18 Nisan 2001 - Rize
Gözlerini kocaman açmış , abisinin gelmesini bekliyordu Zeynep . Çünkü anca o zaman dışarı çıkabilecek , Kadir ile oyun oynayabilecekti .
Bir yandan okul zilinin çalmasını bekliyor bir yandan da okul müdürüne kızıyordu çocuk aklıyla.
Neden onu okula almamıştı ki ?
Tüm arkadaşları okulda oyunlar oynuyordu , hatta yarım akıllı abisi bile bu senenin sonunda 3. Sınıfa geçecekti. Zeynep abisinden yüz kat daha zeki olduğunu biliyordu . Ama kimse onu anlamıyordu bir de bunlar yetmezmiş gibi ona çocuk muamelesi yapıyorlardı .Zeynep bu düşüncelerle boğuşurken kapının zili çalmaya başladı . Bu saatte sadece abisi Kenan gelirdi . Koşarak kapıyı açtı .
"Nerde kaldın ula ? Kaç saattir zili çalıyoruz niye açmıyorsun ? " dedi Kenan çantasını koltuğa fırlatarak .
" Nerde kalacağım ya dışarı bakıyordum . Hem sen daha on'a kadar saymayı bile bilmiyorsun bir de saati mi hesaplayacaksın kot kafali ? " dedi Zeynep yüzündeki kocaman gülümsemeyle
" İnsan abisine kot kafali der mi kızım , seni babama söyleyeyim de gör gününü . Hem ben saymayı biliyorum sadece bazen kafam karışiyi. "
" He söylersin babama hatta selamımı da söylersin. Ben de senin okul kitapları için aldığın parayı boşa harcadığını söylerim . O zaman ikimiz birden yanarız ."
" Sen o minik aklın ile beni mi tehdit ediyorsun ula ?"
" Ya ben seni niye tehdit edeyum, gerçekleri anlatmak ne zaman beri tehdit oluyor ?
Hem sen benim dışarıda Kadir ile oynamama izin verirsen ben niye seni babama söyleyeyim ""Çıkarcı köpek seni , tamam git oyna ama çok terleme ."
"Emredersiniz başcavuşum ."
Zeynep koşarak Fırtına deresine gitti. Kadir ve diğerleri onu orada bekleyeceklerdi. Derenin kenarına oturup gelmelerini bekledi. İçinden 10'a kadar saymaya başladı . Kaç kere saydı bilmiyordu ama gelen kimse yoktu . Bir süre sonra Kadir'i gördü . Bir elinde sapan diğer elinde futbol topu ona doğru geliyordu .
"Bugün erkencisin ufaklık. Okul biteli daha yarım saat bile olmadı ." dedi Kadir etrafı inceleyerek.
" Hı ne demezsin kaç saattir sizi bekliyorum Kadir bey ."
" Ula ufaklık sanki saymayı biliymişsin gibi konuşuyosun orda ."
"Biliyorum tabi bak şimdi . 1,2,3 ,5 ,6 ,7 8 ,9,10 ."
" 4'ü ne yaptın kızım . Hem daha devamı var bunun ."
" Ne demek devamı var ula. Ben bunları zaten zor öğrendim bir de devamı mi gelecek."
Kadir gülerek cevap verdi " Ne sandın ufaklık daha bir sürü var onun gibi . Sen onları boşver de yer aç bana , ayakta mı bekleteceksin beni ."
Zeynep , Kadir için ufak bir yer açtı .
" Bu ne kızım , kuş mu sandın sen beni nasıl sığayım buraya ." dedi Kadir ters ters bakarak
Zeynep biraz daha yana kaydı
" Adam olana çok bile ama madem bu kadar yalvardın gel buraya otur ."" Sağolasın ufaklık bu iyiliğini hiç unutmayacağım" dedi Kadir sinirli bir şekilde .
" Bana bir daha ufaklık dersen seni bu fırtınadan aşağı bir fırlatırım , derenin diğer ucuna kadar yüzerek çıkmak zorunda kalırsın ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut
General FictionKüçük yaşlarda birbirine deli gibi bağlanan iki çocuk , iki oyun arkadaşı ve verilen bir söz . Aradan yıllar geçse bile bu bağ kopmuyor gitgide daha da sıkılaşıyordu. Peki ya aşk neydi ? İnsan oyun arkadaşına aşık olur muydu ?