ikinci bölüm

49 7 3
                                    

Roderich, rayların yanındaki yüksekçe kaldırımda durup gittikçe küçülen trene baktı. Kendi yakınlarını henüz uğurlamış diğer gençler oradan ayrılmak üzereydiler. Roderich'in gözü gençlerin siyah ceketlerine ve kırmızı yakalıklarına takıldı. Kendi aralarında gülüşüp şakalaşıyorlardı, hallerinden memnun görünüyordu hepsi...Formalarına bakılırsa hepsi de Roderich ile aynı okuldandılar. Roderich onlara doğruca okula mı gideceklerini sordu, onların evet cevabı üzerine aralarına katıldı.Beraberce yola koyuldular.

Roderich yürürken çevresini gözlemliyordu. Şimdiye kadar -amcasının yaz evine yaptığı ziyaretler sayılmazsa- hep şehirde, aile yadigarı büyük ve bakımlı bir konakta yaşamış, sosyal çevresi hep kendi ailesininkiyle aşağı yukarı denk olan insanlardan oluşmuştu.Şimdiyse tarlalarda patates toplayan Macar köylüleri görüyor, yanındaki okul arkadaşlarının onlara bir şeyler söylemelerini ve köylülerin de onlara , çok farklı bir tınısı olan bu garip ancak güzel dilde cevap vermesini dinliyordu. Girdikleri kasabada genç kızların öğrencilere bakarak gülüştüklerini ve öğrencilerin de çevrelerine büyüklük taslayan tavırlar içine girmelerini izliyordu. Gruptan birkaç öğrencinin birbirlerine caddenin sonunda bulunan misafir evini işaret ederek gülümsediğini gördü, demek ki burası öğrenciler arasında gözde bir mekan olabilirmiş diye düşündü. Kim bilir , eğer okuldaki dersler korktuğu kadar ağır olmazsa kendisi de bir ara bu misafir evinin restoranına uğrayabilirdi. Restoranın Viyana'dakilerle boy ölçüşemeyeceği gün gibi ortadaydı ancak şimdilik bununla idare etmesi gerekecekti.

Viyana'daki yaşamını, annesini, piyano öğretmenini, evi olan konağı epeyce düşledi yürürken. O bunları düşünürken, birlikte yürüdüğü grup büyük koruluğun sonuna ulaşmıştı bile. Schloss Beineberg'e giden yola ayak basmışlardı en sonunda. 

Roderich geride bıraktıklarını çok özleyecekti, tabii dadısı olacak cadoloz dışında... Bu düşünceler içinde başını kaldırdı ve uzakta gri ve biraz korkutucu duran Schloss Beineberg'i gördü.

Okula daha fazla yaklaştıklarında oradan gelen sesleri de duymaya başladı. Öğrencilerin teneffüs zamanı olmalıydı, avlu duvarının ardına gelen sesler karmaşık ve hafiften korkunçtu. Roderich bunun sanki okulun kendi sesi olabileceğini düşündü, okul sanki kükrüyor gibiydi... Hafifçe titredi.

Schloss BeinebergHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin