güneşli günler mi sevilmeli yoksa yağmurlu mu? yazı mı sevmeli yoksa kışı mı? arkadaşlarınla olmak mı yoksa hayatsız gibi çalışmak mı? annen mi yoksa baban mı?
okulda sadece beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolon giyerlerdi, pek şık denmezdi buna ama eğer giyen chittaphon leechaiyapornkul ise durumlar başkaydı, elbette.
onun arkadaşı olmak bile bir onurdu oldu olası.
"hey! okula yeni bir öğretmen gelmiş herkes onun hakkında konuşuyor duydun mu sende? genç, yakışıklı, çapkın, mükemmel bir herifmiş. hangi derse gireceğini öğrenemedim daha"
taemin iddialı iddialı konuşurken inanılmaz yüz ifadelerini yapıyor bir yandan da ten'in umursamaz bakışları altında cevap bekliyordu. taemin onun tek arkadaşı olsa da taemin'i tüm okul tanıyordu, popüler bir sevgiliye sahipti tabii, choi minho'ya.
"beni tanımıyor gibi davranma minnie, şuan başımdan daha büyük dert olamaz çok kötü ağrıyor lanet olsun. revirden ağrı kesici alıp geleceğim bir yere kaybolma"
taemin ses çıkarmayıp onu onayladığında sınıftan dışarı çıkarak revire gitti, ten. gözlerini istemli bir şekilde açamıyordu fakat dayanmalıydı.
artık sabahlamayı bırakmaya söz verdi içinden. yoksa durumu bundan sonra gittikçe kötüleşecekti. şimdiki olduğu gibi.
önünden gelen çığlık seslerini duyuyor fakat pek ciddiye alamıyordu, sonuçta net göremiyor ve lanet sinir sisteminde bir bozukluk olduğuna kanaat getirdi.
bir sağa bir sola çarpık bir şekilde yürümeye devam ederken koca bir cüsseye çarptı. gözlerini artık tamamen kapattığında bedeninin tutulduğunu hissederek kendini bıraktı.
bağrışan sesleri bir süre sonra duymadı, bayılması uzun sürmemişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
cok seviyorum bu ampirikleri 🥱😻😻
hayirli olsun basladik allah devamini arttirsin 🙏🙏🙏🙏🙏
