Özür dilerim.
Bu zamana kadar bir çok kez kullandığım, daha doğrusu kullanmak zorunda bırakıldığım acınası kelimelerden en acı vereni. Söylediğimde mutlaka sesim titrer, kekelerim ve elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırırım. Ondan bu kadar zevk alıyorlar belkide, acınası durumda olmamdan. Sadece sahipleri gelmeden öncedir bu davranışları, patron geldiğinde başlarını yerden kaldıramazlar, içinde sıkışıp kaldığım demir yığının arasından bana başımı eğmem için kaş göz yaparlar, ve eğer istediklerini yapmazsam beyaz renkli boş duvarda kalmak zorundayımdır. Bu hataya çoğu zaman düşüyorum, o adama karşı güçsüz görünmek o kadar yakıyor ki canımı. 3 yıldır içinde bulunduğum bu durumun kaynağı, en başlıca sebebi olduğu için bu tutumum. O kelimeler ise cabası, her saniye daha da nefret ediyorum ondan. Burada bulunan keskin eşyaları sırf kendimi bir zaman sonra öldüreceğimi bildiğinden plastikten, oval bir şekilde yaptırması, yediğim yemeklerin yanında bulunan çatal ve kaşığın demirden olmaması ve daha bir çok şey. Hepsini bana olan kininden yapıyor.
Ancak her kin belli başlı oyunlara kurban olur değil mi? Tahtan düşürür. O da o kinin kurbanı olmuştu en sonunda. Onun sayesinde bugün ölüyorum!
Bugün bütün bu felaketler son buluyor, ben geberip gidiyorum.
Nasıl öldüreceği konusunda her hangi bir fikrim yok, umarım acılı bir şekilde ölürüm, ne kadar acı çekersem o kadar günah kazanır çünkü...
Herkese iyi günler ben her zaman tatmak istediğim cennetim'e kavuşuyorum.
-
Bugun yalnız başıma parktayim bir baktım ilham bir baktım gözlerin.
Güzel bir hikaye olucak, aska pek yer vereceğimi düşünmüyorum, iyi günler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tren Rayı
Teen FictionBulunduğum bu konumda bile onunla eşit hissetmiyordum, o benden her zaman üstündü ve bunu kabul etmek epey bir zamanımı almıştı. Sadece aptal kelimelerim'le onu ezmeye çalışırdım. Başarılı olamazdım hiç bir zaman, sırıtırdı hep bu çabama, ilk gün ki...