elliyedi

1.1K 110 41
                                    

─ merve

"artık nazan hoca favori hocam değil."

yaseniya'nın dediği şey üzerine gülmeye başlamıştım. eşyaları yerleştirmeyi bitirip kalkarken bana kötü kötü bakıyordu. yaseniya sürekli nazan hocayı savunduktan sonra gördüğümüz ve duyduğumuz bu olaylar onda büyük bir şok etkisi yaratmıştı.

"of niye peşinden gittik benim masumiyetim ne olacak.." diye söylendi şakacı bir tonda, kendini yatağa atmıştı o sırada. ona yaklaşırken gülümsedim. "odasında kelepçe bulunan biri neden bir hocanın sevdiği kadınla olmasına bu kadar karşı?"

saniyeler içinde eline aldığı yastığı kafama geçirmişti. yastığın bana sertçe gelmesini umursamadan sırıtmaya devam ediyordum. ben yüzüme yediğim yastığı köşeye iterken yaseniya tavana bakarken dudağını büzdü.

"ya şimdi şöyle düşünelim." dedim, anında bana döndü çünkü mantıklı bir şey söyleyeceğimi sanıyordu. "porno izlemişiz farzetsek, sonuçta bu anormal bir şey değil."

"daha da kötü hissediyorum şuan."

"yani mantıken bir sekse şahit olduk."

"sen oldun, dedim sana kulaklığın birini vereyim diye."

"başka bir travma yaşamanı istemiyordum."

dediğim şeyle iç çekti. "nazan hoca'nın alev hocayla ilişkisi olmasını sorgulamamız lazım normalde." dedim düşünerek. nazan hoca'nın kadınlardan hoşlanıyor olduğuna kendi itiraf etse bile inanmazdım sonuçta o aşırı sert ve disiplinli bir matematik hocasıydı. onun aksine alev hoca kısıtlayıcı olmayan, samimi ve eğlenceli hoca olarak bilinen bir tarih hocasıydı.

aslında ikisinin bu zıtlığı onları iyi bir ikili yapıyor olsa da hala garip geliyordu. gördüğümüz o görüntülerden sonra onları tatlı bir çift olarak göremiyorduk doğal olarak. "nazan hoca yönelimimi öğrendikten sonra bana karşı tutumunu hiç değiştirmemişti ve ben onu sadece bir destekçi görüyordum. ama düşününce çok belliymiş aslında."

"fuat hocanın o göt oluşunu da konuşabiliriz."

dediğim şeyle kıkırdadı. "o anı keşke videoya falan çekseydik, çok iyiydi." dedi gülüşünün arasında.

"tüm gizli sırları öğrenmiş olduk, müdürün erkek arkadaşının fuat hocanın komşusu olması gibi."

"ben sadece fuat hocanın sürünmesiyle ilgileniyorum. yalnız düşününce gökçe, teyfik ve babası olmak üzere ailece gaylermiş."

"sizin aile de öyle değil mi?"

"yani evet aslında ama onların ayrı bir gayliği var."

gülüp başımı ona çevirdim. benim gülmemle gülerken bir anlığına tekrardan yaseniya etkisi'ne kapılmıştım. ona baktığımı farketmeden gülerken onun bu tatlı haline dalıp gitmiştim. beni farkettiğinde ona yaklaşarak başımı göğsüne yasladım. ona yaklaşmamla ellerini belime sarmıştı.

"fuat hoca artık shipleyip kabul etmediği kişileri kontrole gelemeyecek sanırım."

"evet." dedi duraklar bir sesle. birkaç saniye boşluğa baktıktan sonra bana baktı. "anlaşmamızı gerçekleştirelim." dediğini anlamadığım için birkaç saniye sorgulamıştım ne dediğini ancak en son mesajlaşmamızda konuşulanları hatırlayınca kafamı kaldırdım.

"öpücük istiyorum.." dedim, konuşurken yaslanmış olduğum yerden kalkıp onunla göz göze gelebileceğim bir pozisyona geçtim. ellerim onun iki tarafına yerleşmişti ve ona yakınlaşmıştım. "..mu demek istiyorsun?"

onun üstünde belirince yutkunmuştu yavaşça. bir süre gözlerime o saf bakışıyla baktıktan sonra "belki.." diye mırıldandı. gülümseyerek çenesini tutup dudaklarımızı birleştirdim.

yumuşak dudakları beni öperken elleri yanaklarıma gitmişti. öpücük giderek derinleşiyor vücutlarımızda birbirine yakınlaşıyordu. dudaklarımız en sonunda ayrıldığında ikimiz de nefes nefeseydik. gözlerini yumup tekrardan dudaklarımızı birleştirirken elleri yakalarıma gitmiş ve yakın olmamıza rağmen beni kendine daha çok çekmişti.

dudaklarıma bıraktığı birkaç öpücükten sonra doğrulmuştum. dayanamadan onun boynuna doğtu inerek birkaç yumuşak öpücük bırakmaya başladım. zamanla bu öpücüğü dudağımı fazla tutarak emmeye dönüştürmüştüm.

çok hoşuma gidiyordu. bir iz bıraktığımda eserimle gurur duyarcasına baktığımda yaseniya gözlerini yavaşça açmıştı. tekrardan başımı onun göğsüne yaslayarak ona uzandığımda "çok hoşuma gidiyorsun.." diye mırıldandım.

tepkisine bakmak için yavaşça kafamı kaldırdığımda gülümsediğini farketmiştim. onu sıkıca sarıp başımı rahatça yaslamamın hemen birkaç saniye ilerisinde telefonuma bir mesaj gelmişti. daha yeni yatmışken geri doğrulmayı hiç istemiyordum ama yavaşça başımı kaldırıp gelen mesaja baktım.

zeynepturan: değerli sevgilin hakkında konuşmamız gereken şeyler var. otelin arkasındaki fabrikaya gel, korkağın tekiysen yanında birini getir.

bu kim olduğunu bilmediğim kızın yazdığı şeyle kaşlarım çatılmıştı. daha fazla kavga etmeyeceğim derken tüm manyaklar beni buluyordu. her zaman olduğu gibi biri yaseniya'ya kafayı takmış olmalıydı ancak bu sefer yanımda yaseniya olduğu için biraz garip gelmişti bu sefer.

"kimmiş?"

"gökçe yazmış, gel önemli diyor." dedim telefonuma bakarken. gözlerine baksam yalan olduğunu anlayabilirdi. aslında ona yalan söylüyor olmam iyiliği için bile olsa çok kötü hissettiriyordu beni ama kavga isteyen bu kişinin yanına gideceğim için söylersem gelmek isteyecekti ki bu iyi olmazdı.

"tamam, acele et ama."

başımı sallayarak doğrulduğumda yataktan kalkmadan önce yanağına bir öpücük kondurmuştum. "gidiyorum şimdi, gelirim zaten hemen." dedim yataktan kalkarken. başını sallayarak bana bakarken bende kapıya yönelmiş ve çıkmıştım odadan ancak içimde kötü bir his vardı.

bu kötü his yaseniya'ya açık olmadığım için miydi yoksa tanımadığım birinin lafına güvenerek bilmediğim bir mekana gittiğim için miydi bilmiyordum. hızlı ve kimseye belli etmeden çıkıp adımlarımı bahsettiği eski fabrikaya çevirmiştim.

aklımdan bir sürü şey geçiyordu fabrikaya girerken. yaseniya'yı nerden tanıyordu, yaseniya ile ne alıp veremediği vardı, benden ne istiyordu veya en kolayından kavgaeız bir çözüm var mıydı?

fabrika'nın içinde birkaç attıktan sonra zeynep turan denilen bu kız belirmişti karşımda. diğer okuldan gelen biri olduğunu anlamıştım çünkü bizim okuldan olmadığı belliudi. gülümseyerek bana bakıyordu.

"merhaba, yaseniya'nın sevgilisi."

⎯⎯⎯⎯⎯⎯

şimdisennaneyiyemedinmi

ırz düşmanı # gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin