Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• kim jiwoong. -arkadaşınızın elini rahatça omzunuza koyduğunu ve size yaklaştığını gördüğünde, bu onu içten içe daha da korkutur.
-ve senin buna zerre kadar aldırmadığını görmek de kaşlarının çatılmasına neden oluyor.
-uzun zamandır görmediğiniz eski arkadaşlarınızdan biri sizi tanıdı ve nasıl olduğunuzu sordu. ancak bu arkadaş jiwoong ile konuşmaya zahmet etmedi, sadece size tüm dikkatini verdi ve çoğunlukla nerede olduğunuzla ilgili bir sürü soru sordu.
-nazik bir insan olarak onlarla sohbet etmeye başladınız ve jiwoong ile tanışmak gibi yaptığınız her şeyi paylaştınız.
-o zaman bile, erkek arkadaşınızın yüz ifadesinin ya etrafa bakarken ya da doğrudan arkadaşınıza bakarken daha ekşi hale geldiğini fark ettiniz.
-jiwoong, arkadaşınızın orada bulunmasının üzerinden bir saat geçtikten sonra, onunla neredeyse hiç konuşmadığınız gerçeğiyle birlikte bir kırılma noktasına ulaştı ve oturduğu yerden kalkarak dikkatinizi jiwoong'a yöneltmenize neden oldu.
-"Jiwoong, her şey yolunda mı?" diye sordunuz, başını salladı ama yüzündeki ifadeden üzgün olduğu görünüyordu.
-"evet, az önce müdürümüz aradı, gitmem gerek." ama ana ekranında kakaotalk bildirimi olmadığını fark ettiniz, yalan mı söylüyordu?
-arkadaşınıza veda etti ve uzaklaştı, uzaklaşırken iç çektiğini duydunuz.
-"bekle" dedikten sonra erkek arkadaşının kaldırıma doğru yürüdüğünü görmek için acele ettin. adımların hızla ona yetişti ve usulca bileğini kavradın.
-"bebeğim, lütfen bana dürüstçe söyle. ben bir şey mi yaptım?" diye sordun. sonra sana döndü, belli ki olanlardan dolayı hayal kırıklığına uğramış görünüyordu.
-"seninle buluşacağım için çok heyecanlıydım ama beni tamamen görmezden gelmeni beklemiyordum." işte o zaman sıçıp batırdığınızı fark ettiniz.
-"üzgünüm jiwoong, lütfen seni sevdiğimi bil. asla bilerek duygularını incitmem. o arkadaşıma karşı hiçbir şey hissetmiyorum, hepsi sensin."
-"Bunu biliyorum, sadece randevularımızda görmezden gelinmek istemiyorum."
-onu kollarınıza çektiniz, "üzgünüm aşkım, lütfen karşılığını ödememe izin verin. başka bir yere gidelim, olur mu? sadece ikimiz?"
-işte o zaman gülümsemesini gördünüz (hani şu alçak sesle sırıttığı), "Bunu çok isterim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
