2~

51 13 12
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen..
İyi okumalar..💕💕

Bölüm şarkısı:
Conan Gray: Heather.
Kendimden Hallice: Soğuk Şarap

***

"Changbin'i odama gönderir misiniz lütfen? "

Ellerimi çıtlattım. Yerimde gerindim. Yaklaşık 2 dakika sonra tıklanan kapıyla bakışlarımı kapıya çevirdim. "Gel Changbin. "

Kapı açıldı ve içeri simsiyah giyinmiş bir şekilde changbin girdi. "Buyurun Minho Bey? "

Sıkıntılı bir şekilde ofladım. "Bana bey demekten ne zaman vazgeçeceksin changbin tanrı aşkına? Kusasım geliyor. "

Changbin hafifçe gülümsedi ellerini önünde bağladı. "Beni neden çağırmıştınız? "

Kaşlarımı çattım. "Eğer bu gereksiz samimiyeti bırakmazsan neden çağırdımı söylememekle kalmam seni kovarım. "

Ukalaca bir bakış attı. "Beni kovarsanız zaten söylememiş olacaksınız."

Kaşlarımı kaldırdım. Fazla mı zekiydi?

"Her neyse bırakıyor musun artık? Lütfen birisi yanımızda olmadığı sürece benimle sizli bizli konuşma valla kusacağım şuraya. "

Changbin ellerini teslim olur gibi kaldırdı. "Peki peki tamam Minho. Evet neden çağırmıştın beni? "

Keyifle yerimde gerindim. Deri sandalyeme daha da yapıştım. "Ha şöyle! Keyfim yerine geldi ulan! "

Kıkırdadı. Ellerimi sigara pakedime uzattım. Ağzımın arasına bir dal yerleştirdim. "İster misin? " changbin gözlerini pakede çevirdi. Yavaş yavaş yaklaştı ve paketten bir dal alarak sandalyeye oturdu. Ellerinin arasındaki sigarayı dudaklarına yerleştirdi ve benim sigaramı yakmamı bekledi. Çakmakla sigaramı yaktıktan sonra changbinin kucağına fırlattım. Seri hareketlerle sigarayı yaktıktan sonra kısık gözlerini benim gözlerime sabitledi.

Bu sahne bir yerden tanıdık geliyordu lan?!

"Şu sıralar çok fazla sigara içiyorsun? Dikkat et kendine biraz. "

Sigaramdan derin bir nefes çektim. Dudaklarımı büzdüm. "Neden ölürsem çok mu üzülürsün? "

Ayak ayak üstüne attı. Deri koltuğa iyice yerleşti. Sigarasından bir duman daha çekti. "Hayır, işimi kaybederim. Bu devirde iş bulmak çok zor biliyorsun. "

Kahkaha attım. Masanın üzerindeki silgiyi kafasına fırlattım. "Ya! Beni bu kadar düşünme.Bir şey olur bir yerine falan aman diyeyim incinirsin. "

Gülümsedi. "Neden çağırdın beni? Söyle  artık. Sanki devlet sırrı amına koyayım! Ne bu karın ağrın?! "

Sahte bir şekilde ciddileştim. "Patronun var karşında changbin? Küfür falan hayırdır? "

Ukalaca sırıttı. "Tek başımıza olduğumuz zaman istediğim gibi konuşabilmemi emrettin. Burda bizden başka kimse olmadığına göre istediğim gibi konuşabilirim. "

Gülümsedim. Daha 1 aydır buradaydı ama seviyordum ne yapayım? Hem fazla zeki hem de fazla yakışıklıydı?

"Her neyse. Ben senden birisini araştırmanı isteyeceğim. İsmini ve soyismini biliyorum sadece. Sen telefon numarasını, ilişki durumunu, iş hayatını vs. Bugün bunları elde etmen lazım. "

 ANOREKSİYA NERVOZA/CHANMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin