Hayat ne kadar kısa olursa olsun insanların dertlerini dinleyip ortak olmak onlara yardımcı olmaya çalışır insan. Ama en zor zamanlarında yaslanacak bir omuzu anlatacak kimsesi olmayınca bir şekil anlıyor insan yanlız olduğunu.
Artık o kadar yanlız kalıyor ki insan annesine anlatamaz babasından kaçar oluyor
Peki ne kadar böyle gidebilir?
Hayat nereden vuracağını çok iyi biliyordu aslında. Kime bağlansam alıp götürüyordu benden. Peki bende ne vardı suç mu bendeydi yoksa çok mu saftım bu hayata göre...
Ben Bade ailesini dağıtan Bade sevilmeyen Bade herşeyin suçlusu Bade
Meslek lisesi öğrencisi olarak gene okula gitmek istemeyen yanımı susturup uyanmaya çalıştım.
Banyoya gidip işlerimi hallettim ve aşağı annemin yanına indim. Gene suratı asıktı muhtemelen dünkü kavgadan sonra bi süre surat asacaktı. Çıktığımı haber verip evden çıktım. Elimi cebime atıp kulakluğımı aradım ama gene düğüm olmuştu.Bir kere de düğüm olmasa olmazdı!
Sonunda düğümü açıp kulağıma taktım. Kukaklarımda Canozan-Ağlama ben ağlarım duyulurken yavaş yavaş okulun yolunu tuttum. Son sınıf öğrencisi olarak ders çalışmayı pek sevmem. Okula da mecburiyetten giden bir kızım. Ailemden biraz olsun uzaklaşmak için.
Belki herkese doğal gelebilir baskıları. Ama bazen öyle bir hal alıyor ki bunalıyor, yoruluyor ,usanıyor insan .
Yavaş yavaş okula yaklaşınca arkamda bir hareketlilik hissedip arkamı dönüyordum. O anda sınıf arkadaşım olan Arda'nın elini omzuma atmasıyla ona baktım. Noluyor der gibi bi işaret yaptım. "Bişi yok ya kavga var sadece " Kavga deyince daha bir merak sardı beni ve dönmeye çalıştım. Tabiki izin vermedi. Gözlerimi belertip"Lan dur bi bakim kim kavga ediyor" Bana bakıp göz devirdi. "Sanane kızım kim kavga ediyorsa ediyor Allah Allah" Ona 'ne yapmaya çalışıyosun' der gibi baktım. "Merak ettim olum çekilsene bakim" Büyük bi nefes alıp bana döndü. "Başımıza ne geliyorsa senin bu merakın yüzünden geliyor zaten düz dur ve yürü artık" Suratımı asıp yürümeye başladım. Ne vardı sanki gösterseydi merak etmiştim işte!Sınıfa geldiğimizde sırama geçmek için hareketlendim. Sıram en arkada en köşe deydi. Kimsenin çenesiyle uğraşmamak için en arkaya geçmiştim. Kulaklıklarımı çıkartıp düzgünce cebime attım. Gene düğüm olacağını bile bile.
Dersimiz edebiyattı. Hoca gene kim bilir hangi bilmediğimiz bi yazarın hangi romanını anlatacaktı acaba ?
Kitap okumayı sevdiğin halde edebiyattan elli üstü alamıyordum. Çünkü anlamadığım dilde yazılar isimler olduğu için kafam pek basmıyordu sanırım.Yanımda kimse oturmuyordu ama sandalyeye biri oturmuştu. Kafamı kaldırıp bakınca Arda olduğunu gördüm . Sabahki kavgayı bana göstermediği için ona hala sinirliydim. Aslında arda benim sınıftaki tek arkadaşım. Bölümlerimizi seçtikten sonra bu sınıfa düşmüştüm ve kimseyi tanımıyordum.Geldiğim gün tanışmıştık onunla
Ardayla tanışma
İstanbul'dan İzmir'e taşınmıştık ve niye taşındığımızı bende bilmiyorum. Rahat battı sanırım
Sınıftan kimseyi tanımıyordum. Sessizce sırama geçip uyumak istiyordum. Sessizce sırama geçip başımı kollarımın arasına aldım ve akşamki olayı düşünmeye başlamıştım. O sıra yanımdaki sandalye çekildi.
Tip tip gelen çocuğa baktım sarı saçlı mavi gözlü zayıf bir çocuktı. İlk günden benden ne istiyor olabilirdi ki. Ne istiyorsun der gibi tek kaşım usulca havaya kalktı.
Çocuk ne var der gibi bakış attı. "Boş sıralar dolu git oralara otur " dedim. Çok mu bılıyon sen der gibi bir bakış atıp"Biliyor musun en arka sıra hep favörim olmuştur."
Sadece göz devirip önüme döndüm. Bütün deli insanlar beni buluyor ya.!
Uyumaya çalışırken hoca gelmişti. Herkes ayağa kalktığını duyunca bende hemen ayağa kalktım. "Evet arkadaşlar bu senenin ilk günü ve bakıyorum sınıfa yeni öğrencilerimiz gelmiş. " Bana dönüp elini uzattı kendimi tanıtmam gerektiğini anlayıp ayağa kalktım
"Ben Bade İstanbul 'dan buraya yeni taşındığımız için buraya nakil oldum." Hoca başını sallayıp otura bileceği mi söyleyince hemen oturdum. Diğer yeni gelenleri de tanıdıktan sonra derse başladı. Ama gram uyku uyuyamadığım için çok uykum vardı. Başkmı kollarımın arasına alıp uyku pozisyonumu almıştım ki hocanın bana seslenmesiyle hemen ayağa kalktım.
"Ef-Efendim hocam " Biraz yüzüme baktıktan sonra
"Geldiğin yerde derste uyunmaması gerektiğini öğretmediler mi sana?"
Hemen savunma yapmak için ağzımı açmıştım ki.
" Hocam belli ki dün hiç uyumamış bir kerelik mazur
görseniz olmaz mı? " Yanıma oturan yabancı çocuğa döndüğünde sanane bakışları atıyordum ama hiç benden tarafa bakmıyordu. Sıraya yayılmış bi şekilde şekilde hocaya sırıtarak konuşuyodu.
Terbiye falan kalmamış insanlarda!
Hoca çocuğa baktı ,"iyi bakalım uyusun bu seferlik. "
Noluyo lan! Koskoca hoca bu gevşeyin lafını mı dinliyor gerçekten.
Neyse banane ya.
Başımı gene kollarımın arasına koyup uyumaya devam ettim.Uyandığım zaman üzerimde bi ceket vardı. Bizim gevşeye baktığımda telefonuyla ilgileniyordu. Sorsam mı? Sormasam mı? Arada kaldım! Neyse soralım bakalım.
"Ceketi kim koydu gördün mü? " Mâvi gözleri bana döndü.
"Ben koydum sıkıntı mı var. " Allah allah beni düşünen olmazdı bu zamana kadar nerden esti ki acaba? "Teşekkür ederim " İnadı bi kenara bırakıp teşekkür etmezsek olmazdı. "Rica ederim.Uyumadın galiba dün gece? " Gözlerimi kaçırdım ne diyebilirdim kibabam gene içip içip geldi bütün sınırını hırsını bizden çıkarttı diyemezdim. "Evet ya uyuyamadım. Uyku tutmadı bende film falan izledim sonra bir baktım sabah olmuş. " Dedim gülerek. Başını sallayıp onaylar gibi hareket yaptı.