12. Benim güneşim.

111 15 38
                                    

Taehyung

Ellerimi cama yasladım, sanki ona dokunabilecekmişim gibi. O orada ampullerin arasında uzanmış günden güne iyi olmaya çalışırken ve aramızda bir cam varken kendimi zavallı gibi hissediyordum. Bazen içimden sadece o camı kırmak ve onu dokunmak için aramızdaki bu engeli kaldırmak istiyordum.

Ona ulaşmamı engelleyen tek şey, bir camdan ibaretti.

Bunların hepsi benim yüzümden başına gelmişti. Bu beni daha da vicdanıma mahkum ediyordu. Elim kolum bağlı, iyi olmasını bekliyordum.

Ben o gün o bara hiç girmeseydim, onu baş korumam yapmasaydım, onu peşime takmasaydım bunların hiçbiri başıma gelmeyecekti. Hepsi benim pisliğimdi. Benim pisliğim yüzünden orada yatıyordu.

Başlarda fark etmedim, günlerce büyümeye devam eden sevgimi başlarda fark etmedim. Arkamı döndüm. Kaçtım.

O, giderek karanlığımı parçaladı, güneşim oldu. Kaçamaz oldum.

Küçük ampullerin etrafına yaydığı turuncu ışık bugün biraz daha iyiye haber veriyordu. Soluk bir kağıt gibi olan ten rengi biraz daha yakışmıştı turuncuya.

Ben ise o işe yaramaz, bir bok bildiğini sanan doktora hala güvenmiyordum. İşlerini nasıl bu kadar yanlış yaparlardı? Bir insanın öldüğüne emin olmadan nasıl morga hapsederlerdi? Ben oraya girmesem büyük ihtimalle Jeon oradan hiç çıkamayacaktı.

O doktora da hesabını soracaktım zaten. Sadece onun uyanmasını bekliyordum, sonrasında hepsi gerçekleşecekti.

Bunu yaparken, kara listemdeki baş sıraya çıkan düşmanlarımı da unutmamıştım. Bunu ona yaşattıkları için onların da icabına bakacaktım. Şimdi sadece Jeon'un iyileşmesini istiyordum.

Tüm gece uyanık kalmıştım. Yorgunluk kürklü bir manto gibi omuzlarıma ağırlık veriyordu. Kıvrılıp uyumak istiyordum. Beni ayakta tutan şey, intikam alma ateşiydi.

Tüm geceler boyunca uyanık kalıp, bu camın önünde onun gözlerini açmasını, hayata dönmesini beklemiştim. Ama o hiçbir gece bunları gerçekleştirmemişti. Sadece öylece yatıyordu yatakta.

En son onun kanının bulaştığı gömlek vardı üzerimde. Bunlarla durmak istemediğimi abime söylediğimde, gelirken bana kıyafetler getirmişti. Üstümde beyaz bol bir tişört, altımda ise siyah eşofman vardı. Saçlarım gözümün önüne geldiği için da bandana bağlamıştım saçıma.

İçimdeki intikam ateşi sönmek bilmiyordu. Bana yaşattıkları korkunun daha beterini onlara yaşatmadan rahat edemezdim. Benim olayım buydu.

Bu süre zarfında abim Seokjin, babam, Jimin ve korumalar bizimleydi. Aynı zamanda Jeon'un kardeşi de gelmişti. Hepimiz her gece ayaktaydık, belki bir umut onun gözlerini açmasını bekliyorduk.

Oturduğum yerden doğrularak ayağa kalktım.

''Ben sigara içeceğim, dışarı çıkıyorum. Onu yalnız bırakmayın.''

''Oradan kalkıp bir yere kaçamaz Taehyung.'' Demişti Seokjin.

''Buraya hala güvenmiyorum. Arada bir kontrol et.'',

''Tamam tamam. Merak etme.''

''Görüşürüz.'' Dedikten sonra odadan ayrıldım. Koridora çıkmadan önce yeniden onun olduğu odaya doğru yürüdüm. Camın önüne geçtikten sonra, bir aksilik var mı diye bakışlarımı odanın içinde gezdirdim. Ampuller hala etrafındaydı. Bedeninin ısısını yerine getirme görevini üstlenen ampullere doktorlardan daha fazla güveniyordum.

Crazy Over YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin