0.8

327 35 25
                                    

Felix valizi çeke çeke resepsiyonun önünde duran HyunJin'in yanına geldi. Nefes nefese olan konuşmayı dinledi.

"Efendim üzgünüm. Sadece bir oda boş ve bu oda sadece iki kişilik. "

"Bakın ben burayı aradığımda iki tane odayı rezerve etmiştim."

"Efendim biliyorum ama burada çalışan diğer eleman arkadaş başka birine vermiş. "

Hyunjin gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sinirleri aşırı bozulmuştu ki merakla bakan çocuğa bakışlarını çevirdi.

"Tek oda kalmış, o odada çift kişilikmiş."

"Ne?"

"Aynı odada kalacağız. "

"Başka otel yok mu? Nasıl ikimiz kalacağız."

"Felix."

"Efendim am-"

"Felix yapacak bir şey yok. Bu saatten sonra başka otel'e de gidemeyiz."

Felix derin bir nefes alıp verdi. Başını öne eğip bir süre yeri inceledi. Daha sonra başını geri kaldırıp hafifçe gülümsesek baktı.

"Peki, tamam efendim siz nasıl isterseniz."

Hyunjin geri görevliye döndü.  Derin bir nefes aldı.

"Yatak çift kişilik mi yoksa ayrı ayrı mı?"

"Ayrı efendim"

Görevli genişçe gülümsedi ve hem hyunjin'e hemde Felix'i baktı. Her ne düşünüyorsa gözlerinden yansıyordu ki hyunjin'de anlamış hemen kimlikleri anahtarı aldı. Önden yürüdüğünde elini havaya kaldırdı ve Felix'i gel gel yaptı. Felix gel komutunu gördüğünde yerdeki valizelere uzandığında oradaki görevli hızlıca yerdeki valizi aldı.

"Ben odanıza getiririm bay Lee"

"Ah peki teşekkür ederim"

Hızlıca eğilip gülümsedi Felix. Direk hyunjin'in yanına hızlı adımlarla geldi. Hyunjin asansörün önünde durdu. Felix'te yanında durdu. İkisi asansörün kapısının açılmasını bekledi. En sonunda açılınca ikiside içeri daldı. Birlikte girmeye çalıştıklarında ikiside sıkıştı. Felix hyunjin'e baktı. Daha sonra geriye çekilip başını öne eğdi. Derin bir nefes aldı ve patronun girmesini bekledi. Hyunjin asansöre binince peşinden Felix'te bindi. On altıncı kata beraber çıkmaya başladılar, hyunjin ellerini cebine koyup etrafa bakındı. Daha sonra sırtını asansörün duvarlarına yaslayıp karşısındaki küçük bedeni süzdü.

"Neden durgun bir şekilde duruyorsun"

Felix patronun dediği şeyi bile duymamıştı, dalgın dalgın bakınmaya devam ederken çenesinde hissettiği baskı ile kaşlarını havaya kaldırdı, başı yukarıya doğru kalkınca ona bakan gözlerle göz göze geldi. Hyunjin gözlerini kısmış karşısındaki sarı saçlı çocuğa baktı, bütün yüzünü tek tek inceledi. En sonunda gözleri dudaklarına kayınca oraya bir süre sadece oraya baktı.

"Ne oldu Felix? Bir sorun mu var"

"Hayır bir sorun yok neden sordunuz? "

"Durgunsun da ondan sordum"

Felix ona yakın olan yüze baktı uzun uzun. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacak gibiydi. Felix derin nefesler alıp verdi. Hyunjin sırıtarak baktı.

"Ne oldu ya heyecanlandın mı sen"

Hyunjin  sırıtmaya devam ederken dudaklarını ıslatıp yavaşça karşındaki küçük bedene yaklaştı. Tam dudaklarına yaklaştı  öpmeye yakındı ki bir an asansörün kapılarının açılması ve bir çığlık ile ikiside o yöne baktı.

-
Anama kadar sövdünüz lan. Olm hiç aktif olamadım ben kızmayın amk, neyse artık oluruz
Sövmeyin🙏🏻🙏🏻
Nasılsınız?? Yaz geldi çoook şükürr artık yazarımm
Demeyin şimdi bu bölümden sonra 1 yıl bekleriz diye ( mantıklı geldi) (şaka)
Herrr neyseee sizde kimdi tahminleri alayım??!

Sizleri seviyorum kocaman öptüm muah

FRIENDS | HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin