Hoş geldinn🎀💓
Okurken bol bol yorum yazıp tepkilerini belirtmeyi unutmayınnn
Keyifli okumalarrrrrrr
__________________________"Ne oldu?" Diyince elimle sus işareti yapıp konuşmayı dinlemeye başladım.
"Y-Yankı ne yapıcaz?"
"Tamam Efe geçti... Ağlama artık."
"Oğlum biz bunu niye aldık ki yaa böyle ağlamaya devam ederse bırakır giderim vallaha"
"Yiğit sus! Zaten korktu çocuk"
"Ayy kıyamam. Yankı farkındaysan hepimiz yaşıtız onu nasıl çocuk kategorisine koya biliyorsun ya?"
"Allah belanı versin Yiğit!"
"Y-Yankı..."
"Tamam Efe abartma sende geçti. Yok bir şey bu hayatta ölülerden değil dirilerden korkman lazım..."
Diye eklediği sırada üçümüzde göz göze geldik. Bir cinayet daha mı? Yok artık. Mertler ellerindeki Cesedi yere bırakıp yangın merdiveni ne doğru ilerleyince peşlerinden gittim. Mert kapıyı hafifçe ittirince içerdekiler küçük bir çığlık patlattılar.
Merdivelerde duran bir ceset. Bir kızın koynunda ağlayan bir çocuk. Merdivenlerin en üstünde oturan iki kız ve cesedin başında duran 3 erkek. Bunlar kim ya?
Benim ağzımı kapatan çocuk aniden bir adım attı
"Yankı?" Bunlar tanışıyorlar mı?
"Pardon? İsmimi nerden biliyorsunuz?"
"B-Ben koridordan duydum" dedi ve Yankı'nın kucağındaki çocuğu gösterince Yankı gözlerini devirerek kucağındaki çocuğu omuzlarından tutup kendinden ayırdı. Çocuk ondan hafif kısaydı. Yankı çocuğun boyuna gelebilmek için eğildi. Ve çocuğun gözlerini silip kalktı.
"Abi. Bir ceset daha mı?" Mert konuştuktan sonra Yankı kaşlarını çattı.
"Bir ceset daha derken? Başka cesetlerde mi var?"
Bu sefer araya ben girdim.
"E-Evet... Bizde bir ceset'e rastladık... Şuanda tam 2 ceset ile baş başayız." Dedikten sonra Mert eliyle kapıyı hafif ittirince Yankılar yerdeki ceset'i gördüler.
"Efe... Birdi iki oldu kardeşim şimdi ağlayabilirsin." Diye seslendi merdivende cesetin başında bekleyen biri. Sanırım bu Yiğit oluyordu. Sesinden anlamıştım. Efe olduğunu düşündüğüm çocuk aniden Yankı'dan ayrılıp kapıya doğru baktı.
"Y-Yankıı. Yankı 2 tane ölü var burda..." Dediğinde Mert'in yanındaki çocuk kıkırdadı.
"Bide ağla istersen tam olsun." Dediği sırada Efe ağlamaya başlayınca gözlerini devirdi.
"Şaka?" Dediğinde hepimiz aynı anda gülmeye başladık.
"Klasik Efe. Alıştık biz artık." Yiğit sözlerini bitirince ağzımı kapayan çocuk bir adım attı ilk önce Yiğit'in yanına gitti ve elini uzattı.
"Onur ben. Müdürün oğluyum. Onur Zorlu." Dediğinde Yiğit'in gözleri büyüdü. "Zorlu! Onur Zorlu sen misin? Bende Yiğit tanıştığıma çok memnun oldum yani daha fazla memnun olamazdım" dedi ve Onur'un elini sıktı.
"Yiğit abartma istersen" diye ekledi merdivende ki kızlardan biri. "Nasıl abartmayayım kızım! Müdürün oğlu bu. Tüm şansımı burda kullandım heralde." Dediğinde hafifçe kıkırdadım. Onur Yiğit'in yanından ayrılıp diğer'inin yanına gidip elini uzattı.
"Kuzey ben."
"Memnun oldum." Dedi ve diğerinin yanına gitti.
"Hakan." Hakan yüzüne sahte bir gülümseme kondururken Onur Yankı'nın yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~X~
Teen FictionYaralasar ve Karantina aynı kitapta olsaydı ne olurdu? olaylar. mekanlar ve karakterler. hepsi karman Çorman bir şekilde bir kitapta bütünleşseydi?