Selam canlarım^_^
Çok mutluyum biliyor musunuz? Ne mi oldu anlatayım hemen. Wattpad'e girdiğimde bildirim kutum da bir yorum gördüm ve içim kıpır kıpır oldu nedensizce :')
Yeni bölüm ve yeni olaylar ! Ahaha. Bu bölümde bir sırrı öğreneceğiz!!!
Neyse sizi yalnız bırakıyorum. Sessiz bir ortam ve güzel bir şarkı:)
İyi okumalar...
3.BÖLÜM : Yorgunluğun İçinde Mutluluk~
"Sanki çok uzun zamandır içimdesin gibi"
Önlüğü mü çıkarıp sandalyenin üzerine bıraktım. Bugün daha bir yorgun geçmişti sanki işim. Montumu giyip çantmın tek kolunu mzuma taktım yürümeye basladığımda.
"Ferit abi çıkıyorum ben" dedim bizden sorumlu olan Ferit abi'ye.
"Tamamdır Umut'um görüşürüz yarın"
"Görüşürüz" deyip cafe'den çıktım. Telefonumu çıkarıp saate baktım. Yediye geliyordu saat. Saati bırakıp hemen onunla olan dohbetimize girdim.*Şuan ölüyorum yorgunluktan. Çok yorgunum yığılıp kalabilirim olduğum yere. Eve gidince duş alıp hemen yatarım muhtemelen. O yüzden konuşmayı öne çekeyim dedim " mesajı yollayıp kaldırımda adımlarımı yavas yavaş takip ederek ilerledim.
Bir haftadır olduğu gibi dün gece de yine sabaha kadar konuşmuştuk neredeyse. E, tabi okulda da fırsat bulmaya çalışdıkça uyumaya çalışıyordum. Telefonum elimde titreyince heyecanla mesaja baktım.
*Kıyamam sana. ' İşten yeni çıktım ' diye mesaj atmadın bugün zaten. Geç mi çıktın?"
* Evet bugün daha yoğundu sanırım ölüyorum yorgunluktan:("
"Çevrimiçi... Çevrimiçi... Yazıyor..."
* Keşke yorgunluğun tam şuan bana geçse:)"
*Umut orada mısın?"*Şey evet buradayım karşıya geçiyordum da cevap veremedim." Karşıya geçtiğim falan yoktu. Beş dakikadır kaldırımın ortasında durmuş defalarca attığı mesajı okumuştum. Gülümseyerek yazmaya başladım.
*Eve gireceğim birazdan. Bir kaç gündür Eylül ile zaman geçiremuyorum ve uykumun yaklaşık bir on dakikasını alıp ona vereceğim sanırım.
"Yazıyor..."
*Şimdiden özledim ya :)"
Böyle şeyleri cok nadir söylerdi bana karşı. Bazen acaba vazgeçtimi diye düşünürken öyle güzel birşey söylüyordu ki sonra düsündüğümden utanıyordum. Anahtarı çıkarırken aynı şekilde telefonumuda pantalonumun cebine koydum.
"Eylül ben geldim güzelim " dedim ayakkabılarımı çıkarırken. Koşarak gelip sarıldı.
"Geç geldin bugün abi biraz korktum acaba birseymi oldu diye . Mesaj attım geride dönmedin ?" derken , ona sımsıkı sarılmış saçlarına küçük bir öpücük bırakmıstım."Özür dilerim prensesim görmedim attığın mesajı" dedim tebessümle.
"Ben gelince bir şeyler yemiştim karın açmı abi ?" Salona girmiş koltuğa atmıstım kendimi çoktan.
"Aç değilim güzelim. Duş alıp yatarım herhalde. Birkaç gündür doğru düzgün konusamıyoruz cafe bu aralar çok yogun oluyor özür dilerim " dediğimfe birden sarıldı.
"Hadi git biran önce duş'unu al uyu seni cok seviyorum abi"
"Bende seni seviyorum güzelim teşekkür ederim hem. Sende uyu tamam mı geç yatma ?"
"Tamam abi yatarım" dedi ben odama doğru ilerlerken. Çantamı kapının hemen yanına atıp cebimdeki telefonumu, cüzdanımı ve kulaklığımı çıkardım masaya. Dolabımdn temiz kıyafetler çıkarıp hızlıca banyoya gittim. Suyun sıcaklığını ayarlayıp duş başlığının altına girdim ve gözlerimi kapattım. Sanki su bütün yorgunluğumu almıştı üzerimden. Şampuanın saçlarımdan ayrıldığını anladıktan sonra havluya bürünüp kurulandım. Gri eşofman takımımı giyip dolabın altından saç kurutma makinesini çıkardıktan sonra saçlarımı kurulamaya başladım. Saçlarımın büyük çoğunluğunun ıslaklığı gittikten sonra odama gittim. Yorganımı açıp hızlıca yatağa girdim. Uykum iyice ağırlaşırken aklıma sadece tek şey geldi. Ela gözlerin sahibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIN MESAFE
RomanceBazı aşklar ne kadar yakın olsa da mutlaka bir mesafe vardır.Aşkları çok yakın ama birbirlerine çok uzaklar. Bu bir uzak mesafe aşkı değil yakın mesafe aşkı...