Sleepy hollow

13 1 0
                                    

'Işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarı.' [1,18}
† † †

Yıl 1799

'Sessizlik!'
Bağrışlar bi anda kesildi baş rahibin bağırmasıyla. Dağılmış saçlarımı düzelttim pür dikkat savunmamı yapmaya hazırlanıyordum. Mahkumlar çok ağır cezaya çarptırılmıştı, idam.
"Çok yanlış yapıyorsunuz! Luca birşey desene her seferinde asma kararı alıyoruz üstelik savunmamı dinlemiyorsunuz bile sadece birkaç gün istemiştim delilleri bulana kadar mahkemeye adamı çıkartmıcaktınız"
Ardından baş rahip luca ayağa kalktı yanındaki papalarda ayaklandı artık tüm salon ayaktaydı. Luca yavaşça bana doğru yaklaştı, vücudumdaki sinirlerin gerim gerildiğini hissetim. Yaşlı Luca anlaşılan yine azar işitçekti yada her zamanki gibi üzerime incili atıp birkaç ayet okuyup aklımı başıma çalmamı dilicekti.
"Niye anlamıyorsun Sun, soytarılar kendileri itiraf etti kadınların kabinlerinden elbise çaldıklarını."
"Ama korkuttunuz onları insan vücudu korkunca yapmadığı birşeyi itiraf edebilir -biliyorsunuz size daha önce iza etmiştim- refleks olarak hem sirkin sahipleride çalan iki hırsızı görmediğini ve bu iki zavallı adamıda tanımadığını tembih etti."
"Bu kadarı yeterli. Birkaç vatandaş gördüklerini söyledi yemin dahi ettirdim onlara daha ne istiyorsun yine."
"Ama-
"Aması yok bu kadarı kâfi."
Işte herşey bu kadar dı sungchan ne olursa olsun diretir insanların hafif kurtulmasını sağlardı papalar, rahipler ve rahibelerde -başta Luca olmak üzerine- onun kararlarını umursamaz görmezden gelirdi. Yine kilisenin dediği olur insanlar eşya gibi ağaçlarda sallandırıp asılırlardı.
Salonda sesler yükseliyordu halk bu karara sevinip kendi aralarında adamları sağdan soldan çekiştiriyorlardı.
"Yaptırım yapmıcakmısın peki sevgili Luca? En azından hala cezalarını azaltma ihtimalimiz var." Parlayan gözlerle mahkemeye bakıyordum.
Luca ileri çıkıp konuşur.
"Sen zaten hangi kararı verirsek verelim itiraz etmicekmisin sevgili subayım"
Bıyık altından güldü,
"Ama istersen.. onlara soralım ve hangi eliyle eşya çaldıysalar o uzvu baltayla kesip atalım hem ibret olur belkide halk birşeylerin çalmanın cezasının ne kadar ağır olduğunu anlar."
Yutkundum. Iğrenç ve acımasızdı, yapmacık gülümsemeyle.
"Kalsın luca kalsın. Yine istediğinizi yapın."

† † †

Papa'nın peşinde koşturuyordu kahve saçlı. Ikiside sanki yarış pistinde at koşturuyorcusuna hızlı adımlarla sokağın arasında ilerliyorlardı. Genç olan birşeyler söylüyor, diretiyor anlaşılmak istiyordu. Yaşlı olan dinlemiyor geçiştiriyor, kilise dışı olan kurallara ve tavizlere karşı geliyordu.
Lafa girdi Chan,
"Ben size diyorum ki bırakın izin verinde cesetleri kesip inceleyim. Zaten onlar artık ölüler hem kimseleride yok.
Yaşlı olan papa sinirlenerek,
"Bende sana diyorumki -yerinde bir anda sertçe durarak bu karşısındaki gencide bir anda duraklatmıştı- kilisenin kurallarına karşı gelemez ve itaat etmek zorundasın herşeyden önce delikanlı. Günah nedir bilmezmisin yıllardır sana öğretemedik hiçbir cesedi açmıcanı. Bunun günah olduğunu o cesetlerin kimsesiz olmadığını ve tanrının onların sahibi olduğuna. Sadece o yarattığı canlıyı oynuyabilir."
Çok, çok sinirlendi anlamıyordu sürekli tanrıdan bahsedilmesine katlanamıyordu saçma din yahut kilise kurallarına.
"Size kaç kere izah etmem gerekiyor bilmiyorum ama.. bilim ve din işleri birbirinden ayrı yürütülmeli neden bırakmıyorsunuz işimi rahatça yapayım?"
Nefes nefese sordu. Papa'nın aklına birşeyler geldi biraz durakladıktan sonra döndü.
"Bak ne diyeceğim sana yarın büyük salona gel orda senin ile ilgili Luca ile birlikte karar alıcaz... Sakın geç kalma."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dirty DianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin