Sonbahar Sabahı

10 1 0
                                    

      Ben irem. Kendim hakkında bildiğim tek şey ismim. Adımı babam koymuş. Yeni doğduğumda çok ağlıyorum diye bana yumruk atan babam.

       Saat sabah beş gibi doğmuşum bir
4 kasım sabahına. Soğuk bir sonbahar sabahı.

       Erkek bekliyordu. Erkek adamın erkek evladı olurdu. Ama sonucunda bu lanetli kız çocuğu doğmuştu. Hayatını mahvedecekti. Hergün işkence edecekti. Çünkü kız çocukları ahmaktı. Bir işe yaramazdı.

       İrem doğdu. Doğduktan 2 gün sonra çok ağladığı için dayak yedi. Çocukluktan başlıyordu hayat sınavı.

       Nasıl erkek doğmazdım? Elalem duysa ne derdi? Ne büyük ayıp ama..

       İlkokula başladım. Herkesin anne ve babası getiriyordu okula. Bense ayakkabının yırtık kısmını saklamaya çalışarak arka sırada oturuyordum tek başıma. Tek başıma... Buna alışmam lazımdı. Hayatımın geri kalanı bu kelime olacaktı. Hep tek başına.

       Mesele ayakkabımın yırtık olmasımıydı? Yoksa babamın sinir krizleri yüzünden tüm evi dağıtıp herşeyi yakıp yırtmasımıydı?

       Bir günde markete girdik. İlk defa annem ve babam bir aradaydı ve tartışmıyorlardı. Aslında bir çocuğun en büyük hakkı değilmiydi huzurlu bir evde yaşamak?
       Biz mutsuz evliliklerin çocuklarıyız. En çok biz çekeriz. Ayak seslerinden tanırız geleni. Eğer babamız geldiyse o soğuk yorganın altında tir tir titreriz.

       Şekilli pipetler vardı hatırlıyormusunuz? Şöyle şekilli ve renkliydi. Hatta üstünde hayvan figürleri veya meyve figürleri olurdu. Ondan almak istedim. Sanırsam 5 veya 6 yaşındaydım. Gözüme baktı. O hayatımda gördüğüm en korkunç ela gözlere sahipti...

      Öldürecek gibi baktı. En azından yalan söylemedi. Öldürecekti beni.

      Al bakalım dedi. Yapacaklarından habersizdim. Mutlu bir şekilde alışveriş arabasına koydum. Ama bir gariplik olduğunu seziyordum. Haklıydım. O pipetle birlikte kemiklerimi kıracağından habersizdim sanırım.

      Mutluydum. Babam ilk defa benim için birşey almıştı. Sanırım babam düzelmişti.
   
      Tanrım...Baban düzelmişti öylemi irem? Fazla aptalsın. Buna pişman olacaksın. O daracık rutubet evde kemiklerini kıracak.

      Eve geldik. Anahtar deliğine yerleşti. Ve babam çevirdi.

      O geceye ait hatırladığım tek ses bu anahtar sesiydi. Çünkü dayak yemekten kulaklarım görevini yapmamaya başlamıştı.

      Dar, koltukları eski salonumuza girdim. Mutluydum o züppe zengin arkadaşlarım gibi benimde beslenme dersimizde kullanabileceğim şekilli bir pipetim vardı.

     Elimden çekti. Üzgün bir şekilde baktım. Kendime acımayı sevmem,ama nasıl baktığımı hatırlıyorum da... Acınası bir haldeydim.
 
     Yüzüme baktı.

     O..

     Korkunç ela gözlerle kahve gözlerime baktı.
 
     Hayat senin için şuan nasıl güzel kızım dedi.

     Güzel bir söz söylemişti bana karşı kötü birşey olmazdı değilmi?

     Her güzel şey güzel değildir. Bunu sadece senle ben anlayabiliriz.

     Cevap vermedim. Zaten sinirli gibiydi ve bu onu dahada sinirlendirdi. Upuzun siyah saçlarımdan tuttu ve yere savurdu o küçük bedenimi.
 
     Gözlerim kararmıştı. Çünkü kalbim acıdı yüzüm acıdı o gece. Yerdeki soğuk betonun tadına baktım. Kendi kanımı içtim. Tüm yerler kan olmuştu. Burnumdan oluk oluk kan akıyordu.

    Söylesene geçermiydi?

    Geçermiydi?

    Bu yaralar nasıl kapanacaktı?

    Ruhum nasıl kabuk bağlayacaktı?

    Bağlamayacaktı. Yüzüm belki iyileşecekti. Ama ruhum nasıl atlatacaktı bunu. Haklıydım. Atlatamayacaktım. Her gece bu işkenceyi çekerken, ruhum bedenimden göçerken bile tek düşündüğüm şey iyileşebilecekmiyim olmuştu.

     Şarkı devam ediyor duyuyormusun?

     Durdurdum kalbimi,bu mutluluğun şartı.
 
     Ben kalbimi durdurdum evet.

     Ama mutlu olmadım.

     Mutlu olmayı istermisin diye sorsan istemem biliyormusun?

    Çünkü ben buna alıştırıldım. Mutsuzluğa.

     Biz değer görmeyen çocuklarız. İnsanların bizi görebilmesi için ordan oraya koşan çocuklarız.

     Neden vurdun bana dedim. Neden beni dövdü böyle dedim. Ben sana ne yaptım dedim.

     Senin gibi lanetli bir kız çocuğu sadece dayağa mahkumdur güzel kızım. Hala alışamadınmı?

     Alışmazmıyım?

     Güzel alıştırdın.

     O gün öldüm aslında biliyormusun? İçimdeki ceseti ordan oraya taşıdım. Morga götürüp yıkadım o ceseti. Hergün her saat. Yemek yedirdim,su içirdim o cesete.

     Aptal çocuklar. Aptal çocuklar. Hergün sordular. İrem yüzün neden mor? İrem neden başında sargı bezi var?  İrem neden yemeğin yok? İrem senin annen baban nerde?

    Aptallar.

    Aptallar.

    Hayat umarım kimseyi fakir oldukları için değilde, babası ceza verdiği için okulda yemek yememesi gerektirdiği noktaya getirmez.

    Kan şekerim düşmüştü sanırsam. Birşeyler yemem lazımdı. Çok açtım. Bir kuru ekmeğe muhtaçtım

    Ama yiyemezdim. Babam eve gidince daha çok döverdi. Kemiklerimi kırardı yine. Beni ordan oraya sürüklerdi.

    Suçum sokaktaki çocuklar oynarken onları camdan izlememdi. Bende gitmek istiyordum. Ama annemle benim arka bakkala bile gitmemiz yasaktı.

    Hem gitsem bile çocukların ailesi izin vermezdi. Babamı tanıyorlardı. Ben onların gözünde bir ucubeydim. Haklılardı. Kim çocuğunu benim gibi kötü kıyafetleri olan ve yırtık ayakkabısıyla her gün dayak yiyen bir piçle oynatırdıki?

    Camdan bakarken saçımda birşey hissettim. Yine başlıyorduk. Başlıyordum.

    Heves iyi birşey değil dedi. Sen kim dışarda oynamak kim dedi. Bak şu çocuklara? Senin gibilermi? Kıyafetlerine bak, saçına başına bak.

    Bunları yapan kendisiydi zaten. Kıyafetlerimi yırtan. Saçlarımı yolmaktan kafamda saç bırakmayan..

    Haklısın baba dedim. Bir daha yapmayacağım. Cidden özür dilerim.

    Aptal İrem. Aptal İrem.

    Ucubesin. Tamamen bir ucubesin.

    Babanın hala yumuşayacağına inanıp suyunamı gitmeye çalışıyorsun?

    Nefret ediyorum senden aptal bir kız çocuğusun. Tiksiniyorum senden. O lanet ellerinden o lanet saçlarından...

    O gece halıda kan olmuştu. Baygın yattım bir gece boyunca. O soğuk rutubet evin pis halısında.

    Biz lanetli çocuklarız. Kaderimizi doğduğumuz ev belirler.

     Ben lanetliydim.

     Ben soğuk bir sonbahar sabahıydım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu Benim Hayatım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin