ANOREKSİYA NERVOZA/CHANMİN

1~

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen..
İyi okumalar.. 💕

***

"Evet, benim odama yönlendirin lütfen. " Retro telefonu kapattım ve yerine koydum. Ellerimi başımın arkasına koydum ve sandalyede gerindim.

Ne diye dün o kadar içtiysem sanki? Başım çatlıyordu. Ellerimi şakaklarıma attım. Gözlerimi kapattım ve masaj yapmaya çalıştım.

Olmuyordu. Böyle geçmeyecekti. Çekmecemden akşamdan kalma hapı aldım ve ağzıma attım. Yavaş yavaş ısırıp mideme yolladım.

Masamın üzerindeki evrakları düzenledim. Kravatımı tek elimle gevşettim ve üç düğmesini açtım. Beyaz gömleğimin kollarını dirseklerime kadar sıyırdım. Derin bir nefes aldım ve odaklanmaya çalıştım.

Normalde mesaim bitmişti ama halletmem gereken evraklar vardı.

Kalemimin arkasını dişledim. Kapımın direkt hızlıca açılmasıyla yerimden sıçradım hafifçe.

"Ne oldu korktun mu? Korktuysan ne mutlu bana o zaman. "

Kalemi sertçe masaya bıraktım. "Sana yüz bin kere demedim mi kapıyı çalmadan içeri girme diye?! Anlama kıtlığın mı var Minho?! "

Sırıttı. Üstündeki deri ceketin iç cebinden bir paket sigara çıkardı. Bir dalını elime tutuşturdu. Kot pantolonundan çakmak çıkardı. Dalı kalın dudaklarımın arasına yerleştirdim. Minho elindeki çakmağı yaktı ve dudaklarımın arasındaki sigarayı tutuşturdu. İşaret ve orta parmağımın arasına aldım ve derin bir nefes çektim içime. Nefesimi geri verdim ve oluşan duman topluluğuna gözümü kısarak baktım.

Minho da kendi sigarasını yaktı ve ayaklarını sehpanın üzerine yerleştirdi. Yüzümü buruşturdum ve ayaklarına baktım. Kahkaha attı ve dudaklarının arasındaki sigaradan büyük bir nefes çekti. "Sende amma titizsin dedoş! Çok kasıyorsun gevşe biraz. "

Gözlerimi devirdim. "Bana dedoş demeyi ne zaman bırakacaksın? Aynı yaştayız Minho. "

Sırıttı. "Bu sana dedoş diyemeyeceğim anlamına gelmiyor dedoş. "

Derin bir nefes verdim. Bitmek üzere olan sigaramı küllüğe bastırdım. Ellerimi başımın arkasına yerleştirdim ve ensemdeki saçlarımla oynadım.

"Yorgun gibisin. Çok mu hastan vardı bugün? "

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Dün fazla içtim. Başımda sanki darbuka çalıyorlar. Odaklanıp şu evrakları doldurmam lazım ama yapamıyorum. "

Minho sigarasını küllüğe bastırdı. Ayağa kalktı arkama geçti ve parmaklarını şakaklarıma bastırdı. Oluşan rahatlıkla derin bir nefes aldı. Ağzımı araladım ve rahatladığıma dair mırıltılar çıkardım. "Sen çok nadir içerdin, bir şey mi oldu? "

Kafamı sandalyeden sarkıttım ve alttan Minho'ya baktım. "Şu an konuşmayalım bunları. Sadece rahatlamak istiyorum."

Kıkırdadı. "Üzgünüm, sadece arkadaşız. "

Elimi kaldırdım ve kalçasına şaplak attım. Kahkaha attı. Hafifçe gülümsedim. Deliydi, sapıktı ama seviyordum keratayı.