selamm nasılsınızz uzgunum biraz gecikti bolum kusura bakmayın umarım telafi edebilmisimdir iyi okumalar herkese oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 💗
konuşmamızda en çok beni merak ettiğinden bahsetmiş olabilirdi aslında belki de bayadır tanıdığı insanlarla kalmayı da istiyor olabilirdi. bu haber karşısında nötr kalmaya çalışsam da içimdeki pozitif ve haberin çok iyi olduğunu düşünen nefiselerin sayısı artıyordu.
akşam yemeği için iki kat yukarı çıkmamız gerekiyordu ben yürümeyi tercih etmiştim. restorana geldiğimizde masalara dizildik. berna restorana girdiğinde göz göze geldik. yanıma oturduğunda şaşırdım. diğerlerine yaptığım gibi bardağını alıp sürahiden su katarak önüne koydum, ayrıca ona bakıyordum. insanın ona bakarken tebessüm etmemesi mümkün değilmiş gibiydi. ve bende gülümsemeye bayılan biriydim.
"teşekkür ederim," dedi.
ona kısaca bakıp içten bir şekilde gülümsedim. yemeğimizi yerken herkesle sohbef etmişti. çok enerjik olduğu belliydi.
seda ablayla konuşurken tabağımdaki eti düzgünce kesemiyordum. tam ağzımı açıp seda ablaya seslenecektim ki berna tabağımı hafifçe kendi önüne yaklaştırdı ve ellerimde tuttuğum bıçak ile çatalımı kibarca kendi ellerine aldı. bu süreçte yüzüne dikkatle bakıyordum. bende hafifçe tutuşumu gevşetip verdim ve izlemeye başladım. kolayca kesmişti ve tekrardan tabağı önüme ittirdi.
az önce hafiften yakın olduğumuzdan mı emin değilim, kızardığımı hissedebiliyordum. çünkü normalde diğer kızlardan yardım alsam onlara bir kaç laf söyler, güldürür, hatta dalga geçer devam ederdim ama şu an susup kalmıştım.
berna kızardığımı fark etti mi bilmiyordum ama kısık sesli teşekkürümü duydu ve o da kısık sesle güldü.
daha sonrasında yemek boyunca konuşmadık. hatta ben şahsen kimseyle konuşmadım.
akşam yemek bittiğinde odalarımıza gitmek için kalktık. aleyna, begüm ve sahra birazcık lobide oturacaklarını kahve falan içeceklerini söylediler. berna'dan ses çıkmayınca odaya gideceğimizi anladım. odaya gitmek için beraber asansöre bindik. asansörde yemekteki olaydan kalma olan hafif çekingenliğimi kolayca sildim ve normalde neysem o oldum.
"ilk günü nasıl buldun?"
berna kolayca bana döndü ve gözleri ile hafifçe yüzümü süzdü.
"hm, güzeldi. hatta baya iyiydi. şanslı günlerimden biriydi."
hafifçe tam bir şey soracakken konuştu.
"genelde çekingen biri misin?"
şaşırmıştım. normalde insanlar bana tam tersini söylerlerdi.
"neden böyle düşündün?"
hafif tebessüm etti.
"geçen yılki survivor'u takip ettim, nefise. orada seni gördüm. çekingenin zıttı olduğunu düşünmüştüm. ama bana karşı olan çekingenliğin hoşuma gitmedi değil."
yalan söyleyemezmiş gibi kollarını silkti ve güldü. ben ise şaşırmaya devam ediyordum.
"sana karşı çekingenliğim olduğunu nereden çıkardın?"
"kızardın biraz."
işte gerçekten şimdi içimden küfürler ettim. ne yani gerçekten fark etmiş miydi?
"loş ışığın etkisidir o, göremezsin öyle bir şey. yoktu çünkü. göz yansıması, kafan karışmıştır."
şu an tamamen hızlıca bir şeyler gevelemiştim ve daha çok batıyormuş gibi hissettim. berna ise güldü.