Tekrardan Hoşgeldiniz gençler. Umarım kitabımı beğeniyorsunuzdur.
İyi okumalar dilerim.🍂❤️
-----------------------
Briella'dan
Hayat bazen güzel, bazen acımasız. Bazen zor, bazen kolay. Bazen insanların arasından çıkasın gelmez, bazen de yalnızlıktan çıkmak istemezsin.
Ama ben tam tersiyim. Sürekli yalnız, sürekli hayatım zor ve acımasız. Daha 17yaşındayım. Hayatım zorbalığa uğramakla geçti. Kendimden nefret ettim, insan içine çıkmak istemediğim zamanlar oldu. Bazen düşünüyorum, dünyamı kötü yoksa insanlar mı? Size aynı gelebilir bunlar ama benim için farklı. Ben insanların olmadığı yerde de zorbalığa uğrayacakmışım gibi hissediyorum. Yalnızlık benim sırdaşım. İnsanlar bencildir bazen. Yalnızlık ise asla öyle değildir.
Ben Briella Stevenes. Yaşadıklarının altında ezilen bir kızım. Kitap okumaya aşık bir kız. Annesi ve babası tarafından sevilen ama okulda sürekli zorbalığa uğrayan kız. Zorbalığa ugramamın sebebi ise çok saçma. Notlarımın onlardan iyi olması. Niye diye düşünürüm, niye? Böyle saçma bir şeyden dolayı kin ve nefret beslenmez ki. Ben bunların hiçbirini hak etmedim, hak etmiyorum.
"Briella, okul vakti! Haydi uyan!" Annemin aşağıdan sesini duyduğumda gözlerimi tavandan çektim ve dirseklerimi yatağıma bastırıp dogruldum. Sırtımı yatak başlığına yasladım. Okul vakti. Okul. Orası benim için sözde okul, gerçekte koca bir cehennem. Hiç kimse sevmiyor beni orada. Başka okula geçmek istiyorum ama yapamam. Annemle babamın emeklerini heba edemem.
Ben böyle düşüncelerle boğuşurken kapım çalındı ve babamın sesi duyuldu.
"Briella, kızım müsait misin?" Gülümsedim.
"Gelebilirsin babacığım." Babam kapımı yavaşça açıp kafasını uzattı. Bana bakıp gülümsedi.
"Günaydın prensesim." Gülüşüm genişledi.
"Günaydın kralım." Babam şuh bir kahkaha patlattı ve kapıyı tam açıp içeri girdi. Yanıma geldi ve alnımdan öptü.
"Bu kral sana ölür prenses hanım." Kulağıma yaklaştı.
"Bunu annene demek yok ama. Sonra kıskanıyor." Babam tekrar gülmeye başladı. Söyledikleriyle bende güldüm. Çünkü ikimizde biliyorduk. Annem kıskanmış gibi yapıp mutlu oluyordu.Bir anda odamın kapısı çalındı ve annemin sesi duyuldu.
"Siz ikiniz, derhal aşağıya gelin ve yemek yiyin. Yoksa biriniz işe, biriniz okula aç gidecek." Babam gülmesini durdurup ayağa kalktı ve bana göz kırptı.
"Hemen aşağıya inelim yoksa annen ikimizi de aç gönderecek." dedi ve kapıya doğru yürüdü. Gülümsedim ve başımı salladım.
"Haklısın babacığım." Babam kapıyı açtı ve son kez bana bakıp gülümsedi. Ardından odadan çıktı ve kapıyı da peşinden kapattı. Yüzümdeki gülümseme silindi. Annemleri kandırmak, mutluymuş gibi davranmak istemiyorum ama onların mutluluğu için yapıyorum. Onların mutluluğu benim mutluluğumdan daha önemli.Üzerimdeki baddaniyeyi üzerimden çektim ve ayağa kalktım. Öncelikle biraz gerildikten sonra dolabıma doğru yürüdüm. Dolabı açıp okul kıyafetlerimi çıkardım ve arkamı dönüp yatağın üzerine bıraktım. Tekrar arkamı döndüm ve dolabın kapağını kapattım. Banyoya doğru yürüdüm sakin ve yorgun adımlarla. Kapıyı açıp içeri girdim. Üzerimdeki pijamalarımı çıkarıp yıkanacaklar sepetine attım. Duşa kabine girdim ve suyu ayarlayıp açtım. Su ılıktı. Zaten soğuk suyu da sıcak suyu da pek sevmiyorum. Birisi çok üşütüyor, birisi çok yakıyor.
Hızla duşumu alıp çıktım ve kapının arkasında asılı duran bornozumu alıp üzerime geçirdim. Aynanın karşısına geçtim ve yüzüme baktım. Kendimden uzaklaşmak istiyorum bazen. Bu bedenden. Çünkü güzel değilim ben. Yani okuldakiler öyle söyler. Annemle babam 'Güzel kızım' diyerek severler beni ama onların kızı olduğum için öyle seviyorlar belki. Kızıl saçlı olduğum içindir belki beni sevmemelerinin sebebi. Bende sevmiyorum saçlarımı. Neden siyah değildi ki herkes gibi?! Yada hiç yoktan kahverengi falan olsaydı?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyülü Kitap
ChickLitBriella, İngiltere'de yaşayan genç bir kız. Okul hayatındaki zorluklar nedeniyle kimseyle pek konuşmayan, kitaplara aşık bir kız. Bir okul çıkışı kitapçıda kitap görür ve satın alır. Bu kitap büyülü bir kitaptır. İçerisinde farklı bir dünya vardır...