-42-

22 20 0
                                    

42.
( Yorgun düşen bedenimi, yine aynı halsizlikle şöminenin,
Yanındaki üçlü kanepenin üstüne yığdım,
Şöminenin içindeki şu yakıcı güzelliğin verdiği mutluluğu hissederek gizlerimi kapatarak,
Hayallere dalıyor, kendim olabilmenin dışına çıkıyordum. Kendimden olabildiğince uzaklarda, farklı bir ben,
Düşünüyor ve onu kafamın içinde yaşatıyordum.
Gözlerimi açtığımda,
Şöminenin içindeki odunları yakan ateş sönmüştü. Odundan geriye kalan közleri bile artık yanmıyordu.
Yattığım kanepenin üzerinde bir süre gözlerimi karanlığa alışmasını bekledim. Evin içinde,
Olan eşyaları ayırt edebilecek bir duruma gelince gözlerim.
Yavaşça yattığım yerden kalkarak, Salonun ortasına yürüdüm.
Salonun ortasındaki masanın yanındaki sandalyeme oturarak, karanlık bir odayı loş bir ışığa büründürecek olan,
O lambayı yakınca lambadan çıkan o turuncu ışık masanın üzerinde parlıyor, ve etrafa yayılıyordu.

Gözlerim, yazdığım kağıtlara değerken, kulaklarım bir ses işitti. Gökyüzünün gürlemesinden sonra cama vuran yağmur damlaları, Bir anda şiddetini arttırmıştı.
Oturduğum sandalyeden kalkarak cama doğru yürüdüm. Perdeyi aralayarak gökyüzüne camdan dışarı baktığımda,
Sanki yeryüzünün kirliliğine kızmışçasına gökyüzü yine yeryüzüne gürlüyordu.
Yıldırımlarını şakırdatarak gri bulutların içinde beyazın renk cümbüşüyle gökyüzü aydınlanıyordu.
Karşımdaki beyaz villalı evlerin ilersin de upuzun bir deniz vardı.
Denizin olduğu uzaklığa yıldırımların düşmesi, büyülenen gözlerimin içindeki heyecanı daha da arttırıyordu.)

SoyutlanmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin