notice me | fukuvio, bsd texting

0.1

"Ne diyorsun amına koyayım!"

"Gözünü oyduracaksın bana!"

"Ney!"

"Iy, tam duvara sürtmeliksin."

"Bana bak! Kafan basmamış sayısala, ilahiyat okuyorsun son çare, haddini bilcen!"

"Tövbe haşa, kimsin lan sen kafir! Ne saygı duyacakmışım sana, ikiyle ikiyi ben de toplarım salak!"

"ULAN, BABANA DAYAYACAĞIM ŞİMDİ!"

Klasik mi klasik, bir o kadar da gülünç bir kavgası daha ayrılmaz ikilinin! Karşınızda, müdürün üvey oğulları; Yukichi Fukuzawa ve Ougai Mori.

"Oha!"

"Vio, elimin tersindesin bak."

bunlar da biraz uzakta, tesadüfen sevdikleri kişilerin kavgasına tanıklık eden; Pluvio ve Ozaki Kouyou.

"Bak şimdi, balla ayırırım hemen!"

Pluvio, heyecanla -biraz da utanarak- ikisinin yanına yaklaştı. Ardından Mori'nin koluna girdi sakince.

"Kouyou çağırıyor elleyecek göt lazımmış Mori."

Mori, Pluvio'ya ardından Fukuzawa'ya baktı.

"Orospu evladı, anlamadım sanki..."

boğazını temizleyip Fukuzawa'ya diş biledi tekrardan.

"Ebeni yiyeceğim senin, albino pezevenk! Yürü kız sen de!"

Banka oturmuş Hirotsu, Mori'nin öfkeden kızarmış suratına bakıp gülerken, Kouyou ise sakince çikolatalı sütünü yudumluyordu. Pluvio ve Mori ikisinin yanlarına vardıktan sonra, Mori kolundaki Pluvio'dan kurtuldu.

"Mis gibi tütün kolonyası kokuyordu, lan Mori azdım ben."

"Ya çakıcam şimdi sana, azmadan dur biraz!"

Kouyou, yanına oturması için Mori'ye yer açtı.

"Ne diye kavga ettiniz yine?"

"YA otistik yemin ederim! Gözüm takıldı bir an, saç stili değiştirince-"

"At kuyruğu da ne güzel yakışmış dimi-"

Mori, Pluvio'nun ağzının üzerine çaktı bir tane, ama, hiç düşünmeden!

"Ahh!"

"Lafımı kesme, libidona sahip çık, yeter. Neyse, işte başladı bağırmaya sonra. Yok, 'Irzıma diktin bakışlarını' efendime söyleyeyim, 'belanı mı arıyorsun' falancası filancası, 'tipim değilsin'. E ben de yürüdüm üstüne."

Hirotsu güldü;

"Yemin ederim, komedi gibisiniz."

"Suslan sen, acımam dağıtırım beynini."

Hirotsu, Kouyou'yu dürttü.

"Çok fazla 'Yakuza' oynamasına izin vermişsin Kouyou, yarın bir gün ikinci karıyı alırsa görürüm."

Pluvio köşeye çekilmiş, uzaktan hâlâ Mori'ye bağıran -Mori'nin pek siklemediği- Fukuzawa'yı seyrediyordu.

"Allah bi asalet vermiş ki, anama babama sövse usanmadan dinlerim."

Hirotsu, elini yumruk yapıp bankın koluna tünemiş Pluvio'nun omzuna dokundurdu.

"Sen de git açıl artık hm?"