4

1.8K 167 18
                                    

-Jeongguk

Büyük ve ışıltılı bir mekana gelmiştik.

İçerideki masalar mat siyah renkteydi. Masaların önünde iki sandalye, karşısında ise siyah, deri, geniş L şekilde bir koltuk vardı. Çoğu masa bu şekildeydi.

En uca Jungkook, onun yanına Yoongi ve Yoongi'nin yanında da ben oturuyordum. Karşımızdaki iki sandalyede de pembe ve mavi saçlı çocuk oturuyordu.

Onlar konuşmaya başlarken cebimden telefonumu çıkardım. Maçtan sonra olan tweetleri okumak hoşuma gidiyordu. Bi kaç tweeti hızlıca göz atarken gördüğüm fotoğraf ile tekrar yukarı çıktım.

Galibiyet aldığım ve hakemin bileğimden tutup elimi havaya kaldırdığı bir fotoğraftı. Yana kaydırmalı olduğunu görünce, baş parmağım ile ekranı sola doğru kaydırdım.

Kaşlarım hafif çatıldı.

Kafam sağ tarafa dönüktü ve direkt olarak karşımda oturan mavi saçlı çocuğa bakıyordum.

Bakışlarım, Yoongi'ye bir şeyler anlatan ve konuşurken yerinde hafif sallanan mavi saçlıyı buldu.

Tekrar telefona döndüm.

Bana, parlak gözleriyle ve hafif kızaran yanaklarıyla bakıyordu. Ona baktığımı fark ettiği için dudakları hafif aralıktı.

Bu görüntü ringteyken de kafamda canlanınca kaşlarımı daha çok çattım.

Neden bu fotoğrafı atmışlardı ki?

Kendime engel olamayarak yorumlara girdim.

"Mavi saçlı çok güzel bakmıyor mu?"

"Sevgililer mi?"

"İki zıt karakterin birbirini çekmesi 😖💗"

"Futbolda kazanınca bende sevgilime böyle bakıyorum."

"Çok taşaklı bir çift olurlar."

"Bu şey değil mi ya, soğuk oğlanla bıcır bıcır oğlanın ilişkisi."

"Uyumları..."

Ve bunun gibi bir çok yorum.

Sadece bir bakışmamızla mi bizi yakıştırdılar? İnanamıyorum.

"Jeongguk."

Yoongi'nin sesini duymamla kafamı telefondan kaldırdım.

"Sipariş vereceğiz."

Bir şey demeden telefonumu kapattım ve cebime koydum. Önüme bırakılan menüyü aldım ve incelemeye başladım. Baharatlı bir şeyler yemek istiyordum. Kimchi güzel olabilirdi.

Ya da herşeyden söyleyebilirdim?

Maç beni baya acıktırmıştı.

"Siparişlerinizi alabilirim." diyerek yanımıza garson gelmişti.

"Hepsinden istiyorum." dedim gözüm hala menüdeyken.

"Ne?"

"Ben ısmarlarım, sorun değil."

"Jeongguk-"

"Jungkook." diyerek sözünü kestim. İkizimde olsa, ne kadar birbirimizden hoşlanmasakta bazı şeylere müdahale ediyorduk.

"Ne istiyorsan söyle, Jungkook."

"Ah... Pekala."

Bokstan çok fazla para kazanıyordum. Boks sektörüne girdiğimden beri ailemden para desteği almayı bırakmıştım. Annem, boks yapmama baya karşı çıkmıştı. Babam, 'evde ölmeden gel' diyordu. Jungkook ise... biraz karışık.

decalcomaniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin