-Patron adamı getirdik.
-Sandalyeye baglayın Alper. Geçmişin hesabını verecek şimdi.
Andy kararlıydı bu adama geçmişte ona neler yaptıysa tek tek ödetecekti. Adama doğru eğildi.
-Beni tanıdın mı? Hanı küçük velet vardı evinin bahçesine topu kaçtığı için giren?
-Bak Andy her şey için çok pişmanım. Affet beni. Bi anlıktı lütfen bırak beni gideyim.
-Aaa bak sende benim sana yalvardığım gibi yalvarmaya başladın. Önder Bey hatırlarsınız nasıl yalvarmıştı 6 yaşındaki çocuk size. Ama siz ona acımadınız değil mi ? Andy geri çekildi ve Önder Beyin karşısındaki sandalyeye oturdu. Yüzünde alaycı bir ifade vardı. Konuşmasına devam etti.
-Ben senin bana yaptığını yapmayacağım. Biliyor musun 12 yıldır bu anı bekledim. Karşımda bana yalvardığın bu zamanları hep hayal ettim.
-Andy hatalıyım evet bende hep acı..
-Şşş konuşma sırası artık sende değil Önder Bey artık benim zamanim, dedi ve gülümsedi. Sonra Alper'e dönerek :
-Benim içerideki masamı getirir misin? Hani üzerinde çeşitli keskin aletler vardı galiba, dedi ve Önder Beye bakmaya başladı. Alper masayı çekerek getirdi.Gerçekten üzerinde her türden kesici alet vardı. Önder Bey yutkundu. Andy eline bir keskin bıçak alarak Önder Beye doğru yürüdü hiç konuşmadan adamın bacağına bir çizik attı. Adam çığlık atmaya başladı.
-Aaa canın mı yandı ama bu daha hiçbir şey değil ki.
-Öldürme beni Andy çocuklarım var ailem var. Lütfen bırak beni. Her şey geçmişte kaldı unutabiliriz.
Fakat Andy'nin olanları unutmaya hiç niyeti yoktu. O kaç yıl bu anı beklemisti şimdi ise bu adama acı çektirmeden bırakmayacaktı.
