Hocanın lafıyla ikimiz de susup önümüze dönmüştük. Bir süre hocayı dinlemiş, sonra ise dinliyormuş gibi yapmıştım.
Zilin çalmasıyla rahat bir nefes vermiştim. Dönüp yanımda oturan Tanem'e bakmıştım. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki,bana dönmüştü.
"Bu hoca hep mi bu kadar sert?" diye sordum Tanem'e.
Kafasını aşağı yukarı salladı ve cevap verdi " Evet Aylin hoca hep serttir. Ama kötü biri değildir. Geçen sene geldi bizim okula. Bu sene sınıf öğretmenimiz olmuş."
Demek ismi Aylin diye geçirdim içimden."Zaten benim de şansıma böyleleri düşer. Neyse ya eski okulumda da yeterince sert hocalar vardı. Üstesinden gelirim"
"Ben Aylin hoca kadar sert hoca görmedim daha önce. Sert,otoriter biridir. Dersinde konuşulmasını,uyunmasını dersine geç kalınmasını. En önemlisi de ona karşı çıkılmasını ve yalanı hiç sevmez"
Dediklerini dinliyordum sessizce ve içimden "Bunların bi çoğunu az önce yapmıştım zaten" diye geçirdim ve Tanem konuşmaya devam etti.
"Aylin hocanın gözüne batmamaya dikkat et bence." Kafamı salladım ve düşüncelerimi dile getirdim. "Sanırım yeterince gözüne battım. Zaten saydıklarının bi çoğunu bu gün yaptım"
"Sen yine de fazla batma gözüne. Son senemiz zaten tatsızlık çıkmasın" Dediğiyle sadece kafamı sallamıştım. Haklıydı son senemde tatsızlık çıksın istemiyordum.
Bir süre sonra zil çaldı ve içeri erkek bir hoca girdi. O da uzun boylu biriydi. Gömleğinden kaslı olduğu belli oluyordu. Kumral,yeşil gözlü bir hocaydı. Hakkını yememek lazım yakışıklı da biriydi.
Kafamdaki bu düşünceleri atıp Tanem'e baktım. İyi bir kıza benziyordu. İyi anlaşacağımızı umarak önüme döndüm ve dersin geri kalanında ismimin Hakan olduğunu öğrendiğim edebiyat hocasını dinledim.
Zil çaldığında telefonumu çantamdan çıkarıp sosyal medyada dolaşmaya başladım. Tanem de kendi telefonunu çıkardı ve bana döndü "numaranı söylersen seni sınıf grubuna ekleye bilirim. İstersen tabi" gülümsedim ve "tabi olur" dedim. Telefonunu alıp numaramı kaydettim.
İkimiz de sosyal medyalarımızı almıştık. Tanem bana biraz daha yaklaşıp koluyla kolumu dürttü. "Telefonunu verir misin iki dakika" dediğiyle kafamı olumlu anlamda sallayıp telefonumu uzatmıştım.
Bir dakika sonra telefonu bana uzattığında aldım ve ekrana baktım. Karşımda Aylin hocanın Instagram hesabı vardı. 1 milyona yakın takipçisi vardı. Ama kendisi çok az kişiyi takip ediyordu.
Tanem'e bakıp önüme döndüm ve hesabında dolaştım. Çok güzel ve seksi fotoğraflar vardı. Bir kaç tanesine göz gezdirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fotoğrafı görünce gözlerim görüntü karşısında şaşkınlıkla açılmıştı. Tamam güzel biriydi bi o kadar da seksi biriydi ama bu fotoğrafta başka bir güzel görünüyordu. Kiyafeti, makyajı- kafamı iki yana salladım "kendine gel Kumsal"
Diğer postlara bakmaya devam ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Atın üzerinde olan bi fotoğraf vardı. İçimden "benim üstümde olsa" diye geçirdim ve bu düşüncemle kaşlarımı çattım. Bu neydi şimdi? Eşcinsel değildim ben. Hem de hocama karşı böyle düşünmek. "Saçmalama Kumsal saçmalama kızım" diye geçirdim içimden
Tam hesaptan çıkacakken yanlışlıkla takip atmıştım. Gözlerim kocaman açıldı "Tanemm" dedim hemen. Tanem hemen bana baktı ve "Kumsal ne oldu?" "Ben Aylin hocaya takip attım, yanlışlıkla oldu ama" dediğimde gözlerini devirdi.
"Kumsal ben de bir şey oldu sandım ya. Ne olacak? Okulun neredeyse tamamı takip ediyor Aylin hocayı" Dediğinde hemen cevap verdim. "Ama ilk günden onu stalkladığımı düşünecek. Büyük rezillik gerçekten" Dedim ellerimi yüzüme koyarak.
Tanem ellerimi yüzümden çekerek ona bakmamı sağladı. "Kumsal o kadar takipçisi var kadının seni fark etmeyecek bile" Diyerek beni sakinleştirmeye çalışmıştı. Ve başarılı da olmuştu. Haklıydı o kadar takipçisi vardı. Beni fark etmez bile.
Zil çalınca her kes yerlerine geçmişti. Aylin hocanın dersi vardı. Aylin hoca sınıfa girdiğinde her kes sustu ve ayağa kalktı. Tabi ki ben de kalkmıştım. Aylin hoca sınıfa bir göz gezdirip. Yerine oturduktan sonra "oturun" dedi otoriter sesiyle.
Ders anlatmış ve kitaptan yapmamız için 3 sayfa ders vermişti. Biz de hemen yapmaya başlamıştık zaten. İngilizcem iyi değildi. Hatta kötüydü. Ne yapa bilirdim unutuyordum sürekli. Ama sorular fazla zor gelmemişti ilk iki sayfayı yapmıştım. Son sayfa baya zordu. Tanem'e baktığımda soruları rahatlıkla yaptığını görmüş ve önüme dönmüştüm.
Kulağımın dibinde hissettiğim sıcak nefesle irkilmiştim. Ama arkama dönmemiştim. "Yapamadın mı?" diye sorduğu tok sesiyle sadece kafamı iki yana sallamıştım hafifçe. "Bu dersten sonra odama gel anlatırım ben!"emir kipiyle konuşulmasını hiç sevmiyordum. Ama hocaydı ya bir şey diyemiyordum.
"Peki hocam nasıl isterseniz" Nefesini son kez boynuma vermiş çekilmişti arkamdan. Yanaklarımın kızardığına emindim.
Kafamı kaldırıp öğretmen masasında oturan ve dik dik bana bakan Aylin hocayı gördüğümde gerilmiş ve kafamı hemen önüme çevirmiştim.
