1.

35 6 2
                                    

Umarım beğenirsiniz. Yazım yanlışlarım ola bilir şimdiden özür dilerim. İyi okumalar💫

______________________________________

Derin bir nefes alıp içeriye ilk adımlarımı attım. Girdiğim anda bir-birine karışmış alfa ve omega feromonları midemi bulandırdı.

"Cidden iğrenç bir yer" diye iç çektikten sonra iyice içeriye ilerledim. Omega olduğum anlaşılsın istemediğim feromonlarımı saklamaya çalışmıştım ve işede yaramıştıki hiç dikkat çekmemiştim henüz.

Masalardan birine oturup etrafı iyice gözden geçirdim.

"Buraya geldiğim için kendime inanamıyorum"

Kalkıp kumar masalarından birinin yanına ilerledim. Etraftaki gürültüye bakmazsak masada büyük bir sessizlik vardı. Bir kaç el daha oynamıştılar adamlar ve kimisi kayb etmiş, kimiside kazandığı paralarla geri çekilmişti.

"Kolaya benziyor, yaparım" diye düşünmüş ve oynamak için bu elin bitmesini bekledim. O sırada kendime bir kadeh kırmızı şarap almış yudumlayarak izlemeye devam etmiştim.

"Senin gibi güzel bir omeganın ne işi var burada?"

Az çok bunun olacağını tahmin etmiştim. Yanıma yaklaşan alfayı pek umursamamış izlemeye kaldığım yerden devam etmiştim.

Yoongiden:

İçeri girdiğinden beri nedense dikkatimi çekmişti. Omega olduğu belliydi. Her ne kadar kokusunu saklamaya çalışsada.
Altın sarısı saçları, güzel yüzü ve sanki galaksideki tüm yıldızları gözlerine haps etmiş bu çocuk, tüm ilgimi kendine çekmişti.

Bir kenara sinmiş elindeki kadehle oynayarak etrafı izliyordu.
Yanına yaklaşan alfayı pek umursamamış, kumar oynayanları izlemeye devam etmişti.
Ondan çok uzakta değildim, iyice dibine giren alfa feromonlarını salgıladığında istemsizce kurdum sinirlenmiş ve kontrolü ele almıştı.

Jiminden:

Hemen kendimi geri çektim. Yüzüne sağlam bir yumruk geçirecekken arkamda biri olduğunu hiss edip duraksadım.

"Kokusu fazla yoğun, alfa olması imkansız"

Diyen kurdumu susturup sinirli olduğu belli olan Deltaya doğru döndüm. Sinirli ve sarı harelerini ilk önce yüzümde gezdirdikten sonra bakışlarını alfaya çevirmişti. Korktuğu her halinden belli olan alfa ise kısa bir sürede bizi yalnız bırakmıştı. Kokusu öyle yoğunduki, bayılacak gibi hiss ediyordum. Gözleri normale dönmüş , donuk bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne arıyorsun burda? Burası senin gibiler için pekte güvenli değil."

"Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum ve kendimi koruya bilirim bilgilendirme için saol"

"Az önce gördük zaten" demiş ve gülmüştü.

"Sen gelmeseydin ben hall edecektim. Yalnız bırak beni"

"Beni kendi mekanımdanmı kovuyorsun?" diyerek sahte şaşkınlıkla kaşlarını yukarı kaldırmıştı. Tek bir kelime etmeyerek kumar masasına yaklaştım.

Yoongiden:

Cebinden çıkardığı paraları masaya bırakıp oturmuşdu. Baya iddialı ve ciddi gözüküyordu. Yavaşça yanına ilerlemiş, tam arkasında durmuştum. Geldiğimi görmüş ve (yine) umursamamayı seçmişti.

Oyun başlayalı tam 10 dakika olmuş ve kazanmak üzereydi. Şaşırmamış değildim . Her bir kumarhanede ve barda olmuştum lakin onu görüşüm ilk kezdi ve ilk kez kumar oynamasına göre hiç fena değildi. (Fazla zeki)
Tahmin ettiğim gibi kazanmıştı. Kendime aynı onun gibi kırmızı şarap alıp kenara sinmiş ve onu izlemeye başlamışdım.
Bir el daha, bir el daha, ve bir el daha kazanmıştı. Kazandığı paraları yüzünde ki büyük gülümsemesiyle kendine çekmiş ve oyundan çekilmişti.

Adamlarıma döndüm.
"Hakkında ki her şeyi öğrenip bana haber verin. Sonra odama getirin"

Jiminden:

Kazandığıma inanamıyorum. En azından bu kadar para beni 1 ay idare edecek. Kenara oturmuş kazandıklarımı teker teker saymıştım . Düşündüğünden biraz fazlaydı hatta.
Yanıma gelen iki heybetli alfayı görünce gerildim.

"Bizimle geliyorsun"
"Ne? Nereye? Hiç bir yere gelmiyorum ."

      
                                   ...
Tek bir kelime etmeden beni kollarımda tutarak bi odaya götürmüştüler. Çırpınmama rağmen kurtulamamıştım .
Beni içeriye itip ardındanda kapıyı kapatmıştılar. Küfürler yağdırarak kalkıp kapıyı açmak için zorladım.

"Siktir, kilitlemişler!"

Dönüp odayı inceledim. Baya büyüktü ve hoş gözüküyordu. Yeniden o tanıdık koku burnuma değdiğinde dona kaldım. Olamaz. Bir Deltayla odada kilitliydim. BİR DELTAYLA?!

"Hoş geldin Park Jimin"

Yoongiden:

Kokusundan gergin olduğunu hiss ettim.

"Gerilmene gerek yok birşey yapacak değilim"

Elimle oturması için sandalyeyi göstermiş, kendimde karşısına oturmuştum.

"Baya ilgimi çektin. Seni hiç bir mekanda görmedim. İlk kez oynayışına göre fazla başarılıydın, tam 5 el ard-arda kazanman beni oldukça şaşırttı ve şüpelendirdi"

Yüzüme ola bildiğince sakin bir şekilde bakan bu omeganın kokusunu gizlediğini sanması oldukça komiğime geldi.
"Lavanda gibi kokuyor"
Diye hırlayan kurdumu susturmaya çalışarak gülmemeye çalıştım.

"Şans benden yanaymış demekki" diyerek altta kalmanayı seçti.

"İsmimi nereden biliyorsun?"

"Orası bende kalsın. Para ihtiyacın olduğunu öğrendim ve -"

"Tüm diyeceklerin bu kadarmı? İğrenç tekliflerini duymak istemiyorum. Eğer bittiyse gideceğim. Zira vaktim oldukça değerli ve sana harcayacak 1 dakikam bile yok." Diyerek sinirle çıkışmış lafımı bitirmeme bile izin vermemişti.

"Fazla zeki ve dik başlı"
Sadece gülümsedim.
O ise ayağa kalkıp kapıya ilerledi. Ve bende gitmesine izin verdim.

Jiminden:

"Ah, cidden. Sikik! Hemen buradan çıkıp eve gitmek istiyorum."
Çıkıp hemen taksi çağırdım.
"Baya geç olmuş. Beni yalnız bıraktığın için seni mahv edicem Kook"

Taksi sonunda gelmiş ve adresi verdikten sonra hemen bu lanet yerden uzaklaşmıştım. Eve varır varmaz kendimi koltuğa atıp biraz telefonumla ilgilendim. Sonra yukarıya çıkmış ve hemen üzerimi değişip yatağıma uzandım. O delta aklımdan çıkmıyordu. Bir anda aklıma gelen şeyle ellerimle yüzüme kapattım.

"Cidden, rezillik. Konuşurken feromonlarımı kontrol edememiştim.
Fazla rezillik! Kokumu kesinlikle iyi tanıyor artık sayemde"

"Kokusu aynı mandalina gibi. Hemde bir Delta, nadiren böyle kokarlar"
Diyerek neredeyse göğüsümü parçalayıp dışarı çıkmak istercesine heyecanlanan kurdumu susturup gözlerimi kapattım.

Play with fire / Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin