Hoş geldinn
Okurken bol bol yorum bırakıp tepkilerini belirtmeyi unutmayın
Bu bölümde olaylar aynı olduğu için fazla uzatmak istemedik:)
_______________________________Zeynep'in anlatımı ile.
Bu gün okula başlıyorum. Yani yeni okuluma. Çok heyecanlıyım ama korkuyorum da. Etrafındakiler genelde bana 'Bela Mıknatısı' derler. Gittiğim yerlerde belayı üzerime çekerim.
Okul formamı giymiştim. Okula zaten yeterince geç kaldığım için kahvaltı yapmayı düşünmemiştim bile. Çantamı aldım ve merdivenlerden aşağıya indim.
"Günaydın kızım. Hadi montunu giy dışarıda yağmur yağıyor. Bende birazdan çıkarım" annemin dediğini yapıp askılık taki montumu üzerime geçirip ayakkabılarımı giymeye başladım. Annemde benim arkamda montunu giyiyordu. Hava gerçekten soğuktu. Ayakkabılarımı giyince arabaya doğru yöneldim. Annem ayakkabılarını giyerken elindeki anahtar ile arabayı çalıştırınca arabaya bindim.
Evet. Korkuyordum, okula tekrar gittiğimde neler olacağını merak ediyordum. İlk günden neler yaşanacak?
Ben bunları düşünürken arabanın kapısı açıldı ve annem arabaya bindi.
"Heyecanlı mısın?"
"Ne demezsin..." Diye mırıldandığım sırada o araba anahtarını takmak ile meşguldü. Arabayı çalıştırdı ve yaklaşık bir 15 dakika sonra okulun önünde durdu. Okul yakındı ama yağmur yüzünden araba ile gelmiştik. Arabadan inecekken tekrar annemin sesini duydum. "Herşey harika olucak. Merak etme" dedi.
"Tamam. Merak etmiyorum zaten." Dedim ve arabanın kapısını kapattım. Biraz fazla soğuk davranıyordum ama bunu stresten yapıyordum. Kimse ile konuşmak görüşmek istemiyordum. Sırtımdaki çanta ile okul koridoruna girdim. Tek başıma. Evet, her zamanki gibi yine tekim. Sınıfım 11-C'di sanırım.
Bu katta 10. Sınıflar varsa... Benim sınıfım bir üst katta olmalı. Stresli bir şekilde merdivenlerden çıktım ve 11-C yazan sınıfın kapısının önünde durdum. Derin bir nefes alıp içeri girdiğimde sınıfın düşündüğümden daha boş olduğunu gördüm. Çoğu kişi sanırım daha sınıfa girmemişti. Çantaları vardı ama kendileri yoktu. Hemen cam kenarındaki en arka duvar dibindeki sıraya doğru ilerledim. Cam kenarındaki masaları seviyordum. Çantamı yanımdaki sandalyeye koydum. Ve kafamı sıraya gömdüm. Biraz uyumam gerekiyordu. Ve işte tam o sırada bir anons sesi ile yerimden fırladım
"Tüm öğrencilerimizi konferans salonuna bekliyoruz." Diyordu. Konferans salonunun nerde olduğunu bilmediğim için sınıfımdaki bir kaç kişiyi takip ederek bulmaya çalıştım. Konferans salonuna girdiğimiz sırada boşta olan herhangi bir yere oturdum. Ve müdürü dinlemeye başladım
"Evet... Hepiniz hoş geldiniz Değerli öğrenciler. Bu gün sizlere bir açıklama yapmak zorunda kaldık. Okulumuzda, hiç beklenmedik bir şekilde bir hastalık ortaya çıktı. Bu sebepten dolayı okulumuz karantina altına alınmaktadır ders işlenmeyecek. Eğer bu hastalığın belirtileri sizlerde de varsa hiç düşünmeden revire gitmelisiniz." Dedi ve belirtileri saymaya başladı. Aklım onda değildi. Müdür biraz daha konuştuktan sonra herkes ayaklandı bende ayağa kalkıp merdivenlerden inmeye başladım. Konferans salonu en üst kattaydı. Hızlıca en alt kata indim ve ordaki kızlar tuvaletine girip kulaklığımı çantamdan çıkardım. Tuvalete oturup telefonumdan müzik açtıktan sonra kafamı dizim ile birleştirip uyumaya çalıştım.
***
Uyandığım zaman sırtımdaki ağrıya bakılırsa uzun bir zamandır uyuyordum kulaklığım daki şarkı değişmiş ti. Kabindrki tuvaletten doğruldum yerdeki çantamı alıp daha önceden kitlediğim kapıyı açtım. Ve kabinden çıktım uyku mahmurluğu ile kendi sınıfıma girmek yerine karşımdaki sınıfa girmiştim. Etraf karanlıktı biraz yürüdükten sonra bir şeye takıldığımı fark ettim. Hafifçe kafamı ayaklarıma doğru eğdiğimde gördüklerimi kendime inandırama dığım için hemen bir adım geri attım. Ellerimle gözlerimi ovuşturduktan sonra tekrar yere baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~X~
Teen FictionYaralasar ve Karantina aynı kitapta olsaydı ne olurdu? olaylar. mekanlar ve karakterler. hepsi karman Çorman bir şekilde bir kitapta bütünleşseydi?