Özgürlük Ülkesi

66 39 7
                                    

" Normalde yasalar herkes için geçerliydi ama konu ahlak olunca akla ilk kadın geliyor , bu yüzden de yasalar sadece kadınlara işliyordu ... "

Dünyada hâla kız çocuklarına ve kadınlara değer verilmeyen , onları satılacak bir mal gibi gören, okumaması gerektiğini düşünen , okula giden kızları ise yalnızca iyi bir anne iyi bir eş olsun diye eğiten okulların olduğu bir yer hâla vardı . Ve ben bir kadın olarak böyle bir yerde yaşıyordum .

Burada kadınlar toplumun oluşturduğu aptal güzellik kalıpları içerisine sokuluyor , kadının  bir şey başaracağına inanılmıyor ve kadınlar toplum statüsünde en alt seviyede görülüyordu .

Belirli kurallar vardı elbet ve bu kurallara uymak zorundaydık . Ama ben bu kurallardan da yaşadığım toplumdan da nefret ediyorum . Okullarda bize ek olarak aile eğitim dersleri veriliyordu . Akademik başarı önemli değildi yalnızca iyi bir eş olsanız yeterdi .

Birkaç aydır aile eğitim derslerine girmiyorum ve yakalanmam an meselesi . Çünkü ben başka hiçbir vasfım yokmuş gibi bunun için eğitilmek istemiyorum . Bugün de aile dersleri vardı . En yakın arkadaşım Zedka ; uzun boyu , kıvırcık kahverengi saçları , pırıl pırıl parlayan gözleri , bronzlaşmış gibi görünen teni , zayıf ve biçimli vücuduyla güzellik standartlarına oldukça uyuyordu . Okula doğru ilerlerken 

" ben bugün bu aptal derslere girmek istemiyorum" dedim , kararlı ve dikbaşlı bir şekilde .

Bana dönerek " Yapma ama Lidya , zaten uzun zamandır derslere girmiyorsun , tüm dikkatleri üzerine mi çekmek istiyorsun ? " diye sordu .

Aslında haklıydı ve sesi endişeli geliyordu . Benim için kaygılanıyordu bunu sesinden bile anlayabiliyordum .
"  Hayır Zedka , o derslere girmek istemiyorum . Farkında değil misin ? bize bir şey öğretmek ya da kariyer yapmamızı sağlamak için eğitmiyorlar bizi . Tek amacın o lanet olası erkeklere hizmet etmek ve ve bu iğrenç dünyaya bir çocuk getirmek mi olsun istiyorsun ? " Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı . Zedka ' üzmek istemiyordum ama o dikbaşlı değildi . Başımızdaki yöneticiler ne derlerse desinler sorgulamadan yapıyordu . Onu üzdüğümü farkettim ve hemen ona dönerek , sevimli bir gülümsemeyle

" Özür dilerim Zedka , gerçekten seni kırmak istemedim , sadece o dersleri istemiyorum o kadar " dedim . Yüzündeki kırılgan ifade az da olsa gitmişti . Zedka bana çok düşkündü ve bana asla kıyamazdı .

" Lidya ... " dedi , ardından biraz duraksadı ve " çok dikbaşlısın , yasalara karşı çıkanlara neler yaptıklarını biliyorsun . Senin için endişeleniyorum . "

Kahretsin ki biliyordum . Daha geçen sene giydiği kıyafetler yüzünden bir kadın işkenceye maruz bırakılmıştı . Bir ay boyunca karanlık , soğuk ve rutubetli bir odada aç , susuz bırakılmış , ardından da diğer kadınların gözü önünde idam edilmişti . Bunu bizim gözümüzün önünde yapmalarının sebebi bize gözdağı vermekti .

" Zedka " dedim , güven verici bir sesle " söz veriyorum , hiçbir şey olmayacak " endişesi biraz azalmış gibiydi .

Okul binasına doğru ilerlemeye başladı ve " dikkat et ! " diye seslendi . O okula gitti ben de kimseye görünmeden kaçmaya çalışacaktım . O sırada karşımda uzun boylu , yapılı , gözlüklü ve yüzü hiç gülmeyen müdürümüzü gördüm . Tam arkamı döndüm , gidiyordum ki arkamdan sert ve bir o kadar da sınırlı bir ses duydum .

Tek bölümlük hikayeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin