YAĞMUR'DA GELEN AŞK

YAĞMUR'DA GELEN AŞK

Gecenin karanlığıyla birlikte gelen yağmur ve rüzgarın güzelliği. Etrafta yağmurdan kaçmaya çalışırken çığlık atan kadınların iğrenç sesleri bu güzel portreyi bozuyordu.

Yağmur yağıyor;

Yağmurdan kaçıp , evlerine saklananlar yüzünden yağmurun bir gün yağmayı bırakacagindan öyle korkuyorum ki sahi bu kadar kişi kaçarken kendinden neden yağarki ?

Sevmeyi bilen üç beş adamın hatrına yağıyor belki , belki de bu sefer bize değildir yagışı , kendi sevdigisindendir.

Kimisi şemsiyesini açmaya çalışıyor , kimisi düştüğü yerden kalkmaya çalışıyor bense ıslanmayı hiç dert etmeden sadece yürüyordum..

Taki bi bayan yanıma gelip benide şemsiyenin altına alana kadar heyecanımda sıkıntı yoktu.Aslında çok garipti hiç tanımadığım bir insan ben kendime acımazken bana acıdığı için şemsiyesini benimle paylaşıyordu.Benimle konuşmaya çalışıyor fakat ben yüzüne bakmaya utanıyordum gözlerimi onun vücudundan kaçırıyordum.Okadar soğuğa rağmen titremeyen ben gecenin karanlığıyla gelen kadının sayesinde titriyordum,

Yüzümdeki ateşi hissetim yağmurun getirdiği soğuk yüzüme işlemiyordu çünkü yüzüm kıpkırmızıydı. Fakat bayan gelmeden beş dakika önce burnum donuyordu.Aslında ona minnetardım onun sayesinde üşümüyordum.

-Tanışabilirmiyiz

-Neden olmasın

-Ozaman Ben ASYA

-Bende Ediz

Asya: Tanıştığıma memnun oldum.

Ediz: " kısık bir sesle "Bende tanıştığıma memnun oldum , şemsiye için sağolun.

Asya: "gülerek "önemli değil , eğer isterseniz oturduğunuz yere kadar eşlik edeyim.
OLURMU ?

Nedense onun kadar rahat konuşamıyordum.

Ediz : "utangaç bişekilde "neden olmasın diyerek bu anın tadını çıkarak sayenizde artık üşümüyorum.

Artık ona bakabiliyordum yüzündeki masumiyeti gülüşlerindeki tatlılığı fark edebiliyordum.

Asya : "yine güldü "önemli değil , buraya yeni taşındın herhalde seni ilk defa göürüyorum.

Ediz : "içimden "gören sanır mahalle muhtarı :) "gülümseyerek "evet 1 hafta oldu.

Asya : burası güzeldir , sesiz , sakin yani herkes kendi kafasına göredir.

Ediz : "içimden"zaten bir yazar başka nası bir yer arayabilirki. ( evet haklısınız güzel biyer bayağıdır böyle biyer arıyodum zaten).

Ona baktıkça kendimi görüyorum. Eve yaklaştıkça adımlarımı kısaltmaya çalışıyorum sanki yıllardır onu bekliyormuşum gibi bir his var içimde aslında otelede gitmek istiyordum çünkü romana yazcağım çok şey vardı.

Asya: Yine "gülümseyerek" işiniz hakkında bi tahminde bulunabilirmiyim ?

Ediz: Neden olmasın sizce işim ne

Asya: Yazarmısınız ?

Ediz: "gülerek" daha yazıyorum olamadım Siz ne iş yapıyosunuz?

Asya: Ben özel bi yayın evinde çalışıyorum

Ediz: Evet otel kapısının önüne gelmiştik herşey için sağol.

Asya: "gülümseyerek" önemli deil şeref verdiniz

Kartvizitini uzattı.

Ediz: "gülerek" Teşekür ederim kesinlikle arıyıcam

ve
odama doğru yol aldım çok mutluydum. Otel odasına girdikten sonra roman yazmaktan vazgeçip yatağıma uzanıp onunla ilgili hayal kurmaya karar vermiştim.

Gülüşlerinin her hayalimde yeri vardı.Bu bayan romanı yazmamda bana çok yardımcı olcak gibi geliyordu verdiği kartvizitten gözlerimi alamıyordum. He bide para meselesi aklımdan çıkmıyordu nakitim azdı sanki bende öyle bi konuşuyorumki gören sanır kredi kartlarım sınırsız mallesef onlarda ağzına kadar borç doluydu. Yani şuanlık çulsuzdum. Para konusu aklıma geldikçe romanın başına oturuyordum. Çünkü bu sefaletten kurtulmam için bu roman ihtiyacım vardı. Bugün yaşadıklarımdan esinlenerek romana baya bişey yazdım.

Bu gece şunu fark ettim :

Romanım YALNIZLIKTAN bahsederken bugün tesadüfen benimle şemsiyesini paylaşan bayanın sayesinde YALNIZLIK romanım artık AŞK romanıydı. Bu romanı bitirmem için artık ona ihtiyacım vardı. Sabah kalkıp güzel bir kahvaltı yaptım. O bayanın kartvizitti masanın üstündeydi dayanamayıp aradım elerim titriyordu. Açtığında kekeleyerek: Bu akşam müsaitmisin biyerlere gidelim mi ? dedim.

Asya: neden olmasın. İstersen iş çıkışında beni al diyince adeta pilot oldum bulutların arasında uçuyordum saat 8'de dedi. Heyecanımdan telefonu kızın yüzüne kapatmıştım oysaki adres felan vermemişti.

Evet ince bir ses o arıyodu telefon o kadar tatlı çalıyorduki açmaya kıyamıyordum NOKIA 2300 sesi bu kadarmı tatlı olur ve açtım.

Asya: Şaşkın adresi almadın

Ediz: Mesaj olarak atsan olurmu ?

Asya: Tamam. Dikkat et kendine

kapattı...

Aslında düşündümde benim için hayat o kadar da kötü deildi. Evet bir titreşim daha Adresi mesaj olarak yollamıştı.

Saat 17:45 geçiyodu kendimi şimdiden hazırlamaya başladım. Normalde param kısıtlı münibisle gitsem buraları bilmiyorum en iyisi taksiyle gitmek taksi otelin önüne geldi adresi verdim evet saat tam 7:45 iş yerinin kapsısının önündeyim arabanın camına bakıp saçıma düzen vermeye çalıştım. Birden düşündümde ben hiç kimse için bu kadar özen göstermiyordum. Bu bayan gerçekten benim için farklıydı iki günde banbaşka bi insan olmuştum. O bayan sadece ROMANI değil beni ve hayatımıda değiştirdi.

Oysaki hayat çok garipti ben hayatan ümidi kesmişken o bana ümit veriyordu neden önceden tanımamıştım onu adeta ALLAHA sitem ediyordum yaptığımın yanlış olduğunu anlayınca;

Vardır bundada bir hayr dedim ve iş yerinden çıktı kapıda bir sağa baktı , sola bakınca beni gördü ve gülümsedi...

Yanıma geldi yürümeye başladık bi cafenin önünden geçerken birden durdu ve şöyle dedi:

Buranın manzarası güzeldir gel çay içelim

Ediz: Olur.

İçeri girdik ve cam kenarına oturduk gerçekten dediği kadar varmış. Çok güzel bi manzaraya sahip çaylar geldikten sonra sigara yaktım. Düşünüyorumda o yağmurlardan gelen kadın ben yangınlardan çıkan adam. Galiba yavaş yavaş aşık oluyordum evet seçiciyim ama bu bayana adeta kapılmıştım hatta bayadır bir bayanla bu kadar uzun diyaloğa girmemiştim korkarak söylüyorum galiba aşık olmuştum. Fakat herzamanki gibi içimde yine bir umutsuzluk , yine bir korku doğuyordu.

İnsan hayatında bir dönemin vazgeçilmezi olmuştur genelde aşk. Bazen ayrılık, bazen ise mutluluk olmuştur. Ama nedense en büyük aşklar hep acı ve ayrılıklarla dolu olmuştur. Onun için ben bikere olsun mutlu bitsin istedim. Hatta bitmeyecekdi.
Okuyanlar soruyo :
İlk bölümde aşık oluyo çok hızlı deilmi ?

Cevabım : Aşk geldinmi başa kıvırmak boşa.