birinci bölüm

49 8 1
                                    

Avusturya'nın kuzeybatısındaki Beineberg kasabasında bir son yaz günüydü.Yapraklar yazın ilk günlerindeki canlı yeşil renklerini kaybetmişlerdi, hava pusluydu. Kasabanın istasyonundaki Roderich von Edelstein annesiyle vedalaşıyordu.Soylu bir aileden geldiğinin anlaşılması için soyisminin bilinmesine gerek yoktu, 14-15 yaşlarında görünen çocuk, ince ve uzun endamı, koyu kahve saçları, mora çalan mavi gözleri ve beyaz teniyle bir prensi andırıyordu. 

Biraz sonra trenin gelmesiyle Maria oğlu Roderich'in elini bırakıp trene binerken Roderich gözyaşlarına hakim olmaya çalıştı, çünkü etrafındaki müstakbel okul arkadaşları tarafından ağlarken görülmek istemiyordu.

Amcası Franz'ın yaz evinde geçirdiği 4 ay hariç tutulursa şimdiye kadar annesinin yanından bir gün bile ayrı kalmamıştı, nereden çıkmıştı şu yatılı okul fikri! Ah tabii, kendini ve kuzey Alman eğitimini övüp Roderich'i piyano çalmaktan başka bir şey yapamayan bir hanımevladı olarak görmek istemeyen amcasıydı bunun kaynağı. Berlin'deki okul günlerini, oradaki ciddiyeti ve neredeyse havadan solunabilecek düzen ve disiplin kültürünü övüp de biricik kardeşinin biricik oğlunun tıpkı bir genç kız gibi yetiştirilmesine kayıtsız kalınamazdı kuşkusuz. Roderich'in Maria'dan ayrılıp kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi gerekiyordu ve bunun için de oldukça iyi bir yatılı okul olan Schloss Beineberg seçilmişti.

Schloss BeinebergHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin