1

11 2 5
                                    

★★★★★★★★★★★★★★★
Yıldızlar kadar öpücük.
Zezes watty yolları
iyi okumalar diler.🤍



Yine güneş en tepeden vuruyor başıma. Ne güzel bir gün. Kim bilir bu gün başıma ne gelecek?
Kim bilir bu gün bu nacizane güçlerimi hangi bir bela için kullanacağım?

Yine en güzel elbiselerimden seçip giyindim. Zaten ne giyinsem yakışıyor. Hayır hayır, egoist demeyin şimdi. Özgüvenlilik diyelim.

Ben asla kaybetmem,ya kazanırım ya da öğrenirim, tabii çoğu zaman sadece öğrensem de. Ya büyük oynarım ya da hiç başlamam.Doğrusunu söylemek gerekirse zaten kaybedecek hiç bir şeyim yok. Benim dünyamda bilmek yeterli değil, uygulamalıyız. İstemek yeterli değil, sadece yapmalıyız.
Bilmiyorum, belki de burası benim dünyam değil, gerçek anlamda.

Eğer hayal edebiliyorsan yapabilirsin. Ben hayal edebiliyorum ve bu yüzden yapabiliyorum.Hayal gücümü sorgulamayın. Çünkü bazen kötü şeylere bile yol açabiliyor.
Bu büyük hayal gücüm kimin kontrolü altında bilmiyorum ama bazen onu kötüye kullanamıyorum. Sanki biri durduruyor gibi.

Ama hayal gücümü hiç kötüye kullanmayı seçmedim zaten. Burası benim dünyam ve burada kötülüğe yer yok. Burada herkes özgür.

"Bayan Diana? Ne yapıyorsunuz burda?"
Arkamdan gelen sesle irkildim.

"Şehir merkezinde olay çıkmış, acil ekip istiyorlar.Rızanız gerekli."

Boşluğa bakıp biraz düşündüm.
"Ne olayıymış bu?" Oturduğum yerden yerden kalkıp görüş açısına girdim.

"Dünki savaştan beri yayılan salgının ilacı belirlenmiş. Ama hastalar için getirilen arabanın önünü  teröristler kesmiş. O ilaçlar şuan bizim için çok önemli.

"Hemen gerektiği kadar ekip gönderin, ve yaralanmamaları için tembihleyin. Kolay olacağını düşünüyorum."

Son sözümü söyledikden sonra görevli dışarı çıktı. Böyle şeylere çok alışkınımdır. Hatta benim için çok küçük bir şeydir.

Genellikle insanların söylentilerine göre bizim yaşadığımız bu temiz evrenin tam aksi olan bir evren daha vardır. Ve oranın yöneticisi aynı zamanda buranın da yöneticisidir. Ben inanır mıyım? Hayır.

Şuana kadar burada bir çok şeyi değiştirdiğimi söyleye bilirim.
Ama her defasında haftalık ve ya günlük olarak güçlerim elimden alınıyor ve bunu kimin yaptığı belli değil.

Ama bunun kaynağı bir insansa daha doğrusu bir polly ise onu geberteceğimi bilsin.

Tam ipli ayakkabılarımı ayağıma geçirip ağaç evden dışarı çıkacaktım ki birden kalbimin durduğunu hiss ettim. Ve gözlerim kapandı...

Gözlerim açıldığında karanlık bir odadaydım. Bir şey göremiyordum ve gözlerimi açmakta zorlanıyordum.Evet, tahmin edeceğiniz üzre güçlerim de gitmişti. Bir şey göremediğim için yerden kalkmak istesem de kalmamadım.

"Dediklerine göre kız çok güzelmiş."

"Ahh, gerçekten görmek isterdim."

"Delirdiniz mi? Bu kız sürekli Abel'e zorluk çıkaran kız."

"Of boşversene,kızın 20li yaşlarının başlarında olduğunu duydum."

"Abel tarafından seçilmiş olan ikinci evren yöneticisi 25 yaşından sonra yaşlanmıyor unuttun mu?!"

"Kapıyı açın."

Benim hakkımda olduğunu düşündüğüm cümlelere sonuncu gelen, diğerlerinden daha sert ve genç çıkan bir ses son verdi. Nerdeyim ben? Benim yaşadığım yerde gündüz vakti hiçbir yerin böyle karanlık olmasına izin vermem.

Gözlerimi açamadığım her an ölüyordum sanki. Neler oluyor?
Ben doğduğumdan beri hiç böyle zapt edilmeye çalışılmamışdım.

Kapının açılmasıyla gözüme güneş ışığı değmişti. Biraz da olsa gözümü açıp dikeldim.

"Demek sürekli işlerime burnunu sokan küçük kız sendin Diana.
Sana bir çok kez şans verdim.
Ama hep zorluk çıkarmayı seçtin.Mutlu musun şimdi?"

"Kimsin sen? Ne istiyorsun benden? Ne yaptım ben sana?"

"Ayyş amma da soru soruyorsun, ne sıkıcı."

Aniden kolumdan tutmasıyla irkildim. Kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Yüzüme güneş çarpmasıyla o benim ben de onu n yüzüne bakakalmışdım.

Doğrusunu söylemek gerekirse bütün kızların en yüksek kriterlerine uyan bir yüze sahipdi.Neyse, şuan tek derdim bunun yüzü zaten. Kim bu kibirli adam?

"Maalesef, keşke seni bu görevden alabilseydim minik güzel.Ama seni eğitmekten başka şansımız yok biliyor musun?"

"Eğitmek derken? Kimi kimin rızasıyla eğitiyorsun sen?"

Genç adam biraz eğilip bana yaklaştı. Ama bir şey farkettim. Bana yaklaştığı anda kalbim çok kötü acıyordu.

"Seni benim rızamla eğitiyorum. Karşı mı çıkacaksın?"

"Bana bak, ilk önce az öteye git. Ben yalnış bir şey yapmadım ve bir açıklama yapmadan bana istemediğim bir şeyi yaptıramazsınız."

"Ahh ne zor bir şey çıktın sen de. Şehirdeki gizli okula götürün bunu.Zorluk çıkarırsa bizzat kendim halledeceğim."

Genç adam, yani duyduğum kadarıyla bay Abel bu karanlık odadan çıkar çıkmaz az önce onunla birlikte içeri giren adamlar bana doğru geldi.

Ne istiyorlar benden? Kendi dünyamda iyilikden başka bir şey yapmadım. İstedikleri bu mu yoksa? İyilik yapmamam mı?
Kendi dünyamın tam tersi bir yerde miyim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KANRANLIK PRENSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin