L'appel Du Vide | HYUNLİX

Katilin İftirası//1

Sevgili sevgililerim,

Önceki yazdığım ve paylaştığım tutmasına rağmen yazdığım ficlerin hepsini sildim. Ama bu sefer silmeyi pek planlayacağım söylenmez.

Çünkü ilk defa ciddi bir şekilde yazıcam. Neyse çok uzatmim.

Size iyi okumalar.

Genç adam az önce öldürdüğü kadının ağzını açtı ve diğer kurbanlarına yaptığı gibi bu kurbanının da damağına H harfini elindeki ince bıçakla çizdi. "Beni sonra kurtaracaksın değil mi?" dedi yanında getirdiği genç adam. "Elbette onlar seni hapse atar atmaz seni kurtaracağım ama önce sen şuralara parmağını değdirmelisin." dedi güven vermeyen bir sesle maskesinin altından. 

Bıçağı kadının ağzından çıkarttı. Oldukça görkemli bir şirketin ceosunu öldürmüştü. Elini kulağındaki kulaklığa götürdü. "Efendim, herşey istediğiniz gibi." kendinden emin konuşuyordu. "Peki, yarım kalan işi de halledip yarın yanıma gel." dedi kulaklığın arkasındaki kadın.

1 Saat Sonra

"Sevgili Hyunjin." dedi baş komiser Felix. Bugün sorgu odasının atmosferi daha karanlıktı. "Kurbanlarının ağzına baş harfini çizmek ne tür bir psikopatlık?" Hyunjin sırıtarak karşısındakine baktı. "Bilmem. Bence bunu gerçek katile soralım." Sarışın polis sinirli bir şekilde adamın sandalyesine yaklaştı ve sandalyenin kolunu tutarak Hyunjin'e eğildi. Onun kendisiyle aynı olan sarı saçlarına baktı. Bir elini onun saçlarında gezdirdi.

"Ne yaptığını zannediyorsun?" diyerek karşısındaki adamı anlamaya çalışıyordu. Felix sinirlice adamın saçlarını çekti ve onun inlemesini umursamadan konuştu. "Kurbanın saçlarını böyle mi çekti?" sinirle soludu karşısındaki adamın yüzüne.

"Sana orada değildim diyorum neyi anlamıyorsun?"

"Peki sen orada değildin. O zaman saçların yürüyerek mi oraya gitti?"

"Git bunu gerçek katile sor!" diye bağırdı Hyunjin. Felix, genç adamdan uzaklaştı.

"Kararım net. 1 ay boyunca parmaklıkların arkasında kalacaksın ardından infaz edileceksin." Felix tam genç adamı oradan bırakıp gidecekken aklına bir şey geldi ve sarışın adama bir daha döndü. "Gerçi merak etmiyor da değilim. Onca cinayeti arkanda hiçbir pürüz bırakmadan halleden sen bu sefer çok basit bir sebepten dolayı tutuklandın." gözlerini kıstı ve genç adamı daha ayrıntılı şekilde izlemeye başladı. 

"Belki de gözünden bir şey kaçmıştır ve sen sadece aptalsındır baş komiser Felix." diye sakince konuştu. Nasıl da masum rolü oynuyor diye düşündü komiser.

Kapının aniden açılmasıyla Felix gözlerini adamdan ayırdı. "Efendim!" dedi nefes nefese kalan asistanı Jeongin. Elindeki parmak izi belgesini komiserine uzattı.

"Bugün ki cinayetler oldukça garip. Önce bir parmak izi bulundu. Sonra ise Bay Hyunjin'in saçları. Şimdiyse o parmak izlerinin Seul'un çıkışında yaşayan Han Jisung'a ait olduğunu öğrendik." Felix elindeki belgeyi incelerken İlginç diye düşündü. Halbuki çoktan bir baş şüpheli bulmuştum.

"Tamam neyi bekliyorsunuz? İkisini de tutuklayın."  diye emir verdi. Jeongin gergin bir şekilde karşısında duran ve platonik aşkı olan adama baktı. "Efendim söylemekten korkuyorum ama... Ya onlar katil zanlısıysa? Bu kadar profesyonel bir katil böyle basit şeylerle yakalanamaz."