"Ben, seni görür görmez anlamıştım: bütün kaygısız görünüşünün altında, duygulu, içine kapanık bir insan olduğunu."
-Oğuz Atay
Göz yaşlarına hakim olamadı kadın ve ağlamaya başladı eşi onu kollarının arasına aldı ve konuşmaya başladı
"Tamam bak doktor da dedi oğlunuz iyi olacak " diyordu "a-ama bir daha yürüyemecek " dedi kadın ve her şeyden habersiz olan oğluna baktı sonrada eşine döndü ve konuştu"bana söz ver Bülent oğlumuza bunu yapanı bulacaksın " dedi
"Söz" dedi adam.
" anne ayaklarımı neden hareket ettiremiyorum" dedi oğlu
"Anne ayaklarımı neden hissedemiyorum?" Diye tekrar etti bunu 2 kere söylemişti
"Anne kurtar beni !" Dedi
"Sen kahramansın kurtar beni anne" dedi.
Haberlerde şu geçti; vicdansız bir adam ünlü mimarın 9 yaşındaki oğlunun bacaklarını kırdı.
O vicdansız hiç yakalanamadı.
*******
"Hastanemize hoş geldin Hazan " dedi karşımdaki beyaz önlüklü adam gerçi onun adı Doğaç'tı.
Doğaç hoca bana hastaneyi gezdiriyordu bende onun dediklerini not alıyordum aniden sinirle yanımıza bir kadın geldi nerdeyse gözlerinden alev çıkıyordu kadının " Doğaç hocam ben yapamıyorum " dedi Doğaç hoca ne olduğunu anlamıştı ama biz bilmiyoruz "Ne oldu Dicle" dedi Ölüyorum anlasana gözlerimin önünde birbirlerini teselli ediyorlar Dicle az daha ağlamaya devam ederse en ağlak doktor oscar'ını alacaktı "hocam yemeğini yemiyor fizik tedavi olmak istemiyor iletişim bile kurmuyor bağlıyor çağırıyor " dedi Ay bi de bayıl istiyorsan feriha
"Tamam bekle bir dakika " dedi ve bana döndü "Hazancım kusura bakma ama maalesef ben bu yolda ayrılıyorum Sana (dedi ve durdu sonra birini çağırdı ve parmağı ile beni gösterdi ) aziz bu hazan hazan bu da aziz. Aziz sen Hazan'a hastaneyi gezdirir misin benim işim var da" dedi. Karşımda duran doğal taşı inceliyordum
"Gezelim mi yoksa durup pembe dizideki Kıvanç Tatlıtuğ gibi beni mi izleyeceksin " çok hızlısın ama Medcezir'deki Yaman Koper'im yavrum "Gezelim gezelim hatta bir ara Kafeterya da Medceziri izleyelim " dedim anlamsızca bana bakıyordu medcezir'i sevmiyor muydu ? "Anlamadım?" Bazen bende kendimi anlamıyorum Aziz Mira Beylice'm.
Sonunda kafeteryadaydık zurnanın zırt dediği yerden yapıştırdım soruyu " Arkadaşın birine mi ne sinirlenenmişti kimmiş sinirlendiği ?" Dedim "genellikle hastalar hakkında bilgi verirler ama sana söylemediler sanırım " dedi neyi söylemediler ya "neyi ?" Diye sordum "bizim hastane de tedavi için kalan bir hasta var annesi öldükten sonra bu hastaneye geldi yoksa normalde evinde tedavi görüyordu"
"Doğaç hocanın ikizi" dedi içtiğim kahve boğazımda kalmıştı
"Peki nasıl kaza geçirdi ?" Dedim "onu bizde bilmiyoruz Doğaç hoca kimseye söylemiyor babası geçmişteki bütün yayınlanan haberleri kaldırdı bütün kamera görüntülerini ortadan yok etti" dedi "geçmiş olsun " dedim "bana değil Doğaç hocaya geçmiş olsun demelisin ama söyleme çünkü hastanede onun dedikodusunu yaptığımızı sanacak " dedi neyse yan cebim de dursun "Peki kaç tane doktor değiştirildi hastaneye geldiği zaman ?"merak ediyordum
" geldiği ilk gün 5 doktor değiştirilmiş 10 doktor işinden istifa etmiş " "ama sen inanma bunlara yalan bence " dedi.
Akşam olmuştu evde kendime hazırladığım fakir spamda huzurluydum bir kuvvetim yoktu ama tütsülerim vardı.
Ne Telefonumda çalan müzik durdu neden durduğuna bakmak için köpüklü elimi havluyla kuruttum ve telefonu elime aldım
Biri arıyordu sapık mı yoksa yok ya sapık olsa mesaj atardı bence katil zaten tüm şıkları eleyince katil şıkkı kalıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞUSTOS BÖCEĞİ | YİTİK İZLER SERİSİ |
Teen Fiction"Anne ayaklarımı neden hissedemiyorum?" "Anne kurtar beni "
