor Amore mio..."

Nicolo elini ağzından çekince dediklerine alaycıl şekilde gülmüştü bu kez kısa olan, aşkım? Aşkım ha?

"Ne zamandan beri aşkım dediğin insanın gözünün önünde başkalarıyla flörtleşir oldun Nicolo, hm? Ben geniş bir adam değilim biliyorsun değil mi?"