Kitaplarımı çantama koydum. Çantamı sırtıma alıp sınıftan çıkacağım sırada kafama aldığım sivri darbeyle biraz tökezledim. Arkamı dönüp baktığımda kıs kıs gülen Reiner'ı gördüm. İç çektim. Sınıftan çıkacakken arkamdan seslendiğini duydum.
"Anca susup oturursun femboy kılıklı!"
Dudaklarımı birbirine bastırıp hızlı adımlarla sınıftan çıktım. Artık alışmıştım. Hep böyle yapıyorlardı. Saçım uzun olduğu ve pantolon yerine şort giydiğim için bana femboy, kız ali ve onun gibi şeyler diyorlardı. Rahatsız ediciydi. Babam bile "erkek gibi giyin, şu saçını biraz kessene" falan derdi hep. Yine de ben böyle yaşamaya devam edecektim. Kendimi böyle seviyordum.
Pantolon giymeyi sevmiyorsam bundan size ne? Pantolonun darlığı beni rahatsız ediyordu. Bileklerime değen kumaş yüzünden huy oluyor ve yürüyemiyordum. Geniş şort giymek daha rahattı. Saçlarım uzunsa bundan size ne? Saçlarımın uzun olmasını seviyordum. Beni rahatsız etmiyordu, sizi neden ediyor?
Otobüs durağına gidene kadar içimden okuldaki erkeklere sövdüm. Kendilerini adam sanıyorlar. Benim kız gibi görünmem biyolojik olan cinsel kimliğimi değiştirmez? Hepsinden nefret ediyorum. Otobüs durağına varınca durağın cam duvarına yaslandım.
Hiç arkadaşım yoktu. Bir tek Eren vardı, onunla da Tokyo'ya taşındığımızdan beri neredeyse hiç görüşmüyorduk. Babamın işi için Hiroşima'daki küçük kasabamızdan ayrılıp başkente taşınmıştık. Bazen keşke hiç Tokyo'ya gelmeseydik diyorum. Hiroşima'da beni yadırgamıyorlardı, iyi anlaştığım kız arkadaşlarım bile vardı. Ama burada kimse beni insan olarak görmüyor.
Ben yine bunları düşünürken otobüs geldi. Otobüse binip oturdum. Telefonumdan bir şarkı açtım.
"Time goes by a little less slowly when I'm out my mind I thought you said 'I need you more than ever' So why'd you have to hide? 'I need you more than ever' Don't let me die I need you more now If I could tell you how I feel I know that you're still hurting too No I'm not broken, Im just scared to belong here, scared to be happier"
Kafamı cama yasladım. Kısa bir süre sonra ineceğim duvara varınca otobüsten indim. Kapıyı annemin gülen yüzü açtı.
"Hoşgeldin oğlum."
"Hoşbuldum annem."
Annemi seviyordum. O beni böyle seviyor ve destekliyordu. Hatta beraber alışverişe çıktığımızda bana kız reyonundan çok güzel kıyafetler alıyordu. Babamdan çekinmesek etek giyecektim.
Femboy sanırım değildim ama kız kıyafetleri giymeyi seviyordum. Bana yakışmıyor da değildi. Her ne kadar babam bu durumu pek hoş karşılamasa da ben arlanmıyordum.
İçeri girdiğimde babam koltukta oturmuş kitap okuyordu. Ona görünmeden odama çıkmaya çalışsam da başarısız olmuştum.
"Günün nasıl geçti Armin?"
"İyi geçti."
"Sınavlar açıklandı mı?"
"Sadece matematik açıklandı. %98 yapmışım."
Babam bunu duyunca kitabını kapatıp bana döndü. Kalın kaşları hafifçe çatılmıştı.
"Neden bütün dersler %100 de matematik %98?"
Bunu duyunca yutkundum.
"İşlem hatası yapmışım bir soruda."
Babam gözlerini devirdi. Tatmin olmadığı belliydi. Başımı öne eğip hızlıca merdivenleri çıktım. Odama girip üstümü değiştirdim ve dizüstü bilgisayarımı açtım. Eren mesaj atmıştı.
Eren Kk Sene muq bisi buldum
Armin Ne buldun?
Eren
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Armin Eren Bu ne kardeşim?
Eren Şort etek kk Dısardan etek gibi duruyo ama sort aslında
Armin Oğlum çok güzel lan
Eren Alim mi sana
Armin Babam öldürür Belki kendi evime çıktığımda falan
Eren Am Ne lan bu baba korkusu
Armin Ne acaba Fotoğraf mı atiyim illa oc
Eren Dogru
Armin Neyse ders calıscam ben
Eren Ok sg (Görüldü 15.51)
Bilgisayarı kapattım ve kitabımı çıkardım. Önce verilen ödevleri bitirdim sonra da ders çalışmaya başladım. Saat yedide annem beni yemeğe çağırdığında odamdan anca çıktım.
Yemeğe oturduğumuzda annem tabakları dizerken güler yüzle konuşmaya başladı.
"Hafta sonu bizim mahalleye (l/n) ailesi taşındı. Kızları (y/n) de yarın sizin okula başlayacakmış yarın Armin."
Bunu duyunca biraz şaşırmıştım. Annemden tabağını alıp ona baktım. Annem bunu bu kadar mutlu bir şekilde söylediğine göre hem (y/n) ile hem de ailesi ile tanışmıştı. Ve (y/n) ile arkadaş olacağıma inanıyordu.
"Ne güzel." diye cevapladım.
(y/n)'in nasıl bir kız olduğunu az da olsa merak etmiştim. Belki de gerçekten annemin düşündüğü gibi arkadaş olabilirdik.
-
Sa
Bu şarkıya son zamanlarda taktım o yüzden fic yazmaya karar verdim
LÜTFEN BU KİTAP İÇİN BANA SÖVMEYİN FEMİNEN ARMİN'İ SEVİYORUM HOŞUNA GİTMİYORSA SADECE OKUMAYARAK HEM BANA HEM KENDİNİZE İYİLİK YAPABİLİRSİNİZ
Okuyacak olanlara da iyi okumalar diliyorum
Bölümün şarkısı: Yungblud - Happier
Kendi kurgularımı da kaldırdım. Sadece fanfic yazmaya karar verdim
