Roza'nın ağzından
Merdivenlerden inmeye başlamıştım birden kapıdan giren abimi gördüm çok şaşırdım çünkü saat sabahın 06:00 idi. " abi " dedim
Abim beni karşısında görünce biraz korktu çünkü bu saatte asla ayakta olmazdım. Sessizce yanına gittim "Abi sen saatin farkındaymısın saat sabahın altısı" dedim.
" Farkındayım abicimde sen farkında değilsin galiba bu saatte ayakta ne işin var?" dedi.
" Ne işim olacak su içmeye kalktım "
dedim. Ama malesefki yalanım kısa sürdü çünkü üzerimde iş elbiseleri vardı. Abim beni süzdükten sonra " Hıı demek su içmek için uyandın. Uyurken bu elbiseler ilemi uyuyorsun?" dedi.
"Ufff aman abi şeninde gözünden biley kaçmıyor. Babam yine iş verdi tarlaya gidiyorum." dedim. Ama demez olaydım. Abimin sinirlendiğini anladım ." Ulan bu adam hiçimi utanmıyor? Öz be öz kızını kendi tarlasında işçi gibi çalıştırıyor. Ama ben ona ne yapacağımı biliyorum" dedi ve tam adım atacağı sırada " Abi dur ne yapıyorsun zaten geç kaldım hem sen nerden geliyorsun?" diyip konuyu ona çevirdim. "Hani sana birinden bahsettim ortağım olmak isteyen bir Boran bey. İşte adam Urfa'ya gelmiş onu karşıladım." dedi.
"Hııı iyi hadi bende kaçtım iş beklemeye gelmez." dedim tam abimin yanından geçeceğim zaman "Bekle bende gelicem Boran bey ile orda konuşacağız." dedi. Açıkçası biraz şaşırdım koş koca holdink dururken neden tarlada konuşsunlarki. "Neden tarlada konuşacaksınız ki holdinkte konuşsanıza" dedim " Boran bey hasilatları görmek istiyormuş." dedi
"İyi ben geç kaldım sen sonra gelirsin zaten ben Ceylan ile gidicem" dedim Ceylan benim atım tarlaya onun ile gidip geliyorum. "İyi sen git. Bende zaten yarım saate çıkarım." dedi ve daha cevap vermeden merdivenlerden çıkmaya başladı. Bende cevap vermeden ahırım kapısını açtım Ceylanı alıp tarlaya gittim.Boran'nın ağzındanm
Bu iş gezileri ben biraz rahatsız etsede işimi sağlamlaştırmak için mecbur kalıyordum. Uçaktan inip üzün bir süredir konuştuğum ortaklık yapmak istediğim Azat Bey ile tanıştık aslında tanışmıştık ama ilk defa yüz yüze konuştuk. Beni bir otele bıraktı aslında kendi evinde ağırlamak istedi ama ben istemedim yaklaşık bir saat dinlendikten sonra konum attığı tarlaya gidecektin ama arabay ile gidemeyeceğim için bana bir at ayarlamıştı. Doğrusu bu atı çok sevmiştim kömür karası tüyleri okadar dikkat çekiciki insanın aklını başından alıyordu ata bindikten sonra hızlı bir şekilde tarlaya gittim attan tam ineceğim sırada bir kadının bağırma sesi ile atımı otaya yönettim. Çok güzel mavi gözlü bir kadın acı içerisinde yerde oturuyordu hemen attan inip kadının yanına gittim.
"Hanimefendi iyimisiniz?" diye sordum.
"Yılan...yılan ısırdı zehirliydi galiba. Canım çok acıyor."dedi
"Tamam yanınızda kesici bir alet varmı?"diye sordum. "Evet şu Gül Kerim yanında bir çanta var onun içinde bir bıçak var. Onu kullanabilirsiniz."dedi
"Tamam" dedim ve çantayı alıp içindeki bıçak ile yılanın soktuğu sol bileğine küçük bir kesik atıp zehirli kanı emmeydim.
" Şimdi iyimisiniz hanımefendi?" diye sorduk. Bana baktı ve okadar güzel gülümsedik yanımıza gelen ortağımı farketmedim. "Roza iyimisin abiciğim? Ne oldu?" diye sordu. O zaman anladım bu güzel kızın ismi Roza olduğunu. " iyiyi abi yılan sıktu sağ olsun beyfendi zehirli kanı emmerek zehirli çıkardı" dedi bana bakarak Azat ise beni yeni farketmiş olacak ki "Çok teşekkürler Boran bey" dedi " Rıca ederim önemli değil " dedim. " Sizi tanıştırayım kız kardeşim Roza, Rozacım Buda sana bahsettiğim ortağım Boran bey " dedi " Memnun oldum Boran bey " dedi " Bende memnun oldum Roza hanım " dedim. " Abicim yardım edermisin eve gitmek istiyorum " dedi Roza " Tamam abiciğim, sizde buyrun Boran bey hep beraber eve geçelim orda konuşuruz atlarında bizim adamlardan biri getirir " dedi " Olur" demek ile yetindim . Ama farketmediğim birşey vardı Rozanın çantasında aldığın bıçak hala elimdeydi ve bıçağın üzerinde R. Z yazıyordu yani Roza Zaimoğlu bıçağı Rozaya uzattım ve " Roza hanım bıçağınız " dedim Roza ise sadece teşekkür etmek ile yetindi ve bıçağı alıp biraz uzakta olan arabaya yürümeye başladık . Yokun yarısına gelmeden " Ay ben atları aldırmayı unuttum siz arabaya geçin bende hemen geliyorum" dedi Azat vecevap vermemizi beklemeden ilerledi bizde arabaya ilerlemeye devam ettik arabaya yaklaştığımız zaman Roza yürüyemediği için ayağını burktu tam düşeceği sırada tütün okadar yakınlaştık ki Rozanın papatya kokulu teni bir birine değdi. Bu anı bozan ise Roza oldu "Pardon bacağım biraz ağrıyordu ondan ayağım burkuldu" dedi. Bende kendini düzeltin ve " Anladım isterseniz yardımcı olabilirim" diyerek bir teklifte bulundu "Teşekkürler ederim ama gerek yok zaten abim geldi " diyip Azatın işaret ettiği arabaya bindik.Bu başrol kızımız Roza Zaimoğlu
Buda baş rol adamımız Boran Kewran
Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım eğer hatalarım varsa söylerseniz çok sevinirim oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın
Roza Zaimoğlu?
Boran Kewran?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Ülkenin Aşkı
RomanceK.Y.T : 15.04.24 Roza & Boran Fatma & Azat İlk aşka inanmayan iki genç birbirini görüzgörmez aşkı tadar