Find Hell -TaeKook- ✓

1.0

Son dakika haberleri!!

İç işleri bakanı Kim Min-jae hakkında şok edici bilgiler ortaya çıktı. Kendisinin ikinci bir ailesi olduğu ve oğlunu para karşılığı zorla birine sattığı ortaya çıktı! Basına arz edilen video ile yıllardır saklanan gizem perdesi açıldı! İşlediği cinayeti başka birinin üzerine yıkarak aramızda geziyormuş! Kendisi sessizliğini korumasına rağmen hapishaneye sevk edilirken kameralara bakarak oğluna küfürler saydırdı! Böyle insanları görünce ülkeyi kimlere emanet ettiğimizi sorgulayasımız geliyor açıkçası! Hapishanede suçsuz yere yatan J.J. bugün serbest bırakıldı!

Diğer habere geçiyoruz!

Kumandanın tuşuna basarak kapattı televizyonu Taehyung. Jungkook yanı başındaydı. Çoğu anılarını hatırlayamıyor olsa da içindeki huzur onu ne kadar sevdiğinin bir göstergesi gibiydi. "Biliyor musun," Jungkook hm'layarak devam etmesini bekledi sevgilisinin saçlarını severken. "Bütün hafızamı kaybetmiş olsam bile yine gelip sana aşık olurdum."

Jungkook gülümseyerek saçlarının arasına bir öpücük bıraktı. "Güzel sevgilim benim."

"Jungkook."

"Efendim birtanem."

"Sevişelim mi?" Taehyung'un ani sözüyle Jungkook'un tükürüğü boğazına kaçtı. Öksürüğe boğulurken Taehyung uzandığı bacağından kalkarak gülmeye başladı.

"Öyle denir mi arsız?!"

"Ha, sevişmeyelim mi yani?"

"Taehyung!"

"İyi peki, sevişmeyelim."

Taehyung'un cilveli hali Jungkook'u delirtmişti resmen. Öyle güzel dile getiriyordu ki istediğini, hayran kalıyordu açık sözlülüğüne. Jungkook kucağını patpatladığında Taehyung hemen kucağına oturmuştu. Tatlı tatlı sırıtırken aklına gelenle hızla ayağa kalktı. "Bekle, geliyorum!" Hızla giden Taehyung'un arkasından bakan Jungkook'un beklemesi uzun sürmedi. "Jungkook, odama gelsene!"

Jungkook yerinden kalktı ve ağır adımlarla Taehyung'un odasına ilerledi. Kapıyı araladığında ağzı açık kaldı. Taehyung'un yeni aldı toz pembe tenisçi eteği ile ortada bıcır bıcır gezmesi, aynanın önünde durup kendisine şirince bakması aklını yitirmesine sebep olmuştur resmen. Üzerine girdiği beyaz crop top ile hızlıca etrafında döndü. "Nasıl olmuşum Kookie?"

Jungkook ağır adımlarla sevgilisine yaklaştı ve açıktaki beline ellerini koyarak kendine çekti. "Muazzam gözüküyorsun güzelim." Taehyung kollarını Jungkook'un omzuna koydu ve hafifçe parmak uçlarına kalkarak dudaklarını sevgilisinin dudaklarına sürttü.

"İstediğimi tekrar söylemeli miyim Jungkook yoksa işe koyulacak mısın?"

"Bunu istediğine emin misin sevgilim?"

"Aşkımdan emin olduğum kadar."

Jungkook dudaklarını sevgilisinin dudaklarına bastırdığında hızlı ve ateşli bit öpücük başlatmış oldu. Jungkook'un aklında olmasa da Taehyung'un tam olarak istediği buydu. Jungkook'un kolu Taehyung'un ince belinde kemer görevini devralırken tek eli bacağına oradan ise eteğinin altına girdi. Jungkook dudaklarını ayırdığında ortaya bir küfür savurdu. "Siktir, iç çamaşırı bile giymemişsin!"

"Zor olmaz mı öyle içime girmen sevgilim?"
Taehyung'un ne ara bu kadar arsız ve cilveli olduğunu düşünüyordu Jungkook. Utangaç birine hiç mi hiç benzemiyordu. Jungkook elinin altındaki yumuşak dokuyu sıktığında sevgilisinden bir inleme kazanmıştı. Daha çoğunu istediğini ise eline kendisini itmesinden anlamıştı.

Kalçasından tutarak kucağına aldı ve sert olup olmamasını düşünmeden duvara yasladı sevgilisini. İkisinin de umrunda değildi, tek istedikleri tek vücut olmaktı.

Hırçınca öpüşüyorlardı ve dudaklarından sızan kana karşı hiç de oralı olmadılar. Jungkook parmağını hassas ve oldukça ıslak dokuya sürttüğünde sevgilisinin titrediğini hissetti. Hassas doku resmen kasılıp gevşiyor, onu içine almak için bekliyordu. Jungkook ona istediğini vermeyi erteledi ve dudaklarını ayırdığında kulağına doğru ilerletti. "Beni içine almak için deliriyorsun."

"Duvarlarımı hissetmek için delirdiğin kadar." Taehyung cümlesini bitirir bitirmez içine giren parmakla inledi. "Siktir.."

"Sakinleş, o güzel deliğin zamanında çok daha fazlasını aldı içine." Jungkook'un sarhoş edici sırıtması ile ikinci parmağı da hissetmişti Taehyung. İnlemeleri gittikçe duyulur hale gelirken birden boşluğa düşmesiyle gözlerini açarak Jungkook'a baktı. Gözlerindeki parıltılar resmen sönmüş, zifiri karanlığa dönmüştü. İçindeki şehveti gözlerine yansıyordu sanki. Taehyung ağzını açtığında tam bir şey söyleyecekti ki aniden içine giren büyüklükle çığlık atarcasına inledi. Resmen duvarlarının yırtılışını hissetmişti. Büyük bir acı hissederken gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Jungkook alışmasını bekledi kısa süre ve ardından hareketlendi.

"O lanet sikini biraz daha hızlandırır mısın?" Taehyung'un sitemle bağırması sonucu Jungkook emre itaat ederek hareketlerini hızlandırdı ve daha sert vurmaya başladı içine. Doğru noktayı bulduğu anda ise gecenin en büyük inlemesine şahit oldu duvarlar.

Bütün gece böyle sürdü. Duvara yaslanmış şekilde, yatakta, duşta, mutfak tezgahında...

Taehyung yürüyebileceğinden emin değildi ancak zevk öylesine büyüktü ki bunu düşünecek halde bile değildi.

....

Yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz.