ÖFKE PERİSİ

2 1 0
                                    

Bazen duygularıma hakim olamıyorum sanki aniden bir duygu patlaması yaşıyorum. Vücudumda bir tuş varmış gibi o tuşa her bastığımda herşeyden nefret ediyorum bütün tahammül seviyemi kaybediyorum en ufak şeye sinirleniyor kimseyle konuşmak istemiyorum. Ama bu durum bir zaman sonra geçiyor ve işte o an eğer kırıcı birşey dediysem tüm dünyam başıma yıkılıyor pişman oluyorum. Şimdi diyebilirsiniz o zaman sende diline sahip çık kalp kırma diye ama bu da benim kendimi savunma sistemim. Eğer birinin kalbimi kıracağını hissettiysem ondan önce davranıyorum ki kalbim parçalara ayrılmasın ama bu da mantıklı bir davranış değil farkındayım. Öfkem üç boyutta gerçekleşiyor.
Bağırmak, ağlamak ve sessizlik
İlk başta bağırmaya öfkemi her tarafa dağıtmaya başlıyorum sonra kelimelerim yetersiz geldiği için kendimi açıklayamadığım için daha çok kendime sinirleniyor ve ne yapacağımı bilemeyip ağlamaya başlıyorum en sonunda da derin bir sessizliğe gömülüyorum çünkü artık ne bir kelime beni kurtarabilir ne de bir hareket sadece gözlerimden yaşlar akabiliyor suskunluğumda. İnsanlar sorunun hep bende olduğunu söylüyor ama kendileri de mükemmel değiller ama çok normal çünkü insanoğlu kendisinden önce karşısındakine bakar ve suçu onda arar. Bir yerden sonra alışkanlık yapıyor bu durum. Herşeye alışıyor insan daha doğrusu alışmış gibi yapıyor çünkü hayatta kalmak için ya güçlü duracaksın ve çizgini belli edeceksin ya da koyun sürüsünün içine katılıp dikkat çekmeyeceksin. Ben her ikisini de tam olarak yapamadım. Duygularıma özellikle de öfkeme bir çare bulamadım ne yapacağımı da bilemiyorum. Şimdi bunu yazdığım zaman daha iyi anlıyorum cidden benim gibi bir ucubeyi kim sever ki?

UCUBELERİ KİM SEVER Kİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin