"Yakında dönücem merak etme, bekle beni Sanji"
Sarı saçlı, aşkından hastalandığı adamın gözlerinin içine baktı. Ayrılmak istemiyordu ama yaşayabilmeleri için gitmesi gerektiğini de gayet iyi anlamıştı. Gözlerinden bir damla yaş döküldü sarışının. İri yapısıyla korkunç görünen adamın sevmediği şeylerden biriydi sevgilisinin göz yaşları, nazikçe o yaşları silip sevdiğine sıkıca sarıldı.
Vedaları sevmezdi bırakmak istemezdi sevdiğini ama geri dönemeyeceğini düşünüp son kez, hatrına dünyayı yakabileceği adamın muhtemelen ağlamaktan kuruyan dudaklarına yapıştı. Kaçmaya çalıştıkça içine çekiliyordu zaten. Kalbi ve aklı çelişiyordu, büyük bir savaştalardı. Gitmek zorunda olduğu halde çocuksu bir tavırla, hiç gitmek istemiyordu, ona kalsa sonsuza kadar sarılırdı sevdiğine. Yine de sevdiğinin canı için gitmek zorundaydı bu delikanlı, ayrılığı kabullenmişti artık. Sevdiğinin dudaklarından ayrılıp arkasını dönüp kapıyı açtı.
"Zoro! Bana verdiğin sözleri unutma sakın" delikanlı kafasını geri çevirip kendisine yorgun, hüzünlü ve korkak gözlerle bakan sevgilisine gülümsedi
"Verdiğim sözler için yaşıyıcam sevgilim"
## İlk bölüm böyle kısa oldu fazla uzatmak ve sıkmak istemedim ##
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutma (Zosan)
أدب الهواةBir saniye ayrılamayan gençlerin yoluna çıkan zehirli yıllar ve her gün yazılan o mektuplar.