Açıkçası yazmanın bu kadar zor olduğunu tahmin etmemiştim. Cümleleri tam toparlıyamamış olsbilirim çünkü cidden ilk defa yaptığım birşey. Tüm yanlışlar adına özür dilerim.
Keyifli okumalar. 🫣🥰💙
✉️
05.11.2023
Sevgili her kimsen;
Bu mektup nereye gidicek bilmiyorum ama konuşacak kimsesi olmayınca değişik yollar ararmış insan kendine. Birazcık uzun konuşa bilirim. Okuyup okumamak tamamen sana kalmış. Ben kendimi rahatlatmak için yazıyorum. Lütfen eğer her kimsen bana ulaşır mısın? Yanlızlık zor, sıkıcı ve yorucu. İnsanların duymak istediklerini söyledim hep şimdi sıra benim söylemek istediklerimde.
Kimsenin 17 yaş acısı geçmezmiş derlerdi, inanmazdım. Sanırım gerçekmiş ama aslında o acıyı geçiricek birini hala bulamadığım için de geçmemiş olabilir.21 yaşındayım ve hâla 16 yaşımda aşık olduğum o çocuğu bekliyorum. Saf, temiz sevgilere inanmıyorum. Bence aşk her şeyi kirleten zehirli bir duygu. Ne kadar küçük olsak da o yaştaki aşkımız bile temiz değildi. Sonrasında başkalarına hissettiğim duygular da temiz olmadı zaten. Birbirimizin psikolojik sorunlarından zevk alıp bunu sürekli olarak birbirimize karşı kullandığımız bir ilişkiydi. Bu durumu ikimiz de çok geç fark ettik. Birbirimize 4 sene kadar zarar vericek kadar geç. 2008 yılında karşı sokaktaki yıkık dökük harabe bir eve taşınmalarıyla başladı herşey. Annesi ve babası sürekli tartışıp mahalleyi ayağa kaldırırlardı. Tabi benimkiler de pek farksız sayılmazlardı. Küçüktük daha aşk meşk işlerinden anlamazdık pek sadece beraber eğlenir yaralarımızı beraber sarardık, çözüm bulamazdık küçüktük daha ama daha o yaşta birinin nasıl ilacı olunur öğretmişti bana. Onu iyileştirdiğimi gözlerinde gördüm. O da beni iyileştirdi yazalarımı sardı. Birbirimizin hem annesi hem de babası olduk. 1 sene geçirdik böyle çocuklar gibi oyunlar da oynadık, yetişkinler gibi dertlerimizi anladıp yükümüzü hafiflettik. Yılbaşı gecesi evden kaçıp bir yerde oturup beraber olmak yeni yılımızı bep beraber geçirmek istemiştik, yaptık da. Evin biraz ilerisindeki çok da yüksek olmayan bir dağın tepesine çıktık. Biraz atıştırmalık şeyler de getirdik evlerden. Oturup normal çocuklar gibi sohbet etmeye başlamıştım.
Bir anda kalkıp atıştırmalık getirdiği poşetten bir demek kurumuş papatya çıkarttı. Geçen bahar beraber gittiğimiz bir papatya tarlasından toplamıştı onları. Eğer bir gün birisini sevebilirse ve aşık olursa bu demeti ona vericeğini söylemişti çocuk aklıyla. O an o papatyaları bana verirken görmek beni çok mutlu etmişti ama şimdi olsa o papatyaları almazdım. O gün beni sevdiğini söyledi ve sevgili olduk. Çocukça değil gayet olgun bir ilişkimiz vardı.
Herşeyimin ilkiydi o. İlk çiçek aldığım adam, ilk aşık olduğum ada, ilk sırlarımı paylaşttığım adam, ilk öpücüğümü benden alan adam, ilk birlikte olduğum adam, ilk gecelerimi süsleyen adam. Herşeyimin ilki ve sonu olsun istemiştim.
18 yaşımıza giriceğimiz gece yine o dağa çıkmıştık, herşey aşırı güzel ilerliyordu. İkiz gibiydik onunla aynı yıl aynı ayda doğmuştuk veraber kutlardık tük doğum günlarimizi. Her neysee bir süre sonra evin ordan 3 el silah sesi duyuldu. İlk başta ne olduğunu anlayamadık aslında bakınca tahmjn etmesi çok zor değildi. Hızlı bir şekilde evlere döndük daha evin kapısından girmeden onun ağlamaseslerini ve bağırışlarını duydum. Onun ağlaması dünya üzerinde isteyeceğim en son şey bile değildi. Hızlı bir şekilde onun yanına gidip sarıldığımda hıçkırıklarından anladım ne olduğunu. Babası annesini kalbinden ve kafasından vurmuştu sonrasında da kendi kafasına sıkmış.
Yaklaşık 1 sene toparlıyamadı kendini. Ne olursa olsun hep beraberdik ama. Bu olaydan sonra bir eve taşındık beraber. Ev baya kötü durumdaydı ama beraberdik. Liseyi de okuduk, bitirdik bir şekilde. Benim ailemi merak edersen onları kendi hallerine bıraktım. Zaten bensiz daha mutlulardı. 1 sene kadar beraber yaşadık ama sonradan fark ettim ki bizde ailelerimiz gibi olmuşuz. Sürekli bir kavga vardı evin içinde. Birbirimizi çok yorduk çok yıprattık. 1-2 kere gittim evden. Bir süre ondan uzak kala bildim sonra geldi buldu beni. Özürler diledi barıştık bir şekilde ama en sonunda ikimiz de anladık ki biz buyuz. İkimizin de çektiği hem psikolojim hem fiziksel acılar bizi bu insanlara dönüştürdü.İzmir'de yaşıyorduk beraber. Birgün kalktım İstanbul'a geldim. Bıraktım bir başına kimsesiz onu. Sonrasında haber aldım bir şekilde. İyiymiş. İyi olsun diye bırakıp geldim zaten ben onca seneyi. Şimdi nerede, ne yapıyor bilmiyorum. Özlemiyorum ama unutamıyorum da. Nasıl unutursun ki bütün hayatın olan bir adamı. Genel olarak böyle işte. Bugüne kadar kimseye bahsetmedin ondan bahsedersem giderim, bahsedersem geri ister bu kalbim onu ama olmaz.
O ve ben Güney ve Kuzey kutupları gibiyiz. İkimiz de soğuğuz ama birbirimizden çok uzağız.
Çok uzattüm galiba aslında hala çok detay var ama bu kadarı bile benim içimi rahatlattı. Teşekkürler.
Eğer ulaşmak istersen ki neden ulaşasın ki saçma bi ilişkisi olan ve onu bir türlü unutamayan kıza. Alttaki hesaptan bana ulaşa bilirsin.
Instagram hesabım: Yıldızların_altında0
✨️
Benim için uzun bir bölümdü. 😮💨
Amaaaaa daha yolun çooookk başı dayım. O yüzdenn yorulmak yokkk. Ne zaman bölüm atarım bilmiyorum çünkü aklıma nerede ne geliyorsa not edip sonraında onları birleştirerek yazıyorum. Kesin bi bölüm günü söylüyemiyorum. Amaaaa en fazla haftada bir atarım arayı çok açmamm.
Bütün yazım ve anlam yanlışlıkları için kusura bakmayın.
Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı unutmayın lütfen. Düşünceleriniz benim için fazlasıyla önemli.
🌸💙✉️🌑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Orkide
Novela JuvenilGecenin_mavisi: Papatyalardan nefret eden kadın. Kim üzdü seni bu kadar? Yıldızların_altında0: Pardon? Anlayamadım. Gecenin_mavisi: Acılı bir mektuptu Orkide.