18

895 89 11
                                    

-Yazar

"Bunu da masaya koyar mısın, tatlım?" diyerek hazırladığı salatayı tezgahın karşısında duran Taehyung'a doğru parmak uçlarıyla iktirdi.

"Tabi."

Önüne gelen cam kaseyi eline aldı ve mutfaktan çıktı. Adımları salona doğru yönelirken duyduğu bildirim sesi ile gülümsedi.

Jeongguk'tu ona mesaj atan. Özel bildirim sesinden tanımıştı.

Salona girdiğinde yemek masasında oturan babasını gördü. Yemek masasına ulaştığında elindeki cam kaseyi masaya bırakırken "Kolun nasıl, baba?" diye sordu.

"Ağrın var mı?"

Babasının söylediğine göre; arşiv odasındaki dosyaları düzenlerken sabit olmayan demir raflardan biri üstüne düşmüştü.

"Herhalde ağrılarım var. O lanet-" durdu. Neredeyse ağzından kaçıracaktı. Taehyung sorar gözlerle babasına bakarken, Bay Kim boğazını temizleyip "O lanet raf üzerime düşmeseydi işimin başında olabilirdim." diyerek cümlesini toparlamaya çalıştı.

Taehyung'un dudakları bir şey söylemek için aralanırken, elinde tencere ile gelen annesi lafa girmişti.

"Biraz abartmıyor musun, Kwang?" dedi elindeki tencereyi masanın kenarına koyarken. "Hem işine eviden devam ediyorsun. Ayrıca, dosya düzenleyecek kadar mevkin düşük değil." diyerek şüphe ile kısılan gözleri Bay Kim'i germişti. Ama belli etmedi.

"Patronun gözüne girmek için kabul etmiştim."

"Başarılı olmuş gibi gözükmüyorsun."

Bay Kim sıkıntılı bir nefes verirken, Bayan Kim oğluna döndü.

"Neden ayakta dikiliyorsun? Otursana Taehyung."

Bir şey demeden, sessizce yerine otururken, Bayan Kim kaselere çorba katıyordu. Servisleri yaptıktan sonra sandalyesini çekip oturdu.

Herkes sessizce yemeğini yiyordu.

Masadaki sessizlikten sıkılan Bayan Kim konu açmak adına konuştu.

"Ee, Taehyung."

Taehyung'un bakışları annesini bulurken, annesi devam etti.

"Okulun nasıl gidiyor?"

"İyi gidiyor. Notlarımı düzelttim ve son sınavlarımı da teslim ettim."

"Evet, notların son zamanlarda baya iyi. Başaracağını biliyordum." diyerek gülümsedi. "Çok iyi gidiyorsun. Yolundan sapma, tamam mı?"

Taehyung'un yüzünde gülümseme oluşurken "Tamam." dedi. Annesinin onu bu kadar çok desteklemesi onu mutlu ediyordu. Tabağının yanındaki su bardağını eline aldı. Birkaç yudum alırken babasının sorusu ile su boğazına kaçarken öksürük krizine girdi.

"Görüştüğün birileri var mı? Kız arkadaş falan."

"Kwang!" dedi Bayan Kim uyarırcasına. Ardından endişeli gözlerle oğluna bakarken "İyi misin, oğlum?" dedi.

Taehyung boğazını temizlerken "İyiyim." diye mırıldandı. Mavi gözleri babasını bulurken, Bay Kim tekrar konuştu.

"Soruma cevap alamadım?"

"Elbette vardır. Taehyung gayet yakışıklı ve zeki bir çocuk. Peşinde koşan çoktur."

Bay Kim'in gözleri sadece oğlunun üzerindeydi.

"Taehyung?"

Yavaş yavaş gerilemeye başlarken ne diyeceğini düşünüyordu. Yalan söyleyebilir, babasının bu baskısından kurtulabilirdi. Ya da herşeyi boş verip gerçeği söyleyebilirdi.

decalcomaniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin