6.(Dejavu)

120 16 37
                                    

Dejavu

Acı hiss etmedim. Normal bi insan olarak canım yanmalıydı. Yoksa tekde öteki diyarı mı boyladım? Gözümü açtım. Biri bana sarılmış, başka biri silah doğrultan kişinin kolunu tutup silahın başka yere ateş etmesine sebeb olmuştu. Adam sinirden kızarıyordu.

"İSTERMİSİN SENLE ONUN İŞİNİ AYNI ANDA BİTİREYİM HYEONJİN?!"

"Şuan umrum dışısın hyung"

"Seni-"

"Tamam sakin Minjun"

İriyarı biri az önceki adamın yanına yaklaşıp ingilizce bi şey söylemeye başladı. Yakından duysaydım çevire bilirdim.

"Now look. We can take the girl with us and prevent her from saying anything to anyone. In fact, the girl is very naive. If we try, we can gain her trust and bring her to our side. So I didn't stop Hyun or Yong"

Bana sarılan benden ayrılıp bana baktı.

Sadece gözlerini görüyordum ama bununla bile çok saf biri olduğunu söyleye bilirim. Sonuçta katil olarak insan analizi yapmam normal.

Parlak gözler... çocukluğunu atlatamamış, büyük ihtimalle çabuk olgunlaşmış, çocukluğunu yaşayamamış, derin bi yarası olan biri.

"İyi misin? Korktun mu?"

Konuşma şekli ve ses tonu haklıymışım aşırı saf bi kalbi var. İntikam için bu yolu seçmiş olmalı.

EUN Mİ:
-B-ben i-iyiy-yim.

"Seobin onu al gidelim"

Az önceki iriyarı adam bunu söylediğinde tıpkı onun gibi iriyarı adam bana doğru yaklaştı. Tek seferde kucağına aldı. Küfürler savurarak çırpınmaya başladım.

EUN Mİ:
-LAN P** BIRAK BENİ! BU YAPTIĞIN TACİZ! BIRAK DİYORUM AYI! O***** MUSUN A** BIRAK!

Kolumu sertçe sıkınca bağırmamak için susup dişlerimi sıktım. Yüzündeki gülümsemeyi gördüğümde kafamdan aşağı kaynar su döküldü. Bir kaç saniye sonra acıya alışınca yeniden konuşmaya başladım.

EUN Mİ:
-KOLUMU BIRAK!

SEOBİN:
-Niye canın mı acıyor?

EUN Mİ:
-Hayır sana acıyorum.

SEOBİN:
-O niyeymiş?

EUN Mİ:
-Eğer kolumu sıkmaya devam edersen kolsuz kalıcaksın.

Kahkahalara boğuldu. Tabi beni tanımıyor. Bacağımın tekini elinden kurtarıp dopuğumla dizine sertçe vurdum. İkimizde yere kapaklandık. Yerden kalkıp koşmaya başladım.

Yan sokaklara girdim. Önüme nerde ara sokak çıkıyordu giriyordum. Kaybolmasam bari. Çıkmaz! Eyvah kapana sıkıştım.

JEONGYANG:
-Ne hızlıymışsın

HYEONJİN:
-Evet yolun sonuna geldin küçük hanım.

EUN Mİ:
-KAPA ÇENENİ! Kimse bana küçük hanım diyemez.(^eskiden Hyunjin derdi^)

Bana doğru yürümeye başladılar. Hızlı düşün Eun mi. Chan gibi Rm gibi çabucak çıkış yolu bul hadi. Hızla duvara doğru koştum çıkıntılara ayağımı koyup duvarın üzerine çıktım.

Etrafa baktım. Ana caddeye çıkan yolu buldum. Duvardan atlayıp koşmaya başladım. Arkama bakayım derken birene çarptım. Sertçe yere kapaklandım. Bu kez canım gerçekten çok yanıyordu.

Derin nefes al acıyı unut Eun hadi. Her yerimde çizik vardı. Kanıyordular. Biri beni kucağına aldı. Dejavu yaşadım. Hayır anılar, hayır küçük Eun sırası değil.

🍂

CHAN:
-EUN DİK YOLDAN AŞAĞI KOŞULMAZ! DÜŞÜCEKSİN!

EUN Mİ:
-DÜŞMEM OPPA! (arkasına bakar)

Arkama baktığım için önümdeki Minho oppayı görmemiştim. Onunla birlikte düşmüştüm. İkimizde kan içindeydik. Her tarafımızda çizik yara vardı.

Chan oppa ve Changbin oppa hızla yanımıza geldi. Chan oppa azarlamayı ihmal etmedi tabi. Chan oppa ve Changbin oppa bizi eve kadar taşımıştı.

Eve varınca Chan oppa Hyunjin oppaya bize pansuman yapmasını söylemişti. Ama o kana bakamadığı için işi Han oppaya yıkmıştı.

E-vet o da kandan korktuğu için Felix oppa ve Seungmin oppa pansuman yapmıştı. Felix oppa her haraketinde acıyıp acımadığını soruyordu. O endişeli hali çok tatlıydı. 1 hafta sargılarla dolaşmıştık.

🍂

Bi an çocukluğuma, masum çocukluğuma döndüm. Kendine gel Eun mi şuan kaçırılıyorsun! Çırpınmaya çalıştım. Her yerim acıyor ***. Ne yapıcam ben?

Bi saniye bu işte bi tuhaflık var. Kaçırılıyormuşum gibi değilde, sanki yaralanmış minik bi çocuğum da beni incitmeden eve götürüyormuş gibi kucağına almıştı.

Adamın yüzüne baktım. Yüzünde kan vardı. Büyük ihtimalle az önce ona çarptım ve onun da yere düşmesine sebep oldum.

Gözlerinde aynı kırılmışlığı gördüm. Sanki o da dejavu yaşamış gibiydi. Hayalleri yıkılmış gibiydi. Anlatılamacak bi yıkıklık.

Bi tuhaflık da içimde bi sesin onlara güvene bilirsin demesi. Noluyor bana böyle?

Adam aniden durdu. Beni yere oturtdu. Eliyle sıtımı dektesledi.

MİNJUN:
-Seni uyutucam hem yaraların acımaz hem bana zorluk çıkarmazsın.

Bunların katil olduğuna eminmiyiz? Çok saflar. Beni sıkıca tutdu ve koluma bi şey enjekte etti. Kıpırdıyamadım bile.

Gözlerim kapanmaya başladı. Bi dakika beni uyutuyor yine kabus görücem. Hayır..

MİNJUN:
-Az önce kurbanıma merhamet ettim. Merhamet ettim. Mükemmel(!) Bu kız bana iyi gelmiyor. Hiç bi şekilde acını yakasım gelmiyor. Az önceki dejavudan sonra kendimi toparlamalıyım. Kendine gel Minho.

Dediklerini duymuştum. Minho? O mu? Bilincim gidip geliyordu. En sonunda kapandı.

"Çok benziyor."

"O değildir ya."

"O mu ki?"

"O değil olamaz öldü."

"Ya o'ysa?"

"Hayır çok mantıksız."

"Acımasızca öldürüldü o."

Kafanızı karıştırıp kaçıyorum.
Sizce bunlar kim?

♠︎ PLAN ♠︎ Skz ile hayat etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin