Dışarıdan hışırtılar geliyordu.Elena irkilerek uyandı ve minik gizli penceresinden dışarı göz gezdirdi.Bir geyik..
Elena av tüfeğini almayı unutmuştu yoksa o pencereden geyiği vurabilirdi.Elena'nın aklına arbaleti geldi.
Hemen çantasını açtı ve içindeki arbaleti ses çıkarmadan yavaşça eline aldı.Ardından yemek arayan geyiğin üstüne arbaleti doğrulttu.
Ve vurdu.
Geyik yere yıkıldı.Elena yemeğini bulmuştu bile.Ya da öyle sanmıştı.
Geyik vurulduğu anda yete düştü ve bir insan formuna döndü.Fakat bu geyik tam insan değildi.
Tırnakları upuzundu,damarlı elleri ve bembeyaz bir teni vardı.Ve yüzü de dahil kollarında kahverengi noktalar vardı.Bu da onu Yaz Sarayı'ndan bir peri olduğunu gösteriyordu.
Elena yemek yiyemeceği için üzgündü ve zaten artık uykusu açıldığı için uyumanın bir manası yoktu.Eşyalarını topladıktan sonra çantasını omuzuna geçirdi ve artık gitmeye hazırdı.Sessiz adımlar ile kulübesine gidiyordu.
Bir şey bulamadığı için ya yine bir kaç tokat ve dayakla işi sıyırırdı ya da dövülürdü.Elena zindana atılmayı yeğlerdi.
Şafak sökmeye başlamamıştı bile.
Elena belki yolda bir şeyler bulur ve ailesini doyururdu.Manasızca ve yorgunca yürümeye devam etti.
Ormanın çok derinlerine gitmiş olduğunu fark etti çünkü orman bitmek bilmiyordu.Ya da en fazla kaybolmuştu.Ama bu ormana defalarca gitti nasıl kaybolabilirdi ki?Elena içinden "Bir Gargoyl ile karşılaşmak istemiyorum."
Gargoyl'ler obez,yeşil ve iğrenç yaratıklardı ve Elena bu yaratıklarla çok kez kavga etmişti zaten.Alt edebilmek için tek yöntem Gargoyl'in hayatı hakkında konuşmaktı çünkü Gargoyl'ler çok yanlız ve anlatmayı,konuşmayı seven yaratıklardı.
Elena sırıtarak yürümeye devam etti.Ve bir yaprak yığını gördü ayağının dibinde.Bunun bir tuzak olduğunu anlamıştı Elena.Bu yüzden oraya basmamaya dikkat ederek yoluna devam etti.