New Math Teacher | Hyunlix

Part / 6

Felix'ten

Eve geldiğim gibi kendimi yatağa atmıştım. Yatağımda boş boş oturmuş tavanı izleyerek düşünmeye başladım. Neden en saçma şeyleri hep ben yaşamak zorundaydım. Cidden anlamıyorum. İlk gel de peşimi bırak, sonra gel de özür dilerim. Akıl sorunları mı var anlamadım ki... Daha fazla beynimi bunlarla doldurmak istemediğim için rahat bi pozisyona geçip uyumaya çalıştım. Zaten fazla bi süre geçmeden uyuya kalmıştım bile.

Uyandığımda saat gece 2'ydi. Boğazım kupkuru olmuştu ve yanıyordu. Ayağa kalkıp odamdan çıkarak aşağı indim. Mutfağa gelip buz dolabından su çıkardım ve bi bardağa doldurarak içtim. Rahatlamıştım. Biraz daha mutfakta durduktan sonra yukarı odama geri çıktım. Kendimi tekrardan yatağa attım ve 'Acaba yarın ne bokluklar olacak' diye düşünüp uyudum...

İğrenç melodili alarmımın ötmesiyle 'Noluyo amk' diye uyandım. Klasik işlerimi yapıp üstümü giyindim ve evden çıkıp okula doğru yol aldım.

Okula geldiğimde her zaman hep beni orda bekleyen bi sincap vardı. Sincabın yanına gittim ve tokalaştık. Sonra da beraber hiç konuşmayıp sınıfa doğru gittik. Sınıfa geldiğimizde ilk defa Seungmin'i görememiştik.

"Tövbe bismillah. Kıyamet mi kopacak. Seungmin nerde amk"

"Belki geç uyanmıştır yada hastadır hemen kötü düşün zaten sen"

"Puff her neyse oturalım yoruldum" dedim ve sıramıza doğru ilerleyip oturduk.

İlk ders matematikti ve ben nedensizce korkuyordum. Çünkü Hwang Hoca her ne kadar bana iyi davranmış olsa da içinde kötülük olduğunu biliyordum. Çünkü zaten bana 'Benim sorunlarım var' demişti. Bundan dolayı korkuyordum. Umarım korkum gerçek olmazdı...

Sınıfın kapısı açıldı ve içeri Hwang Hoca girdi. Yüzü o kadar suratsızdı ki... Bu beni daha da korkutmuştu ama belli etmemeye çalıştım.

Hwang Hoca sınıfa bile bakmadan;
"Ne duruyorsunuz? Kitaplarınızı çıkarsanıza!" diye bağırdı.

Herkes korkarak hızlıca kitaplarını çıkarmaya başladı. Bense 'Noldu şimdi buna' diye düşünürken kitabımı çıkarmayı unutmuştum...

Ben hala Hwang Hocaya (sia: hala hoca diyo 🧖🏽‍♀️) bakıp düşünürken bi anda o da bana baktı ve göz göze geldik. Sırama baktıktan sonra sinirle yüzüme baktı ve yerinden kalıp yanıma doğru gelmeye başladı.

Onun geldiğini fark ettiğimde hızlıca çantama doğru dönüp kitabımı çıkardım ve masanın üzerine koydum. Önüme döndüğümde yanımda bana bakan bi beden hissetmiştim. Kitabımı masanın üzerinden alıp bi yere doğru fırlattı. Sonra bana doğru yaklaşıp;

"Ben geldiğim gibi zaten dedim kitaplarınızı çıkarın demedim mi? Sen neden şimdi çıkarıyorsun?!"

"B-ben dalmışım. Ö-özür dilerim. Bi daha o-olmayacak."

"Bana bak Lee Felix cidden bu son tamam mı? Bi daha ki sefere affetmem!"

"T-tamam..."

Dediğimde gitmişti. O gittikten sonra gözlerimin dolduğunu fark etmiştim. Hızlıca gözlerimi sildim ve Jisung'a baktım. Jisung Hwang Hocaya sikecek gibi bakıyordu. Bende önüme döndüm ve hiç Hocaya bakmadan kitabıma bakmaya başladım. Ders boyunca sadece kitaba bakmıştım ve dersi de hiç dinlememiştim.

Sonunda zil çalmıştı ve ben sınıftan koşarak çıkıp tuvalete gittim. Musluğu açıp yüzümü yıkadım ve kendime geldim. Yüzümü yıkadıktan sonra zaten arkamdan Jisung gelmişti.

"O götveren neden öyle davrandı ki şimdi benim bebeğime."

"Bilmiyorum Jisung... Bipolar heralde."