5

62 7 21
                                    

𝙅𝙞𝙨𝙪𝙣𝙜'𝙩𝙖𝙣

Lavaboya çekildikten sonra kapı kilitlenmişti. Kim olduğuna baktığımda ise Minho hocaydı. Noluyo lan

"Hocam ne yapıyorsunuz?"

Üzerime üzerime gelmeye başlamıştı. Ben de refleks olarak geri geri yürümeye başlamıştım ama sırtım soğuk duvara değene kadar 

Minho hoca iki elini de başımın iki kenarın da duvara koymuş ve çıkıp kaçmamı engellemişti. 

"Jungwoo hoca ile neden bu kadar yakınsınız? Aranızda birşey mi var? "

Kıskandı mı bu? Hem sanane yarram sen de bana iyi davransan seninle de yakın olurum

"Bu sizi neden ilgilendiriyor hocam? Ve aramızda birşey olsa bile karışamazsınız. Ama ben sizin gönlünüzü rahatlatayım, Jungwoo hoca ile aramızda birşey yok. Sadece o benim en sevdiğim ve değer verdiğim hocalardan biri. Ben de onun favori öğrencisi olabilirim. O yüzden bu kadar samimimiyiz"

"Pek öğretmen-öğrenci gibi görünmüyor ama. Aranızda birşey yoksa neden elini senin beline koydu?"

"Hocam siz beni şuan kıskanıyor musunuz? Ben öyle anladım çünkü"

"O zaman ben de sana öyle anlamaman için açıklama yapayım. Seni kıskandığımdan değil. Bu hayatta kıskanacağım son kişi bile olmazsın çünkü. Sadece aranızda birşey varsa ve okul bunu öğrenirse ikinizin de başı belaya girebilir. Jungwoo hoca ise işinden olabilir, senin de öğrenci hayatın biter. Anlatabiliyor muyum? Kendini bu kadar değerli görme. Seni ne seviyorum ne de aşığım. Öyle birşey asla olmaz. Olamaz.  Aptal aptal düşüncelere gitmesin aklın. Umarım açıklayıcı olmuştur."

Evet hem açıklayıcı hem de kırıcı oldu. Böyle kabaca konuşmasına ve kalbimi kırmasına gerek yoktu. Aslında şuana kadar çoğu Hoca'nın dediklerini umursamazdım ama.. Minho'nun dedikleri neden beynimde yankı yapıyordu? Kalbimi kırmıştı? Ve en önemlisi bu benim neden umrumda? Neden takıldım ki? Aşık mı oldum acaba? Yoksa Minho Hoca'yı seviyor muyum? Herneyse bunları sonra düşünürüm. 

Şimdi ise sesimin titremesi için ve, kekelemeden hocaya son birşey söyleyip çıkmam lazımdı. Biraz daha onu görürsem ağlayacaktım çünkü. Ve inanın ben onun karşında aptal bir bebek gibi ağlamak istemiyorum. 

"Evet açıklayıcı oldu hocam. Bundan sonra dikkat ederim. Ve eğer öğretmen-öğrenci ilişkisini umursuyorsanız, işinizi umursuyorsanız sizin de dikkat etmenizi tavsiye ederim. Malum böyle üzerime gelerek beni duvara sıkıştırarak pek öğretmen-öğrenci gibi görünmüyoruz. Ve kendimi ne değerli görüyorum ne de başka birşey. Merak etmeyin. Bundan sonra sizden de uzak dururum. ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ ilişkisi için. Görüşmemek üzere. "

Demiş ve kapıya doğru ilerleyip kilidini açmış ve çıkmıştım. Şuan Jungwoo Hoca'nın verdiği görevi de tamamlayamayacaktım. Moralim ve enerjim düşmüştü. Kalbim de kırıktı. Hem de büyük bir kırık. Ama bunu neden bu kadar kafaya taktım bilmiyorum. 

Sınıf gidip çantamı toparladım ve okuldan çıkmıştım. Ah bir dakika! Seojun beni okulun arka bahçesine çağırmıştı. Gitsem iyi olur. Ve umarım kötü birşey olmaz. 

✩✩✩

Okulun arka bahçesine gelmiş ve Seojun'u bekliyordum. Beyefendi kendisi çağırıyor ama dediğini yerine getirmiyor. 

Beklerken arkamdan bir ıslık sesi duydum. Arkamı döndüğümde Seojun gelmişti. Ama yanında 4-5 tane adam vardı. Bir dakika.. Bunlar Youngjae, Dohoon, Jihoon,Kyungmin ve Hanjindi. 

Eski zorbalarım..

Siktir işte bu kötü olmuştu. Konuşacağımızı söyledi ama eski zorbalarımı da getirmişti. Aptal ben neden inandıysam. O okulun zorbasıydı zaten. İnanmam tamamen aptallık.. 

İngilizcenin amk|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin