*1 görüntülü cevapsız arama*
*4 cevapsız arama*
*8 yeni mesaj* mesajları görüntüle.gözümü açar açmaz elime aldığım s3 minimin ekranında cevapsız çağrıları görünce ofladım. yanlışlıkla öyle bir uyuştum ki dün akşamdan sabahın 5'ine kadar aralıksız uyumuştum. yine de harika bir uyku çekmiştim, kuş kadar hafiftim.
görüntülü arama sana'dandı. cevapsız aramalar babamdandı. yine mandalina isteyip istemediğimi soracaktı büyük ihtimal ama çoktan eve gelmiş olması lazımdı. mesajlar ise jongin'dendi. bugün de buluşmak istiyordu. bugünü bana ayırdığı yazıyordu. aslında iyi olurdu. bu haftanım sonunda okula dönecektik ve güzel anılar biriktirmek istiyordum.
yatağımdan kalkıp beni ziyarete gelen temizlik perileri kaçmadan öncesinde camı açarak odamı temizleyip düzenlemeye koyuldum. o kadar iyi hissettirmişti ki hızımı alamayıp annem ve babama kahvaltı hazırlamıştım. babam bu sürprizime anlam veremese de mutlu olmuştu çünkü çok uzun zamandır kahvaltılarda buluşamıyorduk. çok erken çıkıyordu evden. bana ufak bir şevkat öpücüğüyle veda ederek evden çıktı. annem de uzun sürmeden kahvaltıya yetişmişti. annemin de gözlerinden okunuyordu mutluluk. kendimi bir an kötü hissetmedim değildi. kahvaltı sürprizimden bu kadar mutlu olacaklarını bilseydim daha sık yapardım.
annem "keşke abin de olsaydı." temalı duygusal konuşmasını yaparken kahvaltısını yapıp evden çıkmıştı. abim askerdi ve yurt dışındaydı. çok seviyordum. onun da beni çok sevdiğini biliyordum ama işinden dolayı çok konuşamıyorduk. saat farkı çok fazlaydı. yakınlarda izne geleceği için mutluydum.
kahvaltıyı toparlayıp kendimin bile şaşıracağı biçimde eve dip köşe girişmiştim. çok dinç kalkmıştım ama bu temizlik kafamı da iyice toparlamıştı. her gün duşa girip vücudumdaki doğal yağların yapısını bozmak istemiyordum ama bu kadar temizlikten sonra terimi atmak için girmiştim. hemen ardından güzel bir çay demleyip dr. stone eşliğinde kendime zaman yaratmıştım.
s3 minimi elime alıp jongin'i aramak istemiştim. saatin 3'e yaklaştığını görüp ufak bir şok geçirmiştim. ne kadar süredir temizlik yapıp anime izlediğimi sorguladım. jongin'den mesaj ya da arama yoktu. bu yüzden ben aradım.
"alooo!" çok çalmadan neşeli bir şekilde açmıştı.
"buluşacak mıyız?" keşke onun kadar neşemi dışa vurabilseydim.
"fırtına var dışarıda, dışarda duramayız ama avm'ye falan gitmek istersen gidelim." hiç avm insanı değildim. ve bütün okulun orada olacağından adım kadar emindim. bizi görmelerini şu anlık istemiyordum.
"of boşver avm'yi. bize gel. pizza falan söyleriz, oyun oynarız." bu teklifim daha güzeldi. aslında biraz daha öpüşmek istiyordum. sonra pes falan oynardık. cevap beklerken telefon suratıma kapanmıştı. telefonu kaşlarım çatık kulağımdan çekip ekrana baktım. şarjı mı bitti eli mi çarptı anlamamıştım ama sorunu çözünce arar diye beklerken dışarıdaki fırtınaya bakmaya cama gitmiştim. ağaçlar yerinden sökülürcesine gökyüzüne doğru çekiştiriliyordu rüzgar tarafından. annemle babam bahçemizdeki saksıları neyse ki garaja almışlardı. ağaçtaki salıncak deli gibi sallanıyordu. tahminimce jongin gelmeyecekti, fırtınanın şakası yoktu. kendi kendime pizza söyleyecektim ama vazgeçtim. en azından sezonu bitireyim diye ekranın başına oturmuştum. amacıma ulaşıp sezonu bitirdiğimde internetten yeni sezonun ne zaman çıkacağına bakadurmuştum. çünkü senku ay'a falan gideceğiz deyince heyecandan gebermiştim. bu araştırmamı kapı zili böldüğünde "ne alaka bu saatte" merakıyla kapıyı açmıştım.
elinde pizza kutuları ve market poşetiyle telefonu suratıma kapatıp ümidi kestiğim jongin gülerek bana bakıyordu. donduğuna emindim ama bu jesti çok hoşuma gitmişti. "sen benim için ölümü göze almışsın." abartmasıyla içeri çekmiştim jongin'i. elindekileri kenara koyup ıslanan üstünü başını almıştım üstünden. "ben senin için ölmeyi değil, yaşamayı göze aldım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURVEY + #KAICHEN
Fanfictionkim jongin, instagram hikayesinde mesaj için bir anket paylaşır ve kim jongdae anketi oylar.