Yarın oldu.. Rutin işlerimi hallettim ve annemle savaşdık. Bu sefer evde erkek yoktu çünki babam gelmişti ve annem azgın hormonları dürtüsüyle bana saldırdı ve hemen onun parmağını kırdım.
Kapının önünde 2 araba vardı.
Muharremişko ve Caferişko..İkisi de dişlerini sıkmış hırlıyor ve bir-birlerine erkeksi şekilde kükrüyordu.
Hemen bağırdım.
-Benim için savaşın!
İkisi bu komutu beklermişcesine bir-birlerine yapıştılar. Onlar orda güleşiyor ve bende bundan zevk alıyordum.
Cafer Muharrem kuvvetçe güçlü olsa da Muharrem üstün zekası ile oyun berabere kalmıştı.
-Berabere.. Üçümüzde bir gidiyoruz
Dedim ve en büyük olan arabaya bindim.Caferin arabasıydı. İkisi de arabaya bindi ve okula gittik.
Okula vardığımızda herkes bize bakıyordu. Bütün ezikler ve sürtükler.
Ben sizden daha üstünüm!
Sınıfa girdik ve Abdullah hemen benden uzaklaştı. Eskiden olsa sülük gibi yapışırdı.
Cafer de benim yanıma oturdu. Ders Türçeydi ve öğretmen girdiğinde ayağa kalkmadık. Bizde öyle şeyler yoktu. Biz bu semtin asi çocuklarıyız!!
Caferle dersde biraz yiyiştik ve beni evlerine davet etti. Hemen kabul ettim.
Cafer onu 3 saniye geç kabul ettim diye ayağa kalktı. Herkes bize bakıyordu. Gitti ve adının Sevil olduğunu öğrendiğim şırfıntı ile oturdu. Onu kucağına aldı ve eteğini yukarı kaldırdı. Sınıfta ve benim gözümün önünde yiyiştiler.
Göz yaşlarım sel oldu ve burayı hemen terk ettim. Okulun çatısına çıktım. Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu.
Gözümün önü karardı ve düştüm...