"Öfkelendiğin zaman ne yaparsın?"
Gelen soru ile bakışlarını ellerine çevirdi Changbin. Ne diyeceğini bilemeden ellerini inceliyordu. Her gün yeni birini eklediği yaralarını inceliyordu.
Karşısındaki adama 'Kendime zarar veriyorum.' dese nasıl bir tepki alabilirdi ki?
Ne yapacaktı adam...? Ne oldu neyin var mı diyecekti? Sakin olmasını mı söyleyecekti...? Yoksa ona yardımcı mı olacaktı sanki? Yardımcı olsa da geçer miydi yaraları, yaraların bıraktığı izler...?
"Hiç düşünürüm sadede."
Çok sıradan bir cevap çıkmıştı dudaklarından. Karşısındaki adamın bakışları ellerine kaydığında göğsüne birleştirdi ellerini.
"Benden ellerini neden gizliyorsun?"
Changbin alayla güldü karşısındaki adama.
"Gizlemek mi? Yapmayın ama neden sizden ellerimi gizleyeyim...?"
"Bende onu soruyorum Changbin neden gizliyorsun?"
Derin bir nefes aldı ve bunun kaçışının olmadığını anlayarak göğsünde birleştirdiği kollarını aşağı saldı.
"Bakabilir miyim?"
Changbin başı ile reddetti adamı.
"Bak Changbin ben bir Psikoloğum. Bana güvendin ve seni iyileştirmeme izin verdin teşekkür ederim ama benden gizleme bir şeylerini."
Changbin başıyla onayladı adamı ve istemeyerek ellerini ona doğru uzattı.
Yaptığı şeyin doğruluğunu sorguluyordu. Belki de buraya hiç gelmemeliydi. Ama artık o da sıkılmıştı. Her şeye öfkelenip kendine zarar vermekten, sinirlerine sahip çıkamadığından...
Zarar verdiği kişi sadece kendisi değildi. Başka insanları da üzüyordu istemeden.
"Changbin bunları neden yapıyorsun?"
"Farkında olmadan oluyor."
Geşiştirici cevabı ile kahve irisleri karşısındaki adamın irisleri ile kesişti. Bir süre sonra bakışlarını kaçırıp ellerine çevirdi. Yaraları öyle çok yerdeydi ki gözlerine inanamıyordu.
"Nasıl yani?"
"Yaparken farkında değilim. Sonrasında fark ediyorum."
"Bak Changbin. Bu bedende bu hayata bir kere geliyorsun. Senin bu hayatı dolu dolu, mutlu ve sevdiğin, istediğin kişiler ile istediğin şekilde yaşaman gerekiyor. Bedenini, kendini koruman, kendine kimsenin sana bakmadığından daha dikkatli bakman daha çok sahip çıkman gerekiyor."
Changbin sadece dinliyordu karşısındaki adamı.
"Kendine zarar vermek seni rahatlatıyor mu?"
"Yani. Bilmiyorum."
"O zaman başka bir şeylere zarar ver."
Ellerine çevirmişti tekrar başını sağ işaret parmağı ile sol elindeki yaraları okşuyordu.
"Peki Seungmin bey..."
Başını salladı karşısındaki adam.
"...Benim ellerimdeki yaralardan ziyade kalbimdeki kesik izlerini kim kapatacak? Açılan boşlukları kiminle dolduracağım...?"
Psikolog gülümsedi. Bu içten gülüşü Changbin in de hoşuna gitmişti.
"Bir insanın en büyük dostu kendisidir Changbin. Kendine iyi gelecek şeyler ve iyi gelecek kişileri bul."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Angel | •Changchan•
FanfictionChangbin: Ben... Seninle iyileşmek istiyorum. Chan: Benim de tam olarak istediğim bu, seni iyileştirmek istiyorum.