(2) onlara beni mi anlattı?

25 2 21
                                    

Dün geceki olaydan sonra uğur'la asla iletişim kurmadık. İkimizde tek birşey bile söylemedik. Özür dilerim  bile demiyor şerefsiz.

Ben bunları düşünürken koluma birisi dokundu pardon vurdu. Sinirle kim olduğuna baktım. Cikcik yine o bakışı atıyordu. Benle uğraşmak için. Sebebini biliyordum. Birimiz üzgün isek onunla uğraşarak onu güldürürüz. Cikcik'de aynı şeyi yapıyordu.

Dayanamadım güldüm. Oda güldü. “sen kaçığın tekisin cikcik” dediklerime sesli bir kahkaha attı. “kaçık kaçığı bulurmuş” bende sesli bir şekilde kahkaha attım.

Şuan birkaç insan bize deli mi bunlar dercesine bakıyordu. Herkes bavullarını bagaja teker teker koydu.

Uzun bir sefer yalvarsam da canan abla kesin bir dilde öne oturmama hayır dedi. Somurtarak arkaya geçtim.

Herkes dip dibe oturmadığı için bana çok küçük bir alan kalmıştı. Uğur'un hemen yanıydı.

“cikcik yerleri değiştirsek olur muu” yaptığım garip bakışlara bir side eye atıp kafasını yine cama çevirdi.

Sinirle göz devirdim. “kurtçuk peki se” daha kelimemi tamamlamadan uğur kolumdan tuttuğu gibi arabaya oturttu.

“benden nefret etmeni anlıyorum ama bu kadarda belli etme”dedi. Ondan nefret ettiğimi düşünüyor sanırım. “bunu biz küçükken beni seven, şimdi yüzüme bakmayan kişi söylemesi komik” dedim. Daha bitmemişti kelimem “ha bide senden nefret etmiyorum sadece kızgınım ve bence haklıda beni-” cümlemi bitirmeden omzumda bir ağırlık oldu.

Uğur kafasını koymuş, gözünü kapatmış uyuyordu.

Onun yoğun kokusunu özlemle içime çekmek istesem de  bunu yapamazdım.

“uğur kafanı çek. ” dememi umursamadan daha çok yanaştı bana.

“özür dilerim herşey için” diye fısıldadı.

“herşey özürle geçmiyor üzgünüm” dedim.

Bir daha bir şey demedi. Yok boyunca susup oturduk.

Okula varış.

Heyecendan ellerim terlemişti çok heyecanlıydım. Şuan bir öğrenci bize müdürün olduğu katı söyledi.

“tavşan yarış yapalım mı!! ” cikcik'in dediği ile ona doğru döndüm. “olur yapal-” tam  başlayacağımız vakit ceren seslendi. “ fako! Kalp hastasısın koşma! ” cerenin dediğini katılan huri başını salladı. Onlara bakıp göz devirdim. Kızlar ciddi oldukları zaman fako derlerdi. Ve şuan ceren ciddiydi. Amaa bu benim umrumda değil.

Önden koşmaya başladım. Arkamdan ceylin koşmaya başladı. Benim koştuğumu gören ceren beni dövmek için oda koşmaya başladı. Huride ortalık gerilmesin diye koşmaya başladı.

Koşarken arkama baktım. Ceren sinirli iken bi anda gözlerindeki duygu sinir yerine endişe geldi. “FAKO DİKKAT ET! ” daha ne dediğini anlamadan birisine çarptım ve popo üstü düştüm.

Canan ablam ve uğur endişeli bir şekilde geliyorlardı. Ceylin hemen beni kaldırdı. Ve bana sarıldı“fako iyi misin özür dilerim! ” dedi. “birşeyim yok cikcik” dedim. Ceren hemen yanımıza geldi. İlk kızı kaldırdı. Kıza baktığımda gözlüklü saçları biraz kısa yüzü çok güzel bir kız gördüm. Oda bana bakıyordu.

Ceren konuşmaya başladı. “arkadaşım adına özür dilerim, iyi misiniz?”kız, cerene baktı, ve gülümsedi. “merak etmeyin iyiyim, bende koşuyordum zaten birbirimize çarptık yani tek onun suçu yok” dedi. Kısık bir sesle “özür dilerim” dedim. Kız gülümseyerek“sorun yok merak etmeyin iyiyim. Şimdi gitmem lazım bir yere yetişmem lazım da iyi günler” dedi ve koşarak gitti.

Ardından canan ablam geldi. “fadimenur koşma bir daha! Ya bir yerin zarar görseydi! ” haklıydı. Ama ben fadimenur isem söz dinlemezdim.

“ya canan abla merak etme iyiyimm” diyerek gülümsedim. İçi biraz olsun rahatlamıştı.

heyecanla bizim kızlara döndüm. “kapıyı aynı anda çalalım mı! ” dedim. Ceylinde aynı heyecenda kafa salladı. Huri güldü. Ceren tamam anlamında kafa salladım.

“3 dediğimde 1.. 2.. 3! ” kapıyı birazcık pardon hayvan gibi çaldık.

Müdür o sırada ayağa kalkmış bize gülümseyerek içeri davet etti.

“buyrunuz hoşgeldiniz ben murat siz fadimenur, ceylin, ceren, huri olmalısınız” hızlıca kafa salladık. Canan ablam tepkilerimize güldü. Uğur ise herzamanki gibi düz surat ifadesi ile duruyordu. Ama gözü jep bendeydi.

Murat bey'i dikkatle inceledim. Biraz kilolu, saçları dökülmüş garip tipli bir adamdı?

Ben onu incelerken hurinin koluma dokunmasıyla pardon hayvan gibi vurmasıyla kendime geldim. “lan sana 2saattir sesleniyoruz yürü hadi aşağı kattaki formalara bakacağız. ” kafa salladım. Tam koşacaktım ki. Huri ensemden tuttu.

“nereye aslan parçası koşmak yok! ” dedi. Homurdanmamı es geçip elimden tuttuğu gibi önden yürümeye başladı. Bizim kızlara baktığımda ceylin yine koştuğu için cerende onun peşinden koşuyordu. Canan ablama baktığımda Allahtan sabır diliyordu. Ve son olarak ona baktığımda gözleri huri ve benim kenetli ellerimizdeydi.

Bakışlarından rahatsız olduğum için adımımı hızlandırdım. Tabi ben hızlanınca huride hızlanmak zorunda kaldı.  Anlamadığı için bana doğru döndü.

“lan niye bi anda hızlandın” dedi. “uğur bizim kenetli ellerimize bakıyordu bende rahatsız olduğum için hızlı yürüdüm. ” dedim. Huri, derin bir nefes aldı. “fako bak şurda uğur'u döv de yemin ederim döveceğim ama senin üzülmeni istemiyoru-” hurinin lafı bitmeden acı bir çığlık sesi geldi. Oraya doğru döndüğümüzde ceylin yerde ve tanımadığımız bir çocukta yerdeydi.

Hızla yanlarına doğru koştuk. Ceren o ara hem ceylini hemde o çocuğu kaldırdı. Ve özür dilemeye başladı. Yanlarına geldik.

“cikcik! İyi misin? ” bana baktı ve güldü. “iyiyimm sadece yere düştüm sıkıntı yook” bende güldüm.

Sonra önümdeki çocuğu biraz incelemeye başladım. Kızıl saçlı, sarışın bir tipti. uzun bir çocuktu.

İnceliyim.. inceliyim.. Derken yanımdan kuru ama sert bi boğaz temizleme sesi geldi. Kafamı çevirdiğimde Uğur'un gözleri, o çocukla benim aramda mekik dokuyordu. Gözlerine baktığımda sinirlendiği herhalinden belliydi. Bizim kızlara baktığımızda ceylin gülerek çocuğa birşey anlatıyor çocukta gülerek onu dinliyordu.

Uğur'un her an çocuğu öldürmeden şu lanet okul formalarını denemeliydik.

“Eee cikcik okul forması alcaz ya hani hızlı mı olsak? ”dedim. Cikcik bana doğru baktı. Kafa salladı.

Çocuk telefonunu uzattı. Cikcikde telefon numarasını yazdı. Sonra bizim kızlardan almaya başladı. En son bana geldi. Tam telefonunu alacaktım ki. Bir el, kolumu tuttu. “telefon numarasını yazamaz atlas! ” sesi sonlara doğru sert çıkmıştı. Atlas bid bana birde Uğur'a baktı. Sonra gözleri bir anda büyüdü bi anda konuşmaya başladı. “ YOKSA O KIZ FADİM-”lafını bitirmeden uğur onun kolundan tuttu çekti. Onlara canavar görmüş gibi bakıyordum. O kız derken o ben oluyordum. Onlara beni mi anlattı?

Uğur bize döndü. “siz aşağı kata inin ben geleceğim hemen”dedi. Atlasa döndüm. “o kız dediğin sanırım ben oluyorum ve merak etme telefon numaramı cikcik sana atar arkadaş olmak isterim” dedim. Uğur'un gözlerinden bir alev çıkıyordu. Atlası kolundan tuttuğu gibi çıkışa doğru ilerlemeye başladılar.

Evet, ben çok gıcık bir insandım.

                   ~ UĞUR BÖCEĞİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin