💙3

15 2 4
                                    

Kantinden aldığım keki elimde hoplata hoplata sınıfa girdim ve Armin'in yanına oturdum. Armin bir yandan kitap okuyor, bir yandan da çöpstik🥢 ile soslu bir şey yiyordu. Gözlerimi kısıp biraz bakınca...

KİMCHİ!

"Kimchi sever misin?" diye sordum hemen. Ani soruma karşı önce irkildi sonra da bana baktı. Elinin tersiyle ağzını kapatıp yediği lokmayı yuttu ve hafifçe gülümsedi.

"Babamların Kore'deki işbirlikçi şirket göndermiş. Tadı fena değil, o yüzden arada okulda atıştırmak için getiriyorum."

"Kantinden almıyor musun?"

"En son kantinden yemek aldığımda mide ameliyatı olmam gerekmişti."

Bunu söyledikten sonra kaşlarımı çattım. Bir Armin'e bir elimdeki keke baktım. Yemekte tereddüt ettim şimdi aq

"Ben şimdi bunu yesem ölür müyüm?"

Armin önce elimdeki keke sonra da bana baktı. Kitabının arasına ayracı koyup kapattı.

"Sanmıyorum. Onlar ithal olduğu için genelde bir şey çıkmıyor."

Derin bir nefes aldım. Paketi açıp top kekten büyük bir ısırık aldım. Armin bana bakıp bıyık altından güldü. Çok sürmeden o da kendi yemeğine döndü.

Keki iki-üç ısırık daha alıp bitirdikten sonra Armin'e baktığımda yemek kabının kapağını kapatıp çantasına geri koyduğunu gördüm. Bana bakınca kaşları havaya kalktı. Muhtemelen ağzımdaki kekle sincap gibi görünüyordum. Zorlukla da olsa hepsini yuttuktan sonra gülümsedim ve Armin'e baktım.

"En sevdiğin yemek ne?"

"Pek yemek seçmiyorum. Önüme ne koysan yerim."

"Vay anasını. Ben de tam tersi, neredeyse hiçbir şey yemiyorum."

"Bu yüzden mi bu kadar kısasın?"

O bunu söyleyince kaşlarımı çattım. Gözlüklerimi burnuma yapıştırıp kızgın görünmeye çalışarak ona baktım. Ne dediğinin farkına varmış olacak ki yanakları hafifçe kızardı ve yüzünü saçıyla kapatmaya çalıştı.

"Kusura bakma. Bir an boşluğuma geldi."

Bunun üzerine gülümsedim. Gerçekten çok tatlı bir çocuktu, ona kızmak çok zordu.

"Şaka yaptım şaka. Kızmadım."

O da gülümsedi. Yanakları hâlâ biraz pembeydi. Dürüst olacağım, dikkatli bakmasanız Armin'in erkek olduğuna emin olamazsınız. Gerçekten kıza benziyor. Ve tavırları da bir kız kadar kibar ve hoş.

Birden gözlerim saçlarına gitti. Altın rengi, kahküllü ve uzun saçlarına... Acaba toplanır mıydı bu? Armin birden bana dik dik bakmaya başlayınca fazla baktığımı anladım. Utanıp önüme dönerken gözüm yine ona kaydı.

"Saçına dokunabilir miyim?"

Saliselik bir süre boş boş yüzüme baktı. Muhtemelen akıl sağlığımı sorguladı. Saçından bir tutam alıp kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Şey... Olur..."

Mabel'ın saçına dokunmaya çalışan Gideon gibi "hıaaaa" tarzı bir ses çıkarıp elimi saçına değdirdim. Yukarıdan aşağıya doğru okşadım.

YUMUŞACIKTI!

Anlaşılan saçına da bir kız kadar özenli bakıyor!

Birkaç tutamı parmaklarımın arasına alıp işaret parmağımla üzerlerinde gezindim. Saçları gerçekten çok güzeldi. İyi ki ellerim temizdi, yoksa yazık edecektim bu canım saçlara.

"Toplanır mı bu ya?"

"Ne?"

"Toplanır bence toplanır! Dur, çantamda yedek toka olacaktı! Toplayayım mı?"

Bir anda bu şekilde saçıyla oynamaya başlamama kesinlikle şaşırmıştı. Birkaç kez gözlerini kırpıştı.

"Tamam... Sanırım..."

Pişmiş kelle gibi sırıtıp çantamdan lastik toka çıkardım.

"Sırtını dön bakim bana."

Dediğimi yapıp sırtını döndü. Ensesine dökülen saçlarını tutup küçük bir topuz olana kadar bütün saçlarını avucumun içiyle çektim. İstediğim görüntüyü elde edince üç parmağımın arasına aldığım tokayı çıkardım ve saçını bağladım.

 İstediğim görüntüyü elde edince üç parmağımın arasına aldığım tokayı çıkardım ve saçını bağladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Şunun gözlüksüzü)

"Ay çok güzel oldu." dedim işçiliğimle gurur duyarak. Hemen çantamdan telefonumu çıkardım ve ön kamerayı açıp Armin'e doğrulttum. Kendine baktı, kafasını çevirdi ve en sonunda kızarıp gülümsedi.

"Gerçekten güzel olmuş." dedi sadece.

Gözlüklerimi burnuma yapıştırıp tekrar gülümsedim. Sonra zil çaldı ve yavaş yavaş herkes sınıfa gelmeye başladı.

"Hay anasını. Armine, sen gerçekten cinsiyet değiştirmeye falan mı karar verdin?" dedi içeri girenlerden biri, sanırım adı Reiner'dı.

Armin kaşlarını çatıp derin bir nefes verdi. Ağzının içinden belli belirsiz 'ananın amı' dediğini duydum.

Omuz silktim. Telefonumu çıkardım ve kulaklıklarımı takıp Spotify çalma listemi açtım. Çalan şarkıyı umursamadan kafamı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım.

"My high hopes are getting low
Because these people are so old
The way they think about it all
If I tried I would never know
My high hopes are getting low
But I know I'll never be alone
That's alright, we'll survive
Cuz parents ain't always right"

"Hocam, (y/n) hem müzik dinliyor hem uyuyor."

-

Bu kitap için çok fazla angst sahnesi var aklımda ama önce Armin ve yeneyi sevgili yapmam lazım

Çok hızlı ilerlemicem ama başarıcaz inşallah

Bölümün şarkısı: Yungblud - Parents

O halde hoşçakalın

ANNEM ETEĞİMİ VERMEDİ!!!!!!

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 16 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Annem Eteğimi Vermedi (Armin Arlert)Where stories live. Discover now